‘Türk çiftçisi kendi arazisinde uluslararası şirketlerin kölesi olacak’
Kars Milletvekili Alp'ten 2 yıl ekilmeyen tarım arazilerinin kiraya verilmesi düzenlemesine tepki
28.08.2024 11:06:00 / Güncelleme: 28.08.2024 11:09:40
Bülent Tapıcı
Bülent Tapıcı





İktidar 2 yıl ekilmeyen tarım arazilerinin kiraya verilmesinin önünü açtı.
CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp söz konusu yönetmeliği iptali için Danıştay'a dava açtı.
Alp Türk çiftçisinin bu yönetmelikle uluslararası şirketlere kendi arazisinde boğaz tokluğuna üretim yapmak zorunda kalan modern köleler haline getirileceğini söyledi.
Alp şunları söyledi;
"Bu kanun 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanununa daha doğrusu 2023 seçimlerine 2 ay kala bir gece vakti torba yasaya eklenen bir maddeye dayanıyor.
Kanun, 'Göç veya başka bir sebeple herhangi bir nedenle 2 yıl süreyle işlenmeyen tarım arazileri tespit edilir ve bunların ekonomiye kazandırılması ve kamu yararında kullanılabilmesi için de arazi malikleri adına bakanlık tarafından kiraya verilir' diyor.
İlk etapta atıl kalan arazilerin ekonomiye tekrar kazandırılması amacına matufmuş gibi görünüyor fakat aradan bir yıl geçtikten sonra 22 Ağustos 2024 tarihinde Resmi Gazetede bu kanunun uygulanmasını gösteren bir yönetmelik yayınlandı. BU, işlenmeyen tarım arazilerinin tarımsal amaçlı kiraya verilmesine ilişkin bir yönetmelik.
İşte benim açtığım dava bu yönetmeliğe ilişkindir bu yönetmenin iptalini ve evvel emirde yürütmesini durdurmasını talep ediyorum. Niye bu talepte bulunuyorum? Şimdi bu yönetmelik ile işlenmeyen tarım arazisi ki bu 28 milyon dekara tekabül ediyor. Bu, son 20 yılda işlemeyen tarım arazisi miktarı. Bu büyük bir alan ve bu kadar büyük bir alanın maliklerin elinden rızası dışında alınarak üçüncü şahıslara kiraya verilmesinin önü açılırsa bu yönetmelik ile tarımda tekelleşmenin de önü açılma riski vardır.
Bunun sakıncalarından birisi bu çünkü Anadolu çiftçisi maalesef yüksek girdi maliyetleri ve maliyetin altında açıklanan ürün fiyatları nedeniyle üretimden düşmüştür piyasa tabiriyle. Bu üretimden düşen çiftçilerin elinden ki bunun 24 milyon dönümü buğday ve arpa ekilen kuru tarım arazileridir. Bunların çiftçiden alınarak zengin çiftçiye verilmesi tarımda tekelleşmenin önünü açacaktır. İkinci bir sakınca da fakirden alınıp zengine verilen bir düzenin de tesis edilmesi anlamına gelecektir.
Üçüncü sakınca da, tarım arazisini kaybetmek istemeyen fakat akaryakıt maliyetleri, girdi maliyetleri, yüksek tohum maliyetleri ve gübre maliyetleri nedeniyle de üretimde
zorlanan Anadolu çiftçisi bu yönetmelik ile tarım arazisinin elinden çıkma kaygısı yaşayacak ve büyük çok uluslu şirketlerle sözleşmeli tarım yoluna zorlanabilirler.
Birkaç yıl sonra uluslararası şirketlere boğaz tokluğuna kendi arazisinde üretim yapmak zorunda kalan modern köleler haline getirilir düşüncesindeyim."
CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp söz konusu yönetmeliği iptali için Danıştay'a dava açtı.
Alp Türk çiftçisinin bu yönetmelikle uluslararası şirketlere kendi arazisinde boğaz tokluğuna üretim yapmak zorunda kalan modern köleler haline getirileceğini söyledi.
Alp şunları söyledi;
"Bu kanun 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanununa daha doğrusu 2023 seçimlerine 2 ay kala bir gece vakti torba yasaya eklenen bir maddeye dayanıyor.
Kanun, 'Göç veya başka bir sebeple herhangi bir nedenle 2 yıl süreyle işlenmeyen tarım arazileri tespit edilir ve bunların ekonomiye kazandırılması ve kamu yararında kullanılabilmesi için de arazi malikleri adına bakanlık tarafından kiraya verilir' diyor.
İlk etapta atıl kalan arazilerin ekonomiye tekrar kazandırılması amacına matufmuş gibi görünüyor fakat aradan bir yıl geçtikten sonra 22 Ağustos 2024 tarihinde Resmi Gazetede bu kanunun uygulanmasını gösteren bir yönetmelik yayınlandı. BU, işlenmeyen tarım arazilerinin tarımsal amaçlı kiraya verilmesine ilişkin bir yönetmelik.
İşte benim açtığım dava bu yönetmeliğe ilişkindir bu yönetmenin iptalini ve evvel emirde yürütmesini durdurmasını talep ediyorum. Niye bu talepte bulunuyorum? Şimdi bu yönetmelik ile işlenmeyen tarım arazisi ki bu 28 milyon dekara tekabül ediyor. Bu, son 20 yılda işlemeyen tarım arazisi miktarı. Bu büyük bir alan ve bu kadar büyük bir alanın maliklerin elinden rızası dışında alınarak üçüncü şahıslara kiraya verilmesinin önü açılırsa bu yönetmelik ile tarımda tekelleşmenin de önü açılma riski vardır.
Bunun sakıncalarından birisi bu çünkü Anadolu çiftçisi maalesef yüksek girdi maliyetleri ve maliyetin altında açıklanan ürün fiyatları nedeniyle üretimden düşmüştür piyasa tabiriyle. Bu üretimden düşen çiftçilerin elinden ki bunun 24 milyon dönümü buğday ve arpa ekilen kuru tarım arazileridir. Bunların çiftçiden alınarak zengin çiftçiye verilmesi tarımda tekelleşmenin önünü açacaktır. İkinci bir sakınca da fakirden alınıp zengine verilen bir düzenin de tesis edilmesi anlamına gelecektir.
Üçüncü sakınca da, tarım arazisini kaybetmek istemeyen fakat akaryakıt maliyetleri, girdi maliyetleri, yüksek tohum maliyetleri ve gübre maliyetleri nedeniyle de üretimde
zorlanan Anadolu çiftçisi bu yönetmelik ile tarım arazisinin elinden çıkma kaygısı yaşayacak ve büyük çok uluslu şirketlerle sözleşmeli tarım yoluna zorlanabilirler.
Birkaç yıl sonra uluslararası şirketlere boğaz tokluğuna kendi arazisinde üretim yapmak zorunda kalan modern köleler haline getirilir düşüncesindeyim."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.