Tatar'dan BM temsilcisine 'egemenlik' vurgusu
Tatar, Sterwart ve ekibiyle ilk kez görüştüklerini belirterek, Temsilci ve ekibine Kıbrıs konusunu ve bu meselenin birçok boyutunun bulunduğunu anlattığını söyledi.
Kıbrıs'ta iki ayrı halk, devlet ve demokrasi bulunduğunun altını çizen Tatar, egemenliğin kendileri için önemli olduğuna işaret etti.
Kıbrıs'ta artık federal çerçeveden yana olmadıklarını ve uzun yıllar görüşülen bu modelde bir sonuç alınamadığını ifade eden Tatar, Kıbrıs'ta esas sorunun Rumların Kıbrıs'ı "Helen Adası" gibi görmeleri olduğunu söyledi.
Tatar, güneydeki Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bir Rum cumhuriyetine dönüştüğüne dikkati çekerek, Kıbrıs Türklerinin devletinin KKTC olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, "BM yetkilisi Stewart'a Ada'daki iki yapının (KKTC ve Rum yönetimi) iş birliğiyle bir anlaşma olabileceğini ilk başta söylemiş oldum. Kendisiyle sık sık görüşmeye hazır olduğumu, 14 Aralık akşamı da daveti üzerine Nikos Anastasiadis (Rum lider) ile ara bölgede buluşma davetini (yıl sonu resepsiyonu) kabul ettiğimi ilettim." dedi.
Kıbrıs Türk tarafının hiçbir zaman görüşme ve temastan kaçmadığını ve kaçmayacağını kaydeden Tatar, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz, şu anda egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz kabul görmeden resmi görüşmelere başlamıyoruz. Cumhurbaşkanı seçilmemden sonra yeni siyaset gereği, artık resmi müzakerelere geçilmesi için egemenliğimizin kabul edilmesi gerekir. 27-29 Nisan'da Cenevre'de dünya ve BM ile ilk paylaştığımız 6 maddelik önerinin özünde var olan egemenliğimizin kabul edilmesi vardır. Stewart'a, Kıbrıs'ta bir anlaşma olacaksa adil, kalıcı, sürdürülebilir, realist ve pratik olması gerektiğini ifade ettim. Bütün bunları kapsayacak olan zaten bizim söylediğimiz 'iki ayrı egemen halkın kabul edilmesi gerektiği' yönündedir. Onlar da (BM) bunu anlamış durumdalar ama önemli olan bunu Rum tarafına anlatabilmek ve onların kabul etmesini sağlayabilmektir."
"Şu anda resmi müzakerelere geçmek için bir zemin yok"
Tatar, BM Genel Sekreteri'nin eski geçici Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute'un yerine atanacak kişi konusunda gelişme olmadığını söyledi.
Kıbrıs konusu için BM Güvenlik Konseyine bağlı bir temsilci ataması gibi bir dayatmanın talihsiz bir gelişme olacağını vurgulayan Tatar, "Biz Kıbrıs'ta ortaya koyduğumuz parametrelerden, çerçeveden (egemen eşitlik temelinde, iki devletli çözüm) vazgeçecek değiliz. Şu anda resmi müzakerelere geçmek için bir zemin yok. Bir zemin olmadığına göre bunu zorlamanın bir anlamı da yok. Zorlayarak bir yere de gidilemez, görüşmede bunları anlattım. Kıbrıs Türk halkı, kendi hak ve hukukunu, Türkiye'nin de desteğiyle aramaya devam edecektir." diye konuştu.
"Tatar ile iyi bir görüşme gerçekleştirdik"
Stewart, Cumhurbaşkanı Tatar ile iyi bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek, Tatar ile yakın bir çalışma ilişkisi geliştirmek ve yapıcı bir partner olmak istediğini söyledi.
Ada genelindeki insanlarla da buluşmak için sabırsızlandığını kaydeden Stewart, Tatar'a 14 Aralık'ta BM olarak düzenleyecekleri "Yıl Sonu Resepsiyonu"na katılma davetini kabul etmesinden dolayı teşekkürlerini iletti.
Stewart, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) önlemleri çerçevesinde ve gayriresmi olarak gerçekleşecek resepsiyona Kıbrıs Rum kesimi lideri Nikos Anastasiadis'in de katılacağını söyleyerek, böyle bir organizasyon ile iki liderin görüşme fırsatı bulacaklarını dile getirdi.
Tatar ile ilk kez gerçekleştirdiği görüşmede Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs meselesine dönük perspektifini dinlediğini ifade eden Stewart, tüm tarafların pozisyonuna her zaman saygı duyduğunu kaydetti.
Stewart, Kıbrıs Rum kesiminin Doğu Akdeniz'de tek taraflı yürüttüğü sondaj çalışmalarına ilişkin soruya ise yanıt vermekten kaçındı.
BM yetkilisi Stewart, öncesinde Rum lider Anastasiadis ile de ilk kez görüştü. AA
