logo
29 MART 2024

Tarım yok olursa ekonomi çöker

08.01.2005 00:00:00
Düne kadar tarımda kendi kendine yeten yedi ülkeden biri olan Türkiye, yıllardır tarımı ihmal etmekten ve yanlış tarım politikaları yüzünden bugün, tarımın temeli toprağı bile ithal edecek durum düştü.

Türkiye, bugün IMF ve AB dayatmaları nedeniyle, tarım ürünlerinin tamamına yakınını değişik ölçeklerde ithal etmek zorunda bırakıldı. Uzun yıllardır tarım konusunda çalışan ve önemli araştırmalara imza atan gazeteci yazar Tuncer Beybağa, Yeni Mesaj'a verdiği mülakatta "Türkiye ekonomisinin kökünün tarım" olduğunu dile getirdi. Beybağa "Bu sektör yok olmaya yüz tutarsa, Türkiye ekonomisi de onunla beraber çöker" dedi. Bir ülkede en stratejik sektör hiç kuşkusuz tarımdır. IMF talimatları doğrultusunda yapılan uygulamalarla batma noktasına gelen tarım sektörü ve üretici olan milletin efendisi köylü bugün sefilleri oynamaktadır. Millî gelirimizde önemli yer tutan tarım ürünlerinin yasalarla önünün kesilmesi, tarıma teşviklerin kaldırılarak sınırlamalar getirilmesi, üretime kota uygulanması ve ithalatın arttırılması neticesinde tarımın önü tıkanmıştır. Bundan kısa zaman önce kendi kendine yetebilen birkaç ülkeden biri olan Türkiye, bugün IMF ve AB programlarındaki dayatmaların etkisiyle, tarım ürünlerinin tamamına yakınını değişik ölçeklerde ithal etmek zorunda bırakılmıştır. İklim ve toprak verimliliği ile en avantajlı olduğumuz tarım sektörü küresel güçlerin ve uluslararası sermayenin ortaklaşa yaptıkları uygulamalar sonucu yok edilmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk olarak çiftçi Aydın İstasyon Meydanına dökülerek, AKP hükümetini her konuda olduğu gibi tarım konusunda da gittiği yanlış yoldan döndürmek istemiştir ve maalesef bu ses Ankara'da yankı bulmamıştır. Teslimiyetçi politikalarla AKP yoluna devam etmektedir.

Bu uyarı görevlerini yıllardan beri yapmakta olan gazeteci yazar Tuncer Beybağa ile siz değerli Yeni Mesaj okurları için görüştük. Beybağa "Eli nasırlı, bağrı parelenmiş" başta Ege olmak üzere Türk çiftçisinin sorunlarını, keşfedilmedik nokta bırakmayacak şekilde bilen, araştıran yazan ve çözümler üreten mahir bir kalem. İzleyiniz.

n Sayın Tuncer Beybağa, bize öncelikle öz geçmişiniz hakkında kısa bir bilgi verir misiniz?

Tuncer Beybağa- 1950 yılında İzmir'in Ödemiş ilçesinde doğdum. İlkokulu Ödemiş'te, Orta ve Liseyi de İzmir Buca'da okudum. Ege Üniversitesi'nin Kimya Mühendisliği Fakültesinden 1972 yılında mezun oldum. 12 yıl amatör olarak basketbol oynadım. 1974-1975 yılları içinde yedek subay olarak Erzincan'da askerlik görevimi ifa ettim. Eğitimci bir hanımefendi ile evlendim. Ziraat mühendisi bir erkek evlat sahibiyim.

Medya tarıma şaşı bakıyor

n Siz sürekli olarak tarım konusunda yazı yazıyorsunuz. Niçin başka konularda değil de tarım konusunda yazmayı tercih ediyorsunuz?

Beybağa- Ülkemizin nüfusunun %35-40'ına yakın insanının uğraştığı bir sektör olmasına rağmen basında haber dışında bahsi geçmediğinden tarımı ve insanlarını köşe yazılarıma taşıyorum. Yalnızca seçim zamanlarında hatırlanan, o zaman ayaklarına gidilip halleri sorulan, çektikleri dertleri, sıkıntıları araştırılmayan insanların sesleri, solukları olarak iki yıldır Haber Ekspres gazetesinde, onların yaşadıklarını kaleme alıp kamuoyuna duyuruyorum. Çocukluk yıllarında dedem, bize şöyle bir soru sorardı: İyi insan kime denir? Ve sonra da kendisi şöyle bir cevap verirdi: Malından, parasından, bilgisinden ait olduğu topluma, ulusuna ışık veren kişilere "iyi insan denir", derdi. Ben de aldığım bu feyizle sahip olduğum değerleri milletimin fertleri ile paylaşmak istiyorum. Yıllardır bilgisiz, eğitimsiz bırakılan tarım kesimini sütunlarımda akademisyenlerle, yetkililerle buluşturarak kucaklaşmalarını sağlıyorum.

Eğer çiftçi üretmezse

n Siz, Türk tarımının Türkiye'nin ekonomik çıkış noktası olduğunu söylüyorsunuz. Niçin?

Beybağa- Tarımla uğraşan insanımızın ülke nüfusuna oranı % 35-40 ise de geçimini tarımdan sağlayan insanımızın sayısı ülke nüfusunun %60'ın tekabül eder. %35-40 fiilî olarak tarımda çalışan insanın oranıdır. % 20-25 de tarımdaki insanların ürettikleri mahsulleri alıp, işleyip, paketleyip, satan, fabrikalarında hammadde olarak kullanan sanayici, işadamı, tüccar, ihracatçı ile onların işletmelerinde, fabrikalarında, mağazalarında çalışan işçilerdir. Eğer çiftçi üretmezse tüm bu insanlar neyi işleyip, neyi ihraç edip, hangi mahsulü, mamulü satacaklar? Onun için Türkiye'nin ekonomisinin kökü tarımdır. Bu sektör yok olmaya yüz tutarsa, Türkiye ekonomisi de onunla beraber çöker.

n Tarım konusunda potansiyeli belli ve dünyadaki bir çok ülkenin imrendiği boyutta olan Türkiye, tarımda niçin sefilleri oynuyor?

Beybağa- Yıllardır Türk tarımı ülkeyi idare eden siyasi iradelerin oy deposu olmuştur. Tarım kesimi sadece seçim zamanlarında hatırlanıp gerçekleşmeyecek vaadlerle kandırılarak bu kesimin özüne uygun olmayan politikalara kurban edilmiştir. Gelişmiş ülkelerin çiftçileri karşısında yalnız bırakılarak sahip olduğu destekler IMF'nin, Dünya Bankası'nın talimatları ile bir bir ortadan kaldırılmıştır. Tarımın girdilerinin maliyetleri arttırılırken ürünlerinin fiyatları tam aksine geriletilmiştir. Teknolojik gelişmelerden yoksun bırakılarak insan gücüne dayalı üretim tekniğine mahkûm edilmiştir. Tarımın gereksinimi olan sulama yapıları zamanında planlanıp yapılmadığından dereler, nehirler boşa akarken artezyen sulamalarına da mahkûm edilen bu kesimin mazot ve elektriğe de büyük bedeller ödemesine sebep olunmuştur. Tarım arazileri korunmayarak üretimden düşürülmüştür. Yabancı devletlerin danışmanlarının talimatları doğrultusunda yerli tohumlar yok edilmiş, çiftçi hibrit tohumlara bağımlı hale getirilmiş, zamanında sahip olduğu organik tarım yok edilerek Avrupa'lının kimyasallarına, genetik yapısı bozulmuş tohumlarına pazar edilmiştir. Toprağının ekolojik dengesi kontrolsüzce kullanılan böcek öldürücü, ot yok edici ilaçlarla bozulmuştur. Şimdi de gelişmiş ülkelerin büyük desteklerle finanse ettiği çiftçilerinin ürettikleri tarım ürünlerinin maliyetinin yarattığı ucuzlukla ithal bombardımanına tâbi tutulmaktadır. Her türlü tarımsal ürün, damızlık hayvan pazarlayan uluslararası şirketlerin arenası haline gelmiştir Türkiye. Son altmış yılda tarım, üç yıl arka arkaya ilk defa bu dönem gerilemiştir. Türk tarımını kalkındırmak, ürettikleri ile kendi kendine yeten yedi ülkeden biri haline getirmek için Atatürk'ün dediği gibi köylüyü tekrar milletin efendisi haline getirmeliyiz.

