Kerbela soykırımı ve cereyan eden olaylar hakkında ciddi bir çalışma yaparak Kerbela hakkında bilinmesi gerekenleri değerli okurlarımıza bir yazı dizisi halinde sunduk. Bu çalışmayı E-Kitap Analiz şeklinde arşivimize koyacağız.
Yaptığımız araştırmada Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın onlarca cilt yaklaşık 16.000 sayfalık Ehl-i Beyt Külliyatından, bu konuda diğer yazılı ve sözlü kaynaklarından istifade ettik. Ehl-i Beyt ile alakalı ayetlerin, hadislerin bizlere verdiği mesajları anlamaya gayret ettik. Kerbela soykırımından ve İmam Hüseyin'in (a.s.) kıyamından gerekli dersleri çıkartmaya çalıştık. Bu makalemizde Kerbela'dan alınacak dersler ve İmam Hüseyin'i neden sevdiğimizi izah edeceğiz. Bundan sonraki makalemizle de yazı dizimizi bitireceğiz inşallah.
KERBELA'DAN ALINACAK DERSLER
Bundan sonra yapılacak iş, çıkartılan dersleri rehber edinip Hüseyni bir duruş sergileyerek geride kalan ömrümüzü yaşamaya çalışmaktır.
Değerli dostlar, meydana gelen bir olayın ya da suçun aydınlanması için delil toplanır, olayın geçmişi araştırılır; öylece karar verilir.
Kerbela hadisesi geçmişte yapılan yanlışların yıllar sonra ödenen ağır faturasıdır. İlk yanlış, Hz. Muhammed'in (s.a.a.) nasp etmesine rağmen İmam Ali (a.s.)'ın velayetinin inkârı ile alakalıdır. Neticesi Kerbela olan olayın ilk başlangıcı, Peygamberin emrini yerine getirmekte meydana gelen açı sapmasıdır.
İmam Ali'nin velayet gaspıyla başlayan sürecin devamı, ümmetin gelecek zamanda daha nefsi, daha ölçüsüz davranmasına kapı aralamıştır. Bu yanlışın neticesinde; güç sahibi olanlar, haksız yere kendini halife ilan ederek kendine biat etmeyenleri acımasızca katletmişlerdir.
Bu yanlışın faturası sadece Kerbela ile de sınırlı kalmayıp Ehl-i Beyt'in bütün fertlerine zulüm ve diğer imamların dahi haklarının ihlaline sebep teşkil etmiştir. Her çağda Ehl-i Beyt, gerçek İslam'ı yaşamış birer canlı Kur'an, canlı Peygamber olarak görevlerini yerine getirmişlerdir.
Ehl-i Beyt'in sevgisinden ve yolundan nasibi olmayanlar da Peygamberin nasp (atama) zinciri kırıldığı için Kur'an ve Peygamber ekseninden uzaklaşmış, nefislerinin ekseninde bir din icat etmiş ve bu dini yaşamaya kalkışmışlardır. Gittikleri yanlış yolları dinden, ibadetten saymışlar ama bir türlü istikametlerini sıratı müstakim üzere kılamamışlardır.
Onun içindir ki Peygamberimiz gerçek kurtuluşun ancak Ehl-i Beyt'le olacağı sadedinde şu hadisi şerifi beyan etmiştir. "Benim Ehl-i Beyt'imin sizin içinizdeki misali, Hz. Nuh'un kavmi içerisindeki Hz. Nuh'un gemisi gibidir. Kim gemiye binerse necat bulur, kim binmezse helak olur" buyurmuştur. (Suyuti, Tefsir-i Hulafa, s.573; Taberani)
Peygamberimiz kendinden sonra yolumuzu sapıtmamamız için bize Kur'an ve Ehl-i Beyt'e sımsıkı sarılmamızı emretmiştir.
"Size iki emanet bırakıyorum. Onlara yapışırsanız asla sapıtmazsınız. Bunlardan biri, Allah'ın yüce kitabı Kur'an-ı Kerim, diğeri ise Ehl-i Beyt'im, ıtretimdir" buyurmuştur. (Müslim, Sahih, Fedail'us-Sahabe, 36; Darimî, Sünen, II/431-432; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III/14, 26, 59).
