Almanya'nın  Köln kentinde düzenlenen dünyanın en büyük Uluslararası Şekerleme Fuarı ISM'e, Türk fındığının tanıtımı amacıyla Fındık Tanıtım Grubu da katıldı. Fındık Tanıtım Grubu (FTG) Başkanı İlyas Edip Sevinç, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin yıllık 230 ile 260 bin ton iç fındık ihraç ettiğini söyledi.
Kabuklu fındığın fiyatının 11 lira civarında olduğunu ifade eden Sevinç, 'Fındığın kilosunun üreticiye maliyeti ise en fazla 4.5 liradır. Hiçbir tarım ürününde böyle bir kar olamaz' dedi.
Sürekli fındığın fiyatının artmasını istemenin doğru olmadığını ve fiyatı piyasanın belirlemesi gerektiğini dile getiren İlyas Edip Sevinç, fiyatın artmasından ziyade yurtdışından talebin artmasının daha önemli olduğunu vurguladı.
Birçok ülke fındık ekiyor!
Fındık Tanıtım Grubu Başkanı İlyas Edip Sevinç, bir çok ülkenin fındık ekimine başladığına dikkati çekerek, 'Hepsinden daha tehlikelisi, fındık fiyatlarının yüksek olması çerçevesinde, alternatif ülkeler başta Gürcistan, İtalya, ABD ve Azerbaycan olmak üzere her geçen yıl üretimlerini daha da arttırıyorlar.
Türkiye'nin üretim tekeli, bununla da bağlantılı olarak ihracat tekelinin kırılma endişesini yaşıyoruz. Bu durumdan biz ihracatçılar zarar görmeyiz, ucuz alır ucuz satarız, pahalı alır pahalı satarız. Ama ülke zarar görür, sektör zarar görür. En başta da üreticimiz, köylümüz zarar görür' diye konuştu.
Türkiye'de fındık verimi düştü!
Türk fındığında verimin azaldığını belirten İlyas Edip Sevinç, 'Şu anda dönüm başına verim 80 kilolara, 75 kilolara düştü. Rakiplerimizde 150-200 kilo üretenler var. Dolayısıyla bu da ciddi bir problem' şeklinde konuştu.
Tüketimi artmayan bir ürünün geleceğinin olması mümkün değil' diyen Başkan Sevinç, fındık fiyatının artmasının ise dünyada talebi azaltacağını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyada talebin artması için fındığın bol ve ucuz olması lazım. Önce tedarikinin sürekli olması gerek. Yani fındık kullanan sanayi, 'yarın fındık bulamayabilirim, bugün marketlerle bir anlaşma yaparım bağlanırım ama yarın Türkiye'de bir şey olursa fındık bulamam' endişesine kapılmamalı. İkincisi fiyatın stabil olması gerekir. Fiyatların yüksek olmasından her zaman şikayetçi olmazlar. Mesela o don senesinde 'fiyatlar çok yükseldi' diye asla şikayet etmediler. Çünkü bu kaçınılmazdı. Ama hem fındık var, hem fiyatlar yüksek hem de tedarik zincirinde sorun var. O zaman böyle bir ürüne kimse yatırım yapmaz. Tüketimin arttırılmasında fiyat birinci derecede bir faktördür."