'Türkiye İsrail ile de anlaşma yapabilir'
Türkiye ile Libya arasında 27 Kasım'da imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası, Doğu Akdeniz'e kıyıdaş bir ülkeyi çıldırttı. Yunanistan, Libya'nın Atina Büyükelçisi'ni istenmeyen kişi ilan etti. Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias, büyükelçiden 72 saat içinde ülkelerini terk etmesini istediklerini söyledi
06.12.2019 18:14:00





RECEP BAHAR/DETAY AHBER
Doğu Akdeniz, bölgede zengin doğalgaz ve petrol rezervlerinin keşfedilmesiyle beraber özellikle 2010'dan itibaren giderek artan şekilde gündeme geliyor.
Mısır, Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs Rum kesiminin bir tarafta; Türkiye ile KKTC'nin diğer tarafta olduğu gerilim, son dönemde Avrupa Birliği, ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin de devreye girmesiyle uluslararası arenaya taşındı.
Siyasi, ekonomik ve hatta askeri boyutuyla dikkat çeken Doğu Akdeniz geriliminde, Türkiye ile Libya'nın 27 Kasım'da attığı adım mevcut dengeleri değiştirebilme özelliği nedeniyle tartışılıyor.
Muhtıra resmileşti
27 Kasım'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Libya Ulusal Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez el-Serrac, İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda yaptıkları görüşmede Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'nı imzaladı. Muhtıraya ilişkin Kanun Teklifi 5 Aralık'ta TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, yaptığı değerlendirmede, "2009 yılından bu yana Libya ile bu yönde birtakım görüşmelerimiz olmuştu. Bu anlamda kayda geçirdiğimiz mutabakat ile uluslararası topluma önemli bir mesaj vermiş olduk" dedi.
Uluslararası tanınırlığa sahip Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi de yine 5 Aralık'ta muhtırayı onayladı.
Yunanı gıcık tuttu
Bu muhtıra özellikle Yunanistan'ı kudurttu. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, istenmeyen adam ilan edilen Libya'nın Atina Büyükelçisi'nden 72 saat içinde ülkeyi terk etmesini istedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 6 Aralık'ta Roma'da yaptığı açıklamada, "İmzalanan mutabakat zaptı için büyükelçiyi sınır dışı etme kararını kınıyoruz. Libya bağımsız, egemen bir devlettir. Bu, Yunanistan'ın gerçek yüzünü göstermiştir" dedi.
Türkiye, anlaşma sayesinde Yunanistan'la Kıbrıs ve Mısır arasında adeta bir kalkan oluşturdu. Etekleri tutuşan Atina ve Kahire, mutabakatın uluslararası hukuka aykırı olduğunu savunurken; Kıbrıs Rum kesimi Lahey'de bulunan Uluslararası Adalet Divanı'na başvurmaya hazırlanıyor.
Bu anlaşmanın Türkiye açısından önemi KKTC ile 2011'de yapılan anlaşma dışında Doğu Akdeniz'de bir kıyıdaş ülkeyle yapılan ilk deniz yetki alanları sınırlandırma anlaşması olması. Bölgedeki en büyük rakibi Kıbrıs Rum kesimi ise İsrail ve Mısır ile bu anlaşmaları 2000'li yılların başında yaptı ve ilan ettiği münhasır ekonomik bölgelerde oluşturduğu 13 parselde doğal gaz ve petrol faaliyetleri için ihaleleri çoktan tamamladı.
Yunanistan'a ağır darbe
Ankara'da yapılan değerlendirmelerde, Türkiye ile Libya arasında varılan uzlaşmanın Yunanistan'ın ileride Kıbrıs Rum kesimi ve Mısır ile yapmayı öngörebileceği deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmalarının önüne geçtiği kaydediliyor.
Yunanistan'ın Girit'ten Meis'e kadar olan bölgedeki alanlarını tek bir sahil şeridi olarak kabul ederek Kıbrıs Rum kesimi ve Mısır ile deniz yetki anlaşması imzalaması olasılığı Ankara'da uzun süredir kaygıya yol açıyordu. Yunanistan'ın böyle bir adım atmış olması durumunda Türk karasularının yaklaşık 41 bin kilometre kare olarak hesaplanan bir alana hapsedileceğini düşünen Ankara, Libya ile yapılan anlaşma sayesinde bu planların bozulduğu ve egemen haklarının korunduğunu vurguluyor.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 6 Aralık'ta yaptığı açıklamada, muhtıraya ilişkin "Türkiye'nin Doğu Akdeniz ile ilgili bugüne kadar atmış olduğu en stratejik adım, en büyük hamle. Bilhassa Yunanistan'ın adalar üzerinden planladığı, esasen uluslararası hukuka aykırı birçok hesabı da bozmuş oldu" değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 Aralık'ta Londra'da yaptığı açıklamada, "Libya ile mutabakat Fransa'yı ciddi manada rahatsız ediyor olabilir, Libya ile yaptığımız çalışma da onları ciddi manada rahatsız ediyor olabilir. Attığımız adım, Libya'nın Türkiye'nin egemenlik hakkıdır" demişti.
Türkiye İsrail ile de anlaşma yapabilir
Libya ile yapılan anlaşma Türkiye'nin dünya üzerindeki eğimli duruşundan yola çıkarak diyagonal hatların oluşturulması sonucunda Akdeniz'in karşı kıyısındaki sahillere ulaşılması sayesinde gerçekleşti. Türkiye bu sayede İsrail ve Lübnan gibi ülkelerle de benzer anlaşmalar yapabileceğini kaydediyor.
ABD, AB ve Rusya şok yaşadı
Türkiye-Libya anlaşmasına ABD ve Rusya gibi ülkeler de tepki gösterdi. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan 3 Aralık'ta yapılan açıklama, iki kıyıdaş ülkenin anlaşmasını yararsız ve provakatif olarak değerlendirirken, gerginliği artırabileceği uyarısını da yaptı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova da Türkiye ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni daha ileri adımlar atma konusunda uyarırken, bu anlaşmanın Libya'daki durumu da daha sıkıntıya sokacağı uyarısında bulundu. Rusya da ABD gibi Halife Hafter güçlerini destekliyor.
Mutabakat, İsrail yönetiminde de rahatsızlığa neden oldu. İsrail Dışişleri Bakanlığının Twitter hesabından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin Akdeniz'de attığı son adımların İsrail tarafından endişeyle takip edildiği belirtildi.
Doğu Akdeniz, bölgede zengin doğalgaz ve petrol rezervlerinin keşfedilmesiyle beraber özellikle 2010'dan itibaren giderek artan şekilde gündeme geliyor.
Mısır, Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs Rum kesiminin bir tarafta; Türkiye ile KKTC'nin diğer tarafta olduğu gerilim, son dönemde Avrupa Birliği, ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin de devreye girmesiyle uluslararası arenaya taşındı.
Siyasi, ekonomik ve hatta askeri boyutuyla dikkat çeken Doğu Akdeniz geriliminde, Türkiye ile Libya'nın 27 Kasım'da attığı adım mevcut dengeleri değiştirebilme özelliği nedeniyle tartışılıyor.
Muhtıra resmileşti
27 Kasım'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Libya Ulusal Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez el-Serrac, İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda yaptıