Ankara Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Münir Canar, geleneksel Türk tiyatrosunun önemine değinerek, "Türkiye'de tiyatro var ama Türk tiyatrosu yok. Bizim tiyatromuz olabilmesi için özgün bir yaratışa ve deyiş özelliğine ihtiyacımız var" dedi.
Sivas Devlet Tiyatrosu'nun (SDT) 2005-2006 sezonunda perdelerini açacağı "Bir Mahalle ki" adlı geleneksel Türk tiyatrosu örneği oyunun yazarı ve yönetmeni, tiyatro sanatçısı Münir Canar, SDT'de yaptığı açıklamada, yıllarını geleneksel Türk tiyatrosuna verdiğini söyledi. Ortaoyunu ve Karagöz'ün, dünya kültürünün birbirini etkilediği bir ortamda meydana geldiğini kaydeden Canar, "Olağanüstü zengin bir kültür. Bugün Japonya Kaputi Tiyatrosu'ndaki bazı uygulamalar bizim ortaoyunumuzda var. Japonya neresi, Osmanlı neresi... İpek yolu ticaretiyle, zorunlu göçlerle, savaşlarla insanlar birbirlerine uygarlıklarını aktarmışlar" diye konuştu.
Kültürümüze çok yabancıyızDekorda devrimi yapanın da geleneksel Türk tiyatrosu olduğunu, dekorda simgeciliğin Avrupa'dan çok önce ortaoyununda kullanıldığını kaydeden Canar, şöyle konuştu: "Ama ne yazık ki tiyatro tarihinde bunlar okutulmuyor. Bu insanlar yok sayılıyor. Çok acı, anlatamayacağım kadar acı. Kendi kültürüne bu kadar yabancı kalmış bir ülke acaba yeryüzünde var mı? Binbir Gece Masalları'nı hepimiz biliriz. Binbir Gün Masalları'nı hiç duydunuz mu? Duymadınız, çünkü onlar Türk masalları. Adamlar dünya kültürünü hallaç pamuğu gibi atıp kendi kültürleriyle, hamurlarıyla yoğurup evrensel boyutta sanatsal ürünler sunuyorlar. Biz bu kadar zengin kültürün içerisinde 'Avrupa tiyatrosu' diyoruz. Sanki Avrupa'dan başka dünyada tiyatro yok. Sadece kültür emperyalizmi politikası içinde Batı'nın şeyleri bize empoze ediliyor."
Avrupa oyunlarını taklit ediyoruz Geleneksel Türk tiyatrosunun çok önemli olduğunu ve sahip çıkılması gerektiğini ifade eden Canar, "Türkiye'de tiyatro var ama Türk tiyatrosu yok. Türkiye'de tiyatro, tiyatro sanatı var. Bizim tiyatromuz olabilmesi için özgün bir yaratışa ve deyiş özelliğine ihtiyacımız var" diye konuştu. Deyiş özelliği olmadığı zaman yazılan oyunların Avrupa oyunlarını taklit ederek yazılan oyunlar olduğunu kaydeden Canar, şunları söyledi: "O Türk tiyatrosu olmaz. Türk gibi oynamalıyız. Shakespeare'i İngiliz gibi oynamazsınız, Türk aktörü gibi oynayacaksınız. Ama biz Türk aktörü gibi düşünmeyi bilmiyoruz, gençlerin hiçbiri bilmiyor. Deyiş özelliği en önemli şey. Ve özgünlük. Türk tiyatrosu olması için bu gerekiyor. Deyiş özelliği için buraya döneceğiz. Bakacağımız yer geleneksel Türk tiyatromuz, meddahımız."
Sivas Devlet Tiyatrosu'nun (SDT) 2005-2006 sezonunda perdelerini açacağı "Bir Mahalle ki" adlı geleneksel Türk tiyatrosu örneği oyunun yazarı ve yönetmeni, tiyatro sanatçısı Münir Canar, SDT'de yaptığı açıklamada, yıllarını geleneksel Türk tiyatrosuna verdiğini söyledi. Ortaoyunu ve Karagöz'ün, dünya kültürünün birbirini etkilediği bir ortamda meydana geldiğini kaydeden Canar, "Olağanüstü zengin bir kültür. Bugün Japonya Kaputi Tiyatrosu'ndaki bazı uygulamalar bizim ortaoyunumuzda var. Japonya neresi, Osmanlı neresi... İpek yolu ticaretiyle, zorunlu göçlerle, savaşlarla insanlar birbirlerine uygarlıklarını aktarmışlar" diye konuştu.
Kültürümüze çok yabancıyızDekorda devrimi yapanın da geleneksel Türk tiyatrosu olduğunu, dekorda simgeciliğin Avrupa'dan çok önce ortaoyununda kullanıldığını kaydeden Canar, şöyle konuştu: "Ama ne yazık ki tiyatro tarihinde bunlar okutulmuyor. Bu insanlar yok sayılıyor. Çok acı, anlatamayacağım kadar acı. Kendi kültürüne bu kadar yabancı kalmış bir ülke acaba yeryüzünde var mı? Binbir Gece Masalları'nı hepimiz biliriz. Binbir Gün Masalları'nı hiç duydunuz mu? Duymadınız, çünkü onlar Türk masalları. Adamlar dünya kültürünü hallaç pamuğu gibi atıp kendi kültürleriyle, hamurlarıyla yoğurup evrensel boyutta sanatsal ürünler sunuyorlar. Biz bu kadar zengin kültürün içerisinde 'Avrupa tiyatrosu' diyoruz. Sanki Avrupa'dan başka dünyada tiyatro yok. Sadece kültür emperyalizmi politikası içinde Batı'nın şeyleri bize empoze ediliyor."
Avrupa oyunlarını taklit ediyoruz Geleneksel Türk tiyatrosunun çok önemli olduğunu ve sahip çıkılması gerektiğini ifade eden Canar, "Türkiye'de tiyatro var ama Türk tiyatrosu yok. Türkiye'de tiyatro, tiyatro sanatı var. Bizim tiyatromuz olabilmesi için özgün bir yaratışa ve deyiş özelliğine ihtiyacımız var" diye konuştu. Deyiş özelliği olmadığı zaman yazılan oyunların Avrupa oyunlarını taklit ederek yazılan oyunlar olduğunu kaydeden Canar, şunları söyledi: "O Türk tiyatrosu olmaz. Türk gibi oynamalıyız. Shakespeare'i İngiliz gibi oynamazsınız, Türk aktörü gibi oynayacaksınız. Ama biz Türk aktörü gibi düşünmeyi bilmiyoruz, gençlerin hiçbiri bilmiyor. Deyiş özelliği en önemli şey. Ve özgünlük. Türk tiyatrosu olması için bu gerekiyor. Deyiş özelliği için buraya döneceğiz. Bakacağımız yer geleneksel Türk tiyatromuz, meddahımız."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.