Türklerin köklü ve çok zengin bir tarihe ve kültüre sahip olması nedeniyle birçok bilim adamı "Türk" adının nereden geldiği hakkında araştırmalar yapmış, bu araştırmalar neticesinde Türk adı ilk defa M.Ö. XIV. yüzyılda "Tik" veya "Tikler" adıyla geçmeye başlamıştır.
Türk kimliği bir manada ümmet birliğinin formülize edilmiş adıdır. Bundan dolayı Batı dünyasında Türk dediğiniz zaman akla İslam gelir, İslam dediğiniz zaman akla Türk gelir.
İnsan sonradan Alman, Fransız, İngiliz, İtalyan olamaz ama sonradan Türk olabilir! İslam nimeti sayesinde bu, Allah'ın Türk milletine has kıldığı bir lutuftur.
Bu konunun iyice anlaşılması için Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in şu ifadeleri çok önemlidir:
"Anadolu'nun Türklerin eline geçmesiyle bu coğrafyada yaşayan gayrimüslimler Türk?İslam medeniyetine hayran kalarak Müslümanlığı seçti.
Her düştükleri yerde Türkleri kendi yanlarında buldular. Tamamen ihtiyaçlarını Türklerin karşıladığını gördüler. Sosyal dayanışma ve de ahlaki kuralların dört dörtlük yaşandığı bu topluluğa işte Anadolu coğrafyasında yaşayan etnik gruplar gıpta ettiler ve biz de keşke bunlar gibi olabilsek, dediler. Ardından da Müslüman oldular. Tabi Müslüman olduktan sonra da kendi isimlerine Türk adını verdiler. Biz de bunlar gibi Türk olacağız, dediler.
Hangi millete gidip bakarsanız bakın onlar da ağır basan yön etnik taraftır. Ama Türk milletine baktığınız zaman onlarda ağır basan yön kültür beraberliği, siyaset, maneviyat ve din beraberliğidir. İşte bizim izah etmeye çalıştığımız Türk dediğimiz zaman sadece kafatasına ve göz yapısına bakarak, kanına bakarak, etine bakarak anlatılan bir Türk kimliği değil, bütün bu mozaiği meydana getiren o kültür birliğinin, o maneviyat ve siyaset birliğinin şemsiyesi altında toplanan isimdir, yani Türk ismidir.
Atatürk, ne mutlu Türk doğdum diyene, demiyor. Türk'üm diyene, diyor. Yani ne olursan ol bu sözü söyledin mi o dini yaşıyorsun, o maneviyatı yaşıyorsun, o tarihi, kültürü ve siyaseti yaşıyorsun. Bu şekilde bir medeniyet oluşturuyorsun. Geçmişte bunun adı bir manada da ümmetti. Ümmet birliğinin bir noktada eş anlamlısıdır, Türk kimliği? O bakımdan batı dünyasına gittiğinizde İslam ile yani ümmetle Türk kelimesi özdeştir. Türk dediğiniz zaman hatıra İslam, Müslümanlık ve İslam ümmeti gelir, İslam dediğiniz zaman hatıra Türk gelir.
Uzun zamandan beri bu mozaiği parçalamak isteyen batı, savaşlar düzenlemiş Türk milletinin üzerine gelmiş ama buna muvaffak olamamıştır. Neticede yaptığı birtakım faaliyetlerle birlikte onu meydana getiren grupları evvelden yaşadıkları dinlerine, medeniyetlerine, kültürlerine ve siyasetlerine taşıyarak ?biz onun için dinler arası diyalog ve medeniyetler ittifakına karşıyız? bu mozaiği darmadağın etme projesidir.
Etnik gruplara hak verme adı altında parçalanma yoluna girmişlerdir. O takdirde bu bütünlük dağıldığı zaman Anadolu coğrafyasında istiklal peşinde koşacak olan bir sürü insan topluluğu ortaya çıkacaktır. Bu durumda kabul etseniz de etmeseniz de Türkiye bölünme sürecine girecektir."
Hünkar Hacı Bektaş Veli Anadolu'nun Türkleşmesi (İslamlaşması) için Horasan'dan talebeleri ile göç ederek Anadolu'daki otuz altı etnik kökeni İslam'a davet etmiştir. Müslüman olan bu etnik kökenler "ben Türk'üm" demişlerdir. Yani "Müslüman'ım" demişlerdir.
Türk Demek İslam demektir.
"Ne mutlu Türk'üm diyene."
Türk kimliği bir manada ümmet birliğinin formülize edilmiş adıdır. Bundan dolayı Batı dünyasında Türk dediğiniz zaman akla İslam gelir, İslam dediğiniz zaman akla Türk gelir.
İnsan sonradan Alman, Fransız, İngiliz, İtalyan olamaz ama sonradan Türk olabilir! İslam nimeti sayesinde bu, Allah'ın Türk milletine has kıldığı bir lutuftur.
