Haçlı seferlerini öven, bir kaynaşma hatta ittifak olduğunu iddia eden bir Müslüman olabilir mi? Ahir zamanda olur, oldu da. İşte Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı R. T. Erdoğan'ın Haçlı seferlerine bakışı. Kendi ağzından; "Tarih boyunca, Doğu ile Batıyı, Müslümanlar ile Hıristiyanları ayrıştıran en büyük çatışmaların, Haçlı seferleri olduğu iddia edildi. Haçlı seferleri, aynı zamanda tüm bu tarafların birbirini tanıdığı, birbirleriyle iletişime geçtiği, birbirleriyle ittifaklar kurduğu, en önemlisi de, çok yoğun bir şekilde bilim ve sanat noktasında alışverişte bulunduğu dönemlerdir."Malumunuz Irak'ın işgalinde Bush yüzyıl sürecek Haçlı seferlerini başlattığını dünyaya ilan etmişti. Peki, bizim bu Haçlı seferlerine tepkimiz ne oldu? Yine Sayın Erdoğan'ın ağzından;"ABD'nin Irak'ta savaşan kahraman bay ve bayan askerlerin en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri temennisi ile duacıyız." (The Wall Street Journal/31 Mart 2003)Günümüzün Haçlı gerçekleri bunlar. Birde tarihteki o vahşi Haçlı gerçeği var. Kendilerinin kaleminden bir iki örnek verelim. Bu örnekleri okuduktan sonra tekrar kendimize bir soru soralım; bir Müslüman Türk Haçlıların lehine konuşabilir mi? Onların arzu ve isteklerine uyabilir mi? Onlarla dost olabilir mi? Onları kadim dost edinebilir mi? Cevaplar aşağıda.Yahudilerin Tevrat'ı, Hıristiyanların eski Ahit'leridir. "Orduların Rabbi şöyle diyor: "Onların her şeylerini tamamen yok et ve onlara acıma, erkekten kadına, çocuktan emzikte olana, öküzden koyuna, deveden eşeğe kadar hepsini öldür."(I. Samuel, bab 15, ayet 3)Tevrat emri; "Ele geçen her adamın gövdesi delik deşik edilecek ve tutulan her adam kılıçla düşecek. Yavruları da gözleri önünde yere çalınacak, evleri çapul edilecek ve karıları kirletilecek." (İşaya, bab 13, ayet 15)"Fransız Akademisi üyelerinden Funck Bretano'nun ifadesine göre; vahşî hayvan sürülerinden farksız olan Haçlı güruhu 1096 yılında Anadolu topraklarına saldırdıklarında, İznik civarında yakaladıkları Müslüman çocukları parçalamışlar, etlerini şişlere geçirip ateşte kızartmışlar ve henüz pişmeden çiğ çiğ yutmuşlardı. Antakya'ya ulaştıklarında ise, başlarındaki papaz Pierre I'Ermit'in ısrarıyla, yerlerde yatan öldürülmüş Türkler'in cesetlerini birer birer toplamışlar, etlerini kemiklerinden ayırmışlar; sonra da tuzlamış, pişirmiş ve karınlarını bununla doyurmuşlardı. Onlar kızarttıkları Müslüman etleriyle iştahlarını (!) tatmin ederken, ölenlerin zincire vurulmuş olan yakınları da surlardan büyük bir acı ve çaresizlik içinde, gözyaşları dökerek olup biteni seyrediyorlardı."İlk haçlı seferleri Papa ll. Urban'ın önderliğinde başladı, iki asra yakın süren haçlı seferlerinde milyonlarca insan katledildi. Sadece öldürülen Hıristiyanların sayısı iki milyonu geçiyordu. "17 Temmuz 1203'te Ortodokslar'ın hakimiyetindeki İstanbul'u ele geçiren Haçlılar, Kudüs'ü zapt ettiklerinde yaptıkları korkunç katliama pek uygun düşen bir vahşetle yağmaladılar İstanbul'u. Onların çılgınlığından dehşete düşen olayın şahidi Batılı yazarlar kaleme aldıkları eserlerde duydukları utancı açıkça belli etmişlerdir. İstanbul un tüm tarihi, dini ve sanatsal eserleri tahrip edilmiş, yakılıp yağmalanmıştır. Sokaklarda yere diz çöküp