Tatmin etmez

Beşiktaş sahasında Bodrumspor'u 2-1 yendi.

Şimdi bakın 122 yıllık Türk futbolunun çınarı Beşiktaş ligin sondan ikincisini sahasında ağırlıyor.

Ne izliyoruz veya daha doğrusu kimi izliyoruz?

Sahada Beşiktaş'ı izleyemiyoruz. İzlediğimiz Bodrumspor. İnanın çok kalitesiz bir maç seyrettik.

Her iki takım da ne heyecan verdi ne de eğlendirdi. Üstelik kötü olan taraf net bir şekilde Beşiktaş idi.

Maçta daha çok net pozisyonları bulan taraf Bodrumspor. Hâl böyle olunca Beşiktaş taraftarı kızgın.

Sürekli aynı şeyleri yazıyoruz. Artık biz de taraftar da kızgın ve sinirli. Tabii ki ayrıca tepkili.

Fakat gelin görün ki kimse bir çözüm bulamıyor.

Evet karşılaşma çok düşük tempoda başladı ve Beşiktaş'ın ilk golüne kadar da maç hız kazanmadı.

Beşiktaş'ın topa sahip olma konusunda sıkıntıları vardı. Nasıl olmasın ki.

Topun Beşiktaş'ta kalmasını sağlayacak oyunculardan biri kim? Cher Ndour tabii ki.

Maç başladı ve Ndour daha ilk beş dakika içerisinde iki pası taca attı.

2'de, Masuaku'ya ve 5'te Rafa Silva'ya vermek istediği paslar taca gitti.

Beşiktaş'ın sol beki Masuaku, Gökdeniz karşısında zorlanacak izlenimi veriyordu.

Neyse ki Masuaku'nun şansına Gökdeniz ilk dakikalardaki hırslı oyununu sürdürmedi.

Beşiktaş'ın organizasyon açısından ne kadar fakir olduğunu gösteren bir pozisyon ise 13'te gelişti.

Bu dakikada Masuaku topu aldı ve ne sağına ne de soluna bakmadan öyle dümdüz 18 içine girdi ve kale çizgisinden rastgele orta yaptı.

Bir pas üretmek veya oyun kurmak hak getire. Beşiktaş'ın stoperleri de sürekli hata yapıyorlar.

Uduokhai 25'te ayağındaki topu Fredy'e kaptırıyor. Gelişen pozisyonda Ege Bilsen, Bodrumspor adına bir hücumu heba ediyor.

Bütün bu sıralarda ise oyun genel olarak yürüyüş temposunda.

Fakat 25 gibi Gedson Fernandes sakatlanıp oyundan çıktı. Onun yerine giren Al-Musrati oldu ve nasıl olduysa 32'de bir an parlayan Beşiktaş golü buldu.

Bu gol Ernst Muçi ve Rafa Silva'nın hücumu organize etmesi ile gerçekleşti.

Bu andan ilk yarının sonuna kadar uzatmalarla birlikte 20 dakikalık bölümde Beşiktaş'ın oldukça yüksek temposunda Rafa Silva ve Ernst Muçi'nin etkili oyunlarını izledik.

Tabii şimdi insanın aklına şu soru geliyor.

Acaba Gedson Fernandes'in oyunu Rafa Silva'nın futbolunu engelliyor mu diye düşünmeden edemiyorum.

Zira Fernandes sakatlanıp çıktıktan sonra Rafa Silva daha etkili ve daha tehditkâr bir oyun sergiledi.

Bunun dışında Beşiktaş bu yarıda bir gol daha buldu.

Bu golde stoper Zainutdinov, orta yaparak asist yapan Onur Bulut'u güzel bir pas ile gördü ve bu nedenle golün gerçek yaratıcısı oldu.

İkinci yarıya gelirsek Beşiktaş ikinci yarıya da mahkum bir oyun ile başladı.

56'da Beşiktaş'ın bir hücumu var sadece.

Bu hücumda da üçüncü bölgede Immobile tercih hatası yaptı ve Rafa Silva'yı görmekte tereddüt edince net bir pozisyon harcanmış olabilir.

70'ten sonra ise daha yüksek bir tempo izledik ve de Beşiktaş üzerindeki baskıyı kırdı.

Ne var ki bu bölümde sıklıkla topla buluşan Immobile maalesef bu buluşmaların hiçbirinde isabetli pas üretme başarısı gösteremedi.

Immobile aldığı her topu harcadı. 82'de ise oyuna sonradan giren Rashica müsait durumdaki Rafa Silva'yı görmeyince Beşiktaş yine iyi bir pozisyon şansından mahrum kaldı.

Beşiktaş 90+4'te kalesinde golü gördü.

Bu golden birkaç dakika sonra Ndour bir geri pasta topu neredeyse rakibine veriyordu.

Evet maç bütün bu hatalara rağmen Beşiktaş'ın 2-1 üstünlüğü ile bitti.

Şimdi bakın hep oyun kurucuların taca attığı paslar, SeriA'dan gelen kaliteli bir santraforun veremediği paslardan bahsediyoruz.

Bu şartlarda Beşiktaş'tan çok şey beklememek lâzım. Beşiktaş'ın bu şartlarda maçı kazanması bile büyük bir başarı.

Yine de Beşiktaş'ı tebrik etmek gerekiyor bence.