Doğrudan gelir desteği tuzağı

n Şu anda, tarım kesimine yönelik olarak "doğrudan gelir desteği" diye bir proje uygulanıyor. Bu tür bir destek şekli tarım kesimi için kâr mıdır, zarar mıdır?

Beybağa- Doğrudan tarım desteği, uygulandığı tarihten itibaren yanlış bir destektir. Böylece üretene değil sadece tapu sahibine destek verilmekte. Bu desteğin ülke ekonomisine kazandırdığı bir katma değer de yoktur. Aksine insanların tembelliğe itilmesine sebep oluyor. İnsanlarımız, çalışmadan, emek harcamadan para kazanmaya alıştırılıyor. Bu, doğrudan desteğin uygulanmasında bazı yörelerde yetkililere ibraz edilen tapuların toplamı o ilçenin yüzölçümünden bile fazla çıkmıştır. Bazı ilçelerde de doğrudan destek için müracaat eden insan sayısı ilçe nüfusunu bile geçmiştir. Halbuki destek, üretilen ürüne verilse, yetiştirilen mahsulün miktarı artar, niteliği, niceliği yükselir. İnsanların alın teri değerlenir. Ekonomi de katma değer kazanır.

AB'de tarım hayatî önem taşır

n Günümüz Türkiye'sinde tarıma bakış iyice belli oldu. Uygulanan politikalara gerekçe olarak AB, ABD başta olmak üzere dünyadaki uygulamalar gösteriliyor. Dünyanın tarım konusundaki tavrı nedir? Bizdeki gibi midir?

Beybağa- İnsanlığın devamı tarıma bağlı. Dünya, tarımın önemini bildiği için çiftçi kesimini destekleyip üretmeye teşvik ediyor. Ülkemizde olduğu gibi çiftçi horlanmaz ve çiftçinin hakkına, emeğine göz dikilmez. Öpülesi nasırlı elleri baştacı edilir, korunur. AB ile ABD bir çiftçi cennetidir. Çünkü sanayicisi de, tüketicisi de tarıma verilen desteğin kendisine yansıyacağını iyi bilir. Yıllardır kapısında beklerken "şamar oğlanı"na döndüğümüz AB'nin ortak bütçesinin yarısından fazlasının tarımı desteklemeye ayrıldığını biliyor musunuz? AB'nin halkı için gıda güvenliği, beslenme ihtiyacı çok önemlidir. Çünkü Avrupa bunu 2. Dünya Savaşında aç kalarak öğrendi. Çok acı da olsa bundan büyük bir ders çıkardı. Bu yüzden AB'de tarım hayati bir önem taşır. Ama bu kafalar bize gelince dayatırlar. 'Tarımdaki destekleri çekin, şu ürünü ekmeyin, şu ürünü ekin' baskıları yaparlar.

Tarıma beton tehdidi

n Türk tarımına yönelik tehdit sadece IMF'den, AB'den me geliyor? Mesela bizim hiç mi kabahatimiz yok?

Beybağa- Tarıma yönelik bir tehdit de tarım arazilerinin hoyratça talanıdır. Tarım arazileri ülkenin insanını doyuran, sanayisine hammadde veren, millî ekonomisine katma değer kazandıran bir hayat kaynağıdır. Ama Türkiye'mizde bugüne kadar yapılamayan arazi sınıflandırması yüzünden tarım arazileri yok ediliyor. Dileyen dilediği yere bina, fabrika yaparak hızla tarım arazilerini tüketiyor. İzmirliler hatırlayacaklardır. Bir zamanlar Bornova'nın bamyası vardı. Kale'nin baklası, Balçova'nın domatesi, Buca'nın üzümü meşhurdu. Şimdi hepsinin sadece adı kaldı. Tarih olup gitti. Bu ürünlerin doğduğu tarım topraklarını ortadan kaldırdık. Şimdi sıra Torbalı, Tire, Menemen, Kemalpaşa'nın topraklarına geldi. Tarım Bakanlığı, varlığını borçlu olduğu tarım topraklarına bugüne kadar maalesef sahip olamadı.

n Peki yapılması gereken nedir?

