Oldu olacak derken 22 temmuz seçimleri de sona erdi. Sandıktan çıkan sonuçları her siyasi parti kendi penceresinden bakarak değerlendirecektir. Kimi bayram edecek, kimi ağıt yakacak, kimi elini ovuşturup bir köşede kıs kıs gülecek.Seçimden sonra açıklama yapan fert ya da kuruluşlara bakınca bu seçim sonuçlarının kime yaradığı her halinden belli olmaktadır. Küresel sermaye, AB, ABD, Barzani, Talabani, Vatikan, Fener Rum Patrikhanesi, Ermeniler, Apo ve yandaşları? Velhasıl; "Milli ve din bütünlük"ten yana olan, gerçek kuvvacılar dışında herkes kazandı. Vatandaş her zamanki gibi; "Günü kurtarmayı, vatanı kurtarmaktan daha önemli gördü..!" ***Anlaşılan o ki bu millet nasihatten anlamaz hale gelmiştir. Ne demiş atalarımız; "Bir musibet bin nasihatten hayırlıdır." Bin değil binlerce nasihat ettik, ağladık sızladık, köy demedik kent demedik, çoluk çocuk yollara düştük. Yunus misali ayağımızda çarık, elimizde "Milli Ekonomi Modeli" anlattık durduk.Gün oldu; günde bir öğünle yetindik. Gün oldu günlerce evlerimizde kazan kaynamadı. Çoluk çocuğumuzun rızklarını, cep harçlıklarını ortaya koyduk. Gerçek bir kuvva mücadelesi verdik.Yılmadık yorulmadık, "İş aş bu sefer Haydar Baş" dedik. Biz mesajımızı; dağ başındaki çobana bile ulaştırdık. Kimi inandı, kimi inanmadı. Kimi güldü geçti, alay etti. Kimi sevdi, kimi sövdü. Her şeye rağmen; kimi civanlar yetişti ki ev hanımından çiftçisine, vatan ve din hassasiyetiyle yandı kavruldu.Vatandaş halinden şikayetçiydi, işsizlikten aşsızlıktan şikayet ediyordu. Onların bu halini gören, çağın bilgesi Prof. Dr. Haydar Baş Bey gece gündüz demeden bir ömür harcayarak hazırladığı, dünya çapında ilim adamlarından 3 ulusal kongrede tasdik ettirdiği "Milli Ekonomi Modeli"ni milletimize çare olarak sundu. Millet anlamadı yada anlamak istemedi. Sayın Baş ve kadrosu elinden gelen her şeyi ortaya koydu. Mesaj hemen herkese ulaştırıldı fakat vatandaş, tercihini kuru bir inat uğruna işsizlikten aşsızlıktan, AB ve ABD ye esaretten yana (AKP'ye) kullandı. ***Ben; "vatandaşın tercihi buymuş, hayırlı olsun falan diyemeyeceğim" Neticesinin işsizliğe, aşsızlığa, işgale gideceği ve sonunda kutsal vatan topraklarının elimizden çıkacağı, gün gibi aşikar olan; "yola devam" (!) diyenlere yaptığı tercihten dolayı nasıl hayırlı olsun diyebiliriz ki? Görünen sonuç pek hayra alamet değildir. Ama, İbrahim Hakkı Hazretlerinin dediği gibi; "Hak şerleri hayreyler, Arif onu seyreyler. Görelim Mevla'm ne eyler, neylerse güzel eyler.
U?UR KEPEKÇİ
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- ‘Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz!’ / 28.03.2024
- İkiyüzlü siyaset kaldığı yerden / 27.03.2024
- Siyaset deccalları / 26.03.2024
- Oyları bölün! / 25.03.2024
- Atatürk’ün her ilkesi önemlidir / 23.03.2024
- Yerelden genele değişimi başlatalım / 22.03.2024
- Sayılı gün çabuk geçer / 21.03.2024
- Atatürk diyor ki! / 20.03.2024
- Haydi, artık karar verin! / 19.03.2024
- Çanakkale geçildi mi, geçilmedi mi? / 18.03.2024
- İkiyüzlü siyaset kaldığı yerden / 27.03.2024
- Siyaset deccalları / 26.03.2024
- Oyları bölün! / 25.03.2024
- Atatürk’ün her ilkesi önemlidir / 23.03.2024
- Yerelden genele değişimi başlatalım / 22.03.2024
- Sayılı gün çabuk geçer / 21.03.2024
- Atatürk diyor ki! / 20.03.2024
- Haydi, artık karar verin! / 19.03.2024
- Çanakkale geçildi mi, geçilmedi mi? / 18.03.2024