merhamet dileyen halkın üzerine atlarını süren Haçlılar kadın, yaşlı, çocuk demeden herkesi öldürüyor, fakirlerin evlerini bile talan ediyorlardı. Saraylılar, Asiller hatta Rahibeler Haçlıların tecavüzüne maruz kaldılar. (Diyanet ansiklopedisi c.14 s. 538)"Antakya önlerinde açlıktan şikâyet eden Haçlılar'a, Hıristiyan din adamı Pierre I'Ermit şu tavsiyede bulunur: Açlığınızın sebebi korkaklığınızdır. Türk cesetlerini toplayın! Tuzlayarak pişirilirse daha lezzetli olur!.. Bunun üzerine Haçlılar onun dediğini yaptılar. (Funck Brentano, Les Croisades, Paris 1934, s. 24.)"Fransız tarihçilerinden Rudolf of Caen de, onların bu iğrenç fiillerinden bahsederek şöyle diyordu: Askerlerimiz Maarra'da dinsizlerin (Müslümanların) yetişkinlerini yemek kazanlarında kaynar suyla haşladılar; çocukları şişlere geçirerek öldürdüler ve sonra da ızgarada pişirip yediler. (Amin Maalouf, The Crusades Through Arab Eyes; London, al-Saqi Books, bas.: 1984, s. 38.)"Kudüs katliamı başka bir eserde şu sözlerle anlatılıyor: Katliam korkunçtu!.. Öldürülenlerin kanları sokaklarda akıyor, atıyla gezenlerin üzerine sıçrıyordu. Akşam karanlığında Haçlılar, sevinçten haykırarak kiliseye geldiler ve kana bulanmış ellerini ayin için uzattılar. (G. E. Perry, The Middle East: Fourteen Islamic Centuries Englewood Cliffs, s. 78, bas.: 1983.)"?Tuleytule Baş Rahibi Hıristiyanlığı kabul etmeyen bütün Araplar'ın kılıçtan geçirilmelerini emretti. Dominiken tarikatı papazı daha da kestirme hareket etti. Kadın ve çocuklar dâhil, ne kadar Müslüman varsa kafalarının uçurulması emrini verdi. İspanya'nın yüksek tabakasını, aydınlarını ve sanayicilerini teşkil eden üç milyon Arap ya öldürüldü ya da yarımadadan dışarı atıldı. (Endülüs'ten) Sekiz asırdan beri Avrupa'nın üzerine ışık saçan parlak medeniyetleri ebediyen söndü. Bu korkunç katliamlar yanında, Saint Bartelemi Gecesi (Protestanların Katolikler tarafından katledilme gecesi) basit bir arbede gibi kalır. Şunu da itiraf etmek gerekir ki, en vahşî istilâcılar arasında bile, bu derece korkunç katliamlarda bulunan tek bir kimse gösterilemez!" (Gustave le Bon, Civilasition des Arabes, s. 129, 160.)
Akın Aydın / diğer yazıları
- AB’ye giriyorduk, AB bize girdi / 06.05.2024
- Erdoğan tasarrufun neresinde? / 05.05.2024
- Dost düşman tanımı yapamayan bir iktidar / 04.05.2024
- Ali’yi halife seçen Hz. Peygamber değil Yüce Allah’tır / 03.05.2024
- Hamas terör örgütü mü? / 02.05.2024
- Sloganlarla avutulan kalabalıklar / 01.05.2024
- İlkelerine sahip çıkmayanlar bu millete sahip çıkamaz / 29.04.2024
- Elmalılı Hamdi Yazır’ın tefsirinde İsrail / 28.04.2024
- İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu? / 26.04.2024
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Erdoğan tasarrufun neresinde? / 05.05.2024
- Dost düşman tanımı yapamayan bir iktidar / 04.05.2024
- Ali’yi halife seçen Hz. Peygamber değil Yüce Allah’tır / 03.05.2024
- Hamas terör örgütü mü? / 02.05.2024
- Sloganlarla avutulan kalabalıklar / 01.05.2024
- İlkelerine sahip çıkmayanlar bu millete sahip çıkamaz / 29.04.2024
- Elmalılı Hamdi Yazır’ın tefsirinde İsrail / 28.04.2024
- İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu? / 26.04.2024
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024