Beybağa- İş başa düşüyor. Tüm ziraat odaları, tüm üretici birlikleri, tarım kredi birlikleri, sulama kooperatifleri varoluşlarının sebebi olan tarım arazilerine, hep beraber kuracakları güçlü bir üst birlik sahip çıkmalı. Türkiye'deki tüm tarım arazilerinin tespit edilip haritaları çıkarılarak tarımsal SİT'e alınması gerçekleştirilmeli. Ülkemizde derhal bir arazi sınıflandırmasına gidilmeli.

Çiftçiler ne istiyor?

n Türkiye, Cumhuriyet tarihinde bir ilke tanık oldu. Çiftçiler ilk kez bir miting yapma ihtiyacı hissetti. Aydın'da yapıldı bu miting. Çiftçiler ne istiyor ki miting yapma ihtiyacı bile hissettiler?

Beybağa- Çiftçi kimseden iane istemiyor, sadak istemiyor, himmet ise hiç beklemiyor. Tarımın girdilerini dünya çiftçileri gibi aynı değerde kullanmak istiyor. Üretimde kullandığı gübrede, ilaçta, mazotta, elektrikte ÖTV, KDV, gümrük vergileri gibi kamburları sırtında taşımak istemiyor. Ülkenin akarsuları boşa akarken tarlasını sulayacak su için yüzlerce metre derindeki yeraltı suyuna mahkum edilmek istemiyor. Toprağının mirasyedi gibi talan edilip, satılmasını, gelişigüzel yapılaşmalarla işgal edilmesini, milyonlarca yılda meydana gelen tarım alanlarının hoyratça yok edilmesini istemiyor. Tarımda kullandıkları kredilerin faizlerinin ağırlığı altında ezilmek istemiyor. Zamanında verilmeyen pirimlerinin ve desteklerinin AB ülkeleri ayarında olmasını istiyor.
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu

180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama

Mersin polisinin, bilinen alışveriş sitelerinin kopya linkini üreten, sahte hukuk bürolarından arama ve sazan sarmalı yöntemi ile dolandırıcılık yaparak 180 milyon lira haksız kazanç elde eden çeteyi çökertti, yakalanan şüphelilerden 20'si tutuklandı. 
29.03.2024 09:21:00 / Güncelleme: 29.03.2024 09:25:23
İhlas Haber Ajansı
180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama
180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama
Edinilen bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, çeşitli yöntemlerle dolandırıcılık yapan şüphelilere yönelik çalışma gerçekleştirildi.

Polisin planlı çalışmasında Facebook Market Palace ve bilinen sitelerin sahte linkini üretmek sureti ile bungalov ev, elektrikli ev aletleri ilanları veren, sahte hukuk bürosundan uzlaştırmacı olarak arayarak para talep eden ve internet sitelerinden araç almak isteyen kişileri sazan sarmalı yöntemi ile organize bir şekilde dolandıran şüphelileri belirledi. Şüphelilerin bu yöntemle 180 milyon TL haksız kazanç elde ettiklerini tespit eden polis 4 gün öne Mersin merkezli 4 ilde eş zamanlı operasyon yaptı. Operasyonda aralarında suç örgütü liderinin de bulunduğu 36 şüpheli yakalandı. Şahısların ev, iş yeri ve araçlarında yapılan aramalarda ise 70 adet cep telefonu, 4 adet ruhsatsız silah, 1 adet para atma makinesi, farklı şahıslara ait 62 adet banka kartı ile 120 bin TL para ele geçirildi.

Gözaltına alınan 36 şüphelinin emniyette ifadeleri tamamlandı, adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkartılan şüphelilerden 20'si tutuklandı, 10'u ev hapsi alırken, 6'sı ise adli kontrol şartı ile serbest kaldı.



Şüphelilerin paraları döviz ve altına çevirirken görüntüsü ortaya çıkmıştı

Polisin teknik takip çalışmasında şüphelilerin güven sağladıkları vatandaşlardan paraları aldıktan sonra döviz büroları ve sarraflara götürdükleri belirlenmişti. Nakit parayı altın ve dövize çevirdiği belirlenen şüphelilerin o anlara ait güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri de ortaya çıkmıştı.

Tutuklanan zanlıların ortaya çıkan görüntüsünde mağdurlardan dolandırıp nakit olarak getirdikleri yüklü miktardaki TL'yi altın ve dövize çevirdiği anlar yer almıştı.

Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Maxat Rakhishov'un İstanbul'da düzenlenen 'Mahzen-23' Operasyonuyla yakalandığını açıkladı.
29.03.2024 08:28:00
Haber Merkezi
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Bakan Yerlikaya X hesabından yaptığı paylaşımda Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen 'MAHZEN-23' Operasyonu sonucu İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan aranan Maxat Rakhishov'un yakalandığını duyurdu.

Kıskaç operasyonlarında 70 şüpheli yakalandı

Bakan Yerlikaya ayrıca, 20 ilde FETÖ'ye yönelik olarak son bir hafta içinde düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında 70 şüphelinin yakalandığını duyurdu.


"FETÖ'cülere göz açtırmayacağız. Aziz milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle operasyonlarımız kararlılıkla devam edecek" diyen Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı.

"Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı, TEM Daire Başkanlığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlükleri, TEM ve KOM Şube Müdürlüklerince yapılan çalışmalar sonucu; Aksaray, Bolu, Gaziantep, Sakarya, Muğla, Mersin, Manisa, İstanbul, Kayseri, Kars, Erzurum, İzmir, Elazığ, Adana, Uşak, Denizli, Sivas, Mardin, Edirne ve Bursa'da FETÖ'ye yönelik eş zamanlı olarak düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında şüphelilerin:
  • Örgütün sözde "Emniyet Mahrem Yapılanması" içerisinde faaliyette bulundukları,
  • Örgütün kripto haberleşme programı "ByLock" kullanıcısı oldukları,
  • Ankesörlü telefonlarla iletişim kurdukları,
  • Örgütün "Gaybubet Evi" olarak adlandırdıkları hücre evlerinde barındıkları,
  • İfade ve teşhislerde adlarının geçtiği, FETÖ soruşturmaları kapsamında haklarında kesinleşmiş hapis cezası ile aranma kaydı bulunduğu tespit edildi.

Operasyonlar sonucu: Çok sayıda dijital materyale el konuldu."

Yerlikaya, operasyonlara katılan polisleri de tebrik etti.

YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nın yaptığı Ramazan ayı nedeniyle oy sayımı sırasında iftar saatinde kısa bir mola verilmesi talebinin reddedildiğini ve sayımın aralıksız yapılacağını açıkladı.
29.03.2024 07:40:00 / Güncelleme: 29.03.2024 07:42:27
İhlas Haber Ajansı
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nca Yüksek Seçim Kurulu'na gönderilen yazıda, sandık kurullarınca saat 17.00 itibarıyla sayım ve döküm işlemlerine başlanacağı ancak Ramazan ayı içerisinde bulunulması nedeniyle sadece su ile orucun açılması durumunda sağlıklı bir oy sayımının yapılamayacağı, sandık kurulu görevlilerinin iftar saatinde kısa bir mola verip veremeyeceği konusu gündeme belirtildi.

Konuyu inceleyen ve kararını açıklayan YSK, Bahçe Seçim Kurulunun talebinin, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 'Zarfların açılması, oyların sayım ve dökümü' başlıklı 100'üncü maddesinin birinci fıkrasında, 'Oyların sayım ve dökümüne derhal başlanır, açık ve aralıksız yapılır' hükmü bulunduğu hatırlatıldı. YSK'nın Sandık Kurullarının Görev ve Yetkilerine Dair 138 Sayılı Genelgesinde de aynı yönde düzenleme bulunduğuna dikkati çeken kurul, bu sebeple 'oy sayım ve döküm işlemlerinin aralıksız yapılması gerektiğine' oy birliğiyle karar verildiği paylaşıldı.

Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi
28.03.2024 15:32:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:37:04
AA
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla illere gönderilen genelgede, eğitim kurumlarının, 31 Mart Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde, seçmenin oy kullanmasına imkan verecek şekilde hazırlanacağı belirtildi.

Genelgede, seçimlerin ardından Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarının, eğitim-öğretime hazır hale getirilmesi amacıyla 1 Nisan 2024 Pazartesi gününün tatil edildiği bildirildi.

Öte yandan 1 Nisan günü yönetici ve öğretmenler, aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılacak. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.