Bir başka kaynakta geçen hadisi şerifte de Ehl-i Beyt'e nasıl davranacağımızdan imtihan edileceğimiz işaret edilmiştir:
"Şüphesiz ben sizin aranızda iki ağır ve değerli emanet bırakıyorum ki eğer onlara sarılırsanız hiçbir zaman sapıklığa düşmezsiniz. Onlardan biri diğerinden daha büyük olan Allah'ın kitabı Kur'an'dır ki gökten yere uzanan bir ip misalidir. Diğeri ise benim itretim olan Ehl-i Beyt'imdir. Bu ikisi Kevser Havuzu başında bana varıncaya kadar hiçbir zaman birbirlerinden ayrılmazlar. Bakın benden sonra bu emanetlere nasıl davranacaksınız?" (Es-Sevaik-ul Muhrika, s.226)
Bu kadar bilgiden sonra herkes kendi gönül dünyasına baksın. Allah'ın ve Resulullah'ın kıymet verdiği kimseler olan Ehl-i Beyt'e sevgisi ve onlara bu zulmü yapanlara olan düşmanlığı oranında Kerbela'dan ders alıp almadığını anlayacaktır.
İMAM HÜSEYİN'İ NEDEN SEVİYORUZ?
Hz. İmam Hüseyin, Allah'ın kutlu elçisinin beyan ettiği "benden sonra yolunuzu sapıtmamanız için size Allah'ın kitabı ve benim Ehl-i Beyt'imi emanet olarak bırakıyorum" diye işaret ederek altını çizdiği iki emanetin fertlerinden biridir.
Onu sevmek, Ona değil bize fayda sağlayacaktır. O makamların en yücesine, şehitlik mertebesine ulaşmıştır. O peygamberimiz tarafından "Hasan ve Hüseyin, Cennet ehlinin gençlerinin efendileridir." (Tirmizî, Menâkıb, 30/3768) müjdesiyle şereflenmiş kutlu bir insandır.
(Devam edecek…)
Yaptığımız araştırmada Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın onlarca cilt yaklaşık 16.000 sayfalık Ehl-i Beyt Külliyatından, bu konuda diğer yazılı ve sözlü kaynaklarından istifade ettik. Ehl-i Beyt ile alakalı ayetlerin, hadislerin bizlere verdiği mesajları anlamaya gayret ettik. Kerbela soykırımından ve İmam Hüseyin'in (a.s.) kıyamından gerekli dersleri çıkartmaya çalıştık. Bu makalemizde Kerbela'dan alınacak dersler ve İmam Hüseyin'i neden sevdiğimizi izah edeceğiz. Bundan sonraki makalemizle de yazı dizimizi bitireceğiz inşallah.
KERBELA'DAN ALINACAK DERSLER
Bundan sonra yapılacak iş, çıkartılan dersleri rehber edinip Hüseyni bir duruş sergileyerek geride kalan ömrümüzü yaşamaya çalışmaktır.
Değerli dostlar, meydana gelen bir olayın ya da suçun aydınlanması için delil toplanır, olayın geçmişi araştırılır; öylece karar verilir.
Kerbela hadisesi geçmişte yapılan yanlışların yıllar sonra ödenen ağır faturasıdır. İlk yanlış, Hz. Muhammed'in (s.a.a.) nasp etmesine rağmen İmam Ali (a.s.)'ın velayetinin inkârı ile alakalıdır. Neticesi Kerbela olan olayın ilk başlangıcı, Peygamberin emrini yerine getirmekte meydana gelen açı sapmasıdır.
İmam Ali'nin velayet gaspıyla başlayan sürecin devamı, ümmetin gelecek zamanda daha nefsi, daha ölçüsüz davranmasına kapı aralamıştır. Bu yanlışın neticesinde; güç sahibi olanlar, haksız yere kendini halife ilan ederek kendine biat etmeyenleri acımasızca katletmişlerdir.
