Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, göreve gelmeden önce ve geldikten sonra verdiği hiçbir sözü taraftarlara, yönetime karşı tutamadı, ayrıca tutamadığı sözlerle kalmayıp izlediği politikayla taraftarın ve yönetimin tepkisini kazandı. Öncelikle bu tepkilerin başlıca sebeplerini sizlere bir hatırlatmak istiyorum.Öncelikle İbrahim Hacıosmanoğlu, Trabzonspor'un siyasetten uzak tutulacağının sözünü taraftara ve yönetime verdi. Yapılan seçim öncesi ''Siyasete bulaşmış Trabzonspor'u siyasetten uzak tutma, bölünmüşlüğü bitirme, kulübün adeta yerlerde sürünen onurunu, çalınan haklarını geri alma, kirlenmiş Türk futbolunu temizleme, efsane Karadeniz Fırtınasını yeniden estirme'' sözüyle yola çıkan Hacıosmanoğlu bu sözlerinin hiçbirini tutmadı.Çıktığı TV programlarında Başbakan'dan övgüyle bahsetti, takımını yalnız bırakıp havaalanlarında, yurtdışı programlarında Başbakan'ın yanında oldu ve en önemlisi AKP'nin Kazlıçeşme Mitingine katılarak Trabzonspor sevdalılarını hayal kırıklığına uğrattı ve tepkisini kazandı, taraftarlar içinde ayrılıklara sebep oldu. Başkan'ın izlediği politika sanki Trabzonspor Kulübü Başkanlığını araç olarak kullanarak AKP'nin milletvekili ya da Bakan'ı olma hedefi gibi olsa gerek....Başkan Hacıosmanoğlu eğer kupayı geri alma meselesinde samimi olsaydı şike davasının asıl sahibi olan AKP'ye tepkili olurdu, yalnız tam tersini yaparak iktidarın yanında oldu ve kanaatimce taraftarların daha fazla tepkisini çekmemek için Aziz Yıldırım'ı Trabzonspor taraftarlarının hedefi yaptı. Başkan'ın görmesi gereken gerçek kupanın Aziz Yıldırım'ı hedef göstererek alınamayacağı tam tersine siyasete tepki göstererek alınabileceğidir.Ayrıca Başkan yardımcılığı ve Basın sözcülüğünden istifa eden Sebahattin Çakıroğlu'nun ''Kendisine ait olmayan hiçbir fikri kabul etmeyen, buna bağlı olarak Yönetim Kurulu toplantısına dahi ihtiyaç duymayan ve kulübü siyasetin iliklerine alet eden zihniyete daha fazla yardım ve yataklık etmemek adına üstlenmiş olduğum Trabzonspor Başkan Yardımcılığı, Basın Sözcülüğü ve Kulüpler Birliği Yönetim Kurulu üyeliğinden feragat ediyorum'' açıklaması zaten tüm olayı özetliyor.Olayların takıma yansıyacak tarafından kısaca bahsedecek olursak, verilen hiçbir transfer sözü tutulmadı ve taraftar takıma küstürüldü. Avni Aker Stadyumu maçlarda Trabzonspor Yönetimine tepki olarak boş bırakılıyor. Eğer Yönetim kulübün menfaatlerini düşünüyorsa bir an önce gereğini yapmalıdır. Benim Trabzonspor taraftarına tavsiyem, şike davasında tepki gösterilmesi gereken Fenerbahçe camiası ve Aziz Yıldırım değildir, asıl hedef ülkemizin büyük takımlarını ve taraftarlarını birbirine düşman yapmaya çalışan ''siyaset'' olmalıdır.
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018