Şaron-Bush ikilisi işgal ettikleri topraklarda oluk oluk kan dökmeye devam ediyor.
Bir yandan yaşlı kadın, çocuk demeden roketlerle, füzelerle kitle kıyımı yapıyorlar; diğer yandan kurtuluş mücadelesi veren halk önderlerini alçakça pusular kurarak katlediyorlar.
ABD, İsrail'in yıllardır kullandığı bu çifte katliam taktiğini adeta tüm İslam coğrafyasında tatbike hazırlanıyor.
Türkmen liderlerinin üst üste suikastlarla öldürülmesi, camilerin son olarak da Hz. Ali Türbesi'nin hedef alınması bunun göstergesidir.
Türkiye bu olup bitenlere seyirci olmanın ötesinde sorumlu ortağı durumuna getirmiştir kendini.
AKP iktidarının Yahudi lobilerinin desteği ile işbaşına gelmesi, iktidarda iken adeta bu desteğin diyetini ödemek için işgal fotoğrafı içinde yer alması ve aynı lobilerce Cesaret Ödülü ile ödüllendirilmesi başka nasıl izah edilebilir?
ABD, Hz. Ali (R.A) türbesini bombalarken, AKP Bush'u ağırlama telaşı içinde. ABD İslam dünyasını hedef tahtasına oturturken, AKP NATO toplantısına ev sahipliğine hazırlanıyor.
İsrail, Filistinli masum çocukları susuz ve ekmeksiz bırakırken, AKP İsrail'le 50 yıllık su anlaşması imzalıyor.
İsrail, Filistinli kadınların evlerini üstlerine yıkarak mezara dönüştürürken, AKP İsrail'le inşaat ve enerji alanında işbirliği yapıyor. Ama medya desteği sayesinde bu suç ortaklığını kamufle etmek için İsrail'i kınıyormuş gibi aldatıcı atraksiyonlar (numara) içinde.
AKP'li Enerji Bakanı İsrail'li Altyapı Bakanı ile el ele tutuşurken, Başbakan Erdoğan Şaron'a yönelik demeçler veriyor. Ama ilginçtir, İsrail halkını özenle kollayan Filistin halkını terörist ilan eden yaklaşım içinde Erdoğan...
Saldırılardan İsrail'in tümünü değil Şaron'un yönetimini sorumlu tutan Erdoğan, bu devlet soykırımına direnen Filistin halkını 'terörist' ilan edebiliyor.
Bir yandan masum insanların kanı kurumamışken, İsrail ile her alanda işbirliğini derinleştirmeye devam edeceksiniz, diğer yandan kınama demeçleri ile bu gerçekleri örtmeye çalışacaksınız.
Sizi ne dostunuz, ne de düşmanınız ciddiye alır. AKP samimi olmadığı için CHP'nin Meclis'te İsrail'i kınama bildirisi imzalanması önerisini reddetti.
AKP milletvekilleri Filistin'e gidip hatıra fotoğrafı çektirmekle, Başbakan bir-iki İsrail aleyhine demeç vermekle suç ortaklığından kurtulamaz.
Hele hele iktidarın bu vurdumduymazlığına mazeret üreten kitleler, bu vebalin ortaklığından kurtulamaz.
Bir yandan yaşlı kadın, çocuk demeden roketlerle, füzelerle kitle kıyımı yapıyorlar; diğer yandan kurtuluş mücadelesi veren halk önderlerini alçakça pusular kurarak katlediyorlar.
ABD, İsrail'in yıllardır kullandığı bu çifte katliam taktiğini adeta tüm İslam coğrafyasında tatbike hazırlanıyor.
Türkmen liderlerinin üst üste suikastlarla öldürülmesi, camilerin son olarak da Hz. Ali Türbesi'nin hedef alınması bunun göstergesidir.
Türkiye bu olup bitenlere seyirci olmanın ötesinde sorumlu ortağı durumuna getirmiştir kendini.
AKP iktidarının Yahudi lobilerinin desteği ile işbaşına gelmesi, iktidarda iken adeta bu desteğin diyetini ödemek için işgal fotoğrafı içinde yer alması ve aynı lobilerce Cesaret Ödülü ile ödüllendirilmesi başka nasıl izah edilebilir?
ABD, Hz. Ali (R.A) türbesini bombalarken, AKP Bush'u ağırlama telaşı içinde. ABD İslam dünyasını hedef tahtasına oturturken, AKP NATO toplantısına ev sahipliğine hazırlanıyor.
İsrail, Filistinli masum çocukları susuz ve ekmeksiz bırakırken, AKP İsrail'le 50 yıllık su anlaşması imzalıyor.
İsrail, Filistinli kadınların evlerini üstlerine yıkarak mezara dönüştürürken, AKP İsrail'le inşaat ve enerji alanında işbirliği yapıyor. Ama medya desteği sayesinde bu suç ortaklığını kamufle etmek için İsrail'i kınıyormuş gibi aldatıcı atraksiyonlar (numara) içinde.
AKP'li Enerji Bakanı İsrail'li Altyapı Bakanı ile el ele tutuşurken, Başbakan Erdoğan Şaron'a yönelik demeçler veriyor. Ama ilginçtir, İsrail halkını özenle kollayan Filistin halkını terörist ilan eden yaklaşım içinde Erdoğan...
Saldırılardan İsrail'in tümünü değil Şaron'un yönetimini sorumlu tutan Erdoğan, bu devlet soykırımına direnen Filistin halkını 'terörist' ilan edebiliyor.
Bir yandan masum insanların kanı kurumamışken, İsrail ile her alanda işbirliğini derinleştirmeye devam edeceksiniz, diğer yandan kınama demeçleri ile bu gerçekleri örtmeye çalışacaksınız.
Sizi ne dostunuz, ne de düşmanınız ciddiye alır. AKP samimi olmadığı için CHP'nin Meclis'te İsrail'i kınama bildirisi imzalanması önerisini reddetti.
AKP milletvekilleri Filistin'e gidip hatıra fotoğrafı çektirmekle, Başbakan bir-iki İsrail aleyhine demeç vermekle suç ortaklığından kurtulamaz.
Hele hele iktidarın bu vurdumduymazlığına mazeret üreten kitleler, bu vebalin ortaklığından kurtulamaz.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014