Bu yanlışın faturası sadece Kerbela ile de sınırlı kalmayıp Ehl-i Beyt'in bütün fertlerine zulüm ve diğer imamların dahi haklarının ihlaline sebep teşkil etmiştir. Her çağda Ehl-i Beyt, gerçek İslam'ı yaşamış birer canlı Kur'an, canlı Peygamber olarak görevlerini yerine getirmişlerdir.
Ehl-i Beyt'in sevgisinden ve yolundan nasibi olmayanlar da Peygamberin nasp (atama) zinciri kırıldığı için Kur'an ve Peygamber ekseninden uzaklaşmış, nefislerinin ekseninde bir din icat etmiş ve bu dini yaşamaya kalkışmışlardır. Gittikleri yanlış yolları dinden, ibadetten saymışlar ama bir türlü istikametlerini sıratı müstakim üzere kılamamışlardır.
Onun içindir ki Peygamberimiz gerçek kurtuluşun ancak Ehl-i Beyt'le olacağı sadedinde şu hadisi şerifi beyan etmiştir. "Benim Ehl-i Beyt'imin sizin içinizdeki misali, Hz. Nuh'un kavmi içerisindeki Hz. Nuh'un gemisi gibidir. Kim gemiye binerse necat bulur, kim binmezse helak olur" buyurmuştur. (Suyuti, Tefsir-i Hulafa, s.573; Taberani)
Peygamberimiz kendinden sonra yolumuzu sapıtmamamız için bize Kur'an ve Ehl-i Beyt'e sımsıkı sarılmamızı emretmiştir.
"Size iki emanet bırakıyorum. Onlara yapışırsanız asla sapıtmazsınız. Bunlardan biri, Allah'ın yüce kitabı Kur'an-ı Kerim, diğeri ise Ehl-i Beyt'im, ıtretimdir" buyurmuştur. (Müslim, Sahih, Fedail'us-Sahabe, 36; Darimî, Sünen, II/431-432; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III/14, 26, 59).
Bir başka kaynakta geçen hadisi şerifte de Ehl-i Beyt'e nasıl davranacağımızdan imtihan edileceğimiz işaret edilmiştir:
"Şüphesiz ben sizin aranızda iki ağır ve değerli emanet bırakıyorum ki eğer onlara sarılırsanız hiçbir zaman sapıklığa düşmezsiniz. Onlardan biri diğerinden daha büyük olan Allah'ın kitabı Kur'an'dır ki gökten yere uzanan bir ip misalidir. Diğeri ise benim itretim olan Ehl-i Beyt'imdir. Bu ikisi Kevser Havuzu başında bana varıncaya kadar hiçbir zaman birbirlerinden ayrılmazlar. Bakın benden sonra bu emanetlere nasıl davranacaksınız?" (Es-Sevaik-ul Muhrika, s.226)
Bu kadar bilgiden sonra herkes kendi gönül dünyasına baksın. Allah'ın ve Resulullah'ın kıymet verdiği kimseler olan Ehl-i Beyt'e sevgisi ve onlara bu zulmü yapanlara olan düşmanlığı oranında Kerbela'dan ders alıp almadığını anlayacaktır.
İMAM HÜSEYİN'İ NEDEN SEVİYORUZ?
Hz. İmam Hüseyin, Allah'ın kutlu elçisinin beyan ettiği "benden sonra yolunuzu sapıtmamanız için size Allah'ın kitabı ve benim Ehl-i Beyt'imi emanet olarak bırakıyorum" diye işaret ederek altını çizdiği iki emanetin fertlerinden biridir.
Onu sevmek, Ona değil bize fayda sağlayacaktır. O makamların en yücesine, şehitlik mertebesine ulaşmıştır. O peygamberimiz tarafından "Hasan ve Hüseyin, Cennet ehlinin gençlerinin efendileridir." (Tirmizî, Menâkıb, 30/3768) müjdesiyle şereflenmiş kutlu bir insandır.
(Devam edecek…)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -14- / 13.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -13- / 12.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -12- / 11.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -11- / 10.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -10- / 09.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -9- / 08.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -8- / 07.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -7- / 06.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -6- / 05.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -5- / 04.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -13- / 12.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -12- / 11.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -11- / 10.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -10- / 09.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -9- / 08.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -8- / 07.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -7- / 06.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -6- / 05.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -5- / 04.07.2025