Bu konunun iyice anlaşılması için Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in şu ifadeleri çok önemlidir:
"Anadolu'nun Türklerin eline geçmesiyle bu coğrafyada yaşayan gayrimüslimler Türk?İslam medeniyetine hayran kalarak Müslümanlığı seçti.
Her düştükleri yerde Türkleri kendi yanlarında buldular. Tamamen ihtiyaçlarını Türklerin karşıladığını gördüler. Sosyal dayanışma ve de ahlaki kuralların dört dörtlük yaşandığı bu topluluğa işte Anadolu coğrafyasında yaşayan etnik gruplar gıpta ettiler ve biz de keşke bunlar gibi olabilsek, dediler. Ardından da Müslüman oldular. Tabi Müslüman olduktan sonra da kendi isimlerine Türk adını verdiler. Biz de bunlar gibi Türk olacağız, dediler.
Hangi millete gidip bakarsanız bakın onlar da ağır basan yön etnik taraftır. Ama Türk milletine baktığınız zaman onlarda ağır basan yön kültür beraberliği, siyaset, maneviyat ve din beraberliğidir. İşte bizim izah etmeye çalıştığımız Türk dediğimiz zaman sadece kafatasına ve göz yapısına bakarak, kanına bakarak, etine bakarak anlatılan bir Türk kimliği değil, bütün bu mozaiği meydana getiren o kültür birliğinin, o maneviyat ve siyaset birliğinin şemsiyesi altında toplanan isimdir, yani Türk ismidir.
Atatürk, ne mutlu Türk doğdum diyene, demiyor. Türk'üm diyene, diyor. Yani ne olursan ol bu sözü söyledin mi o dini yaşıyorsun, o maneviyatı yaşıyorsun, o tarihi, kültürü ve siyaseti yaşıyorsun. Bu şekilde bir medeniyet oluşturuyorsun. Geçmişte bunun adı bir manada da ümmetti. Ümmet birliğinin bir noktada eş anlamlısıdır, Türk kimliği? O bakımdan batı dünyasına gittiğinizde İslam ile yani ümmetle Türk kelimesi özdeştir. Türk dediğiniz zaman hatıra İslam, Müslümanlık ve İslam ümmeti gelir, İslam dediğiniz zaman hatıra Türk gelir.
Uzun zamandan beri bu mozaiği parçalamak isteyen batı, savaşlar düzenlemiş Türk milletinin üzerine gelmiş ama buna muvaffak olamamıştır. Neticede yaptığı birtakım faaliyetlerle birlikte onu meydana getiren grupları evvelden yaşadıkları dinlerine, medeniyetlerine, kültürlerine ve siyasetlerine taşıyarak ?biz onun için dinler arası diyalog ve medeniyetler ittifakına karşıyız? bu mozaiği darmadağın etme projesidir.
Etnik gruplara hak verme adı altında parçalanma yoluna girmişlerdir. O takdirde bu bütünlük dağıldığı zaman Anadolu coğrafyasında istiklal peşinde koşacak olan bir sürü insan topluluğu ortaya çıkacaktır. Bu durumda kabul etseniz de etmeseniz de Türkiye bölünme sürecine girecektir."
Hünkar Hacı Bektaş Veli Anadolu'nun Türkleşmesi (İslamlaşması) için Horasan'dan talebeleri ile göç ederek Anadolu'daki otuz altı etnik kökeni İslam'a davet etmiştir. Müslüman olan bu etnik kökenler "ben Türk'üm" demişlerdir. Yani "Müslüman'ım" demişlerdir.
Türk Demek İslam demektir.
"Ne mutlu Türk'üm diyene."
Muhammed İbrahim Baki / diğer yazıları
- Bölüşerek tok oluruz, bölünerek yok oluruz / 30.11.2022
- Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek / 05.02.2022
- Bir gecede cahil kaldık(!)-II / 09.07.2020
- Bir gecede cahil kaldık(!)-I / 08.07.2020
- Türklerin tarihi / 12.05.2020
- Bilime destek olmalıyız / 04.04.2020
- Baharın gelişi / 19.03.2020
- İftira er kişiye zarar vermez / 11.09.2019
- Atatürk ve Hilafet-II / 29.07.2019
- Atatürk ve Hilafet-I / 28.07.2019
- Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek / 05.02.2022
- Bir gecede cahil kaldık(!)-II / 09.07.2020
- Bir gecede cahil kaldık(!)-I / 08.07.2020
- Türklerin tarihi / 12.05.2020
- Bilime destek olmalıyız / 04.04.2020
- Baharın gelişi / 19.03.2020
- İftira er kişiye zarar vermez / 11.09.2019
- Atatürk ve Hilafet-II / 29.07.2019
- Atatürk ve Hilafet-I / 28.07.2019