Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tarihinin en kritik seçimiyle karşı karşıyadır.
Pek çok yabancı basın organları, günlük olarak seçim yorumlarımıza yer vermektedir. Bu durum, Türkiye'nin seçiminin Batı dünyasınca bir dönüm noktası olacağının işaretidir.
Bu sebeple Türkiye, gerçekten önemli bir yol ayrımındadır. Bundan sonraki nesillerimize, mevcut düzenin devamını veya yepyeni bir Türkiye'nin kapılarını açacağız.
Ülkemiz yeraltı ve yerüstü kaynakları ile, genç insan nüfusu ile, stratejik konumu ve önemli yol kavşaklarının üzerinde bulunması nedeniyle tüm dünyanın ilgi odağıdır.
Bugün Türkiye'nin geldiği, daha doğrusu getirildiği nokta ise hepimizce malumdur. Bu kadar zengin kaynaklara ve potansiyele sahip bir ülkenin borç batağında, yüzmesi, halkının aç perişan bir yaşama sürüklenmesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve Türk Milleti'ne yakışmamaktadır.
Bilinçli global oyunlarla bu noktaya getirilen Türkiye'nin hatası, mevcut zihniyeti ve dış politikasıdır.
Artık bu iradenin iflas ettiği ortadadır.
Türk seçmeni bu gerçekleri, Batı'nın bu seçimlere verdiği önemi de hesap ederek iyi değerlendirmelidir.
Ya ülkemiz daha da büyük borca dalacak, daha da fakirleşeceğiz, Batıya daha da köle olacağız; ya da Atatürk gibi bağımsızlık ruhuna sahip bir liderin politikalarıyla milli kaynaklarımızı kullanıp Türkiye gerçek manada bağımsızlığına ulaşacaktır.
Bu nedenle Türk seçmeni mutlaka oyunu kullanmalıdır. Mevcut şartları iyi tartmalı, Türkiye'yi hak ettiği noktaya taşıyacak kadroyu başa geçirmelidir.
Pek çok yabancı basın organları, günlük olarak seçim yorumlarımıza yer vermektedir. Bu durum, Türkiye'nin seçiminin Batı dünyasınca bir dönüm noktası olacağının işaretidir.
Bu sebeple Türkiye, gerçekten önemli bir yol ayrımındadır. Bundan sonraki nesillerimize, mevcut düzenin devamını veya yepyeni bir Türkiye'nin kapılarını açacağız.
Ülkemiz yeraltı ve yerüstü kaynakları ile, genç insan nüfusu ile, stratejik konumu ve önemli yol kavşaklarının üzerinde bulunması nedeniyle tüm dünyanın ilgi odağıdır.
Bugün Türkiye'nin geldiği, daha doğrusu getirildiği nokta ise hepimizce malumdur. Bu kadar zengin kaynaklara ve potansiyele sahip bir ülkenin borç batağında, yüzmesi, halkının aç perişan bir yaşama sürüklenmesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve Türk Milleti'ne yakışmamaktadır.
Bilinçli global oyunlarla bu noktaya getirilen Türkiye'nin hatası, mevcut zihniyeti ve dış politikasıdır.
Artık bu iradenin iflas ettiği ortadadır.
Türk seçmeni bu gerçekleri, Batı'nın bu seçimlere verdiği önemi de hesap ederek iyi değerlendirmelidir.
Ya ülkemiz daha da büyük borca dalacak, daha da fakirleşeceğiz, Batıya daha da köle olacağız; ya da Atatürk gibi bağımsızlık ruhuna sahip bir liderin politikalarıyla milli kaynaklarımızı kullanıp Türkiye gerçek manada bağımsızlığına ulaşacaktır.
Bu nedenle Türk seçmeni mutlaka oyunu kullanmalıdır. Mevcut şartları iyi tartmalı, Türkiye'yi hak ettiği noktaya taşıyacak kadroyu başa geçirmelidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hüseyin Kibarlı / diğer yazıları
- Başlıksız... / 19.01.2003
- Küreselleşme milliliği bitirir / 17.01.2003
- Kıbrıs'ta milli bütünlük dini bütünlükten geçer / 16.01.2003
- Asıl hedef başka / 15.01.2003
- Ekonomide kalıcı çözüm için / 11.01.2003
- Türkiye güçlü olmaya mecburdur / 09.01.2003
- Türkiye, savaşı önleyebilecek güçtedir / 08.01.2003
- Yabancılara el açmaktan kurtulmalıyız / 24.11.2002
- Türkiye yol ayrımında / 23.11.2002
- IMF ile bu iş olmaz / 19.11.2002
- Küreselleşme milliliği bitirir / 17.01.2003
- Kıbrıs'ta milli bütünlük dini bütünlükten geçer / 16.01.2003
- Asıl hedef başka / 15.01.2003
- Ekonomide kalıcı çözüm için / 11.01.2003
- Türkiye güçlü olmaya mecburdur / 09.01.2003
- Türkiye, savaşı önleyebilecek güçtedir / 08.01.2003
- Yabancılara el açmaktan kurtulmalıyız / 24.11.2002
- Türkiye yol ayrımında / 23.11.2002
- IMF ile bu iş olmaz / 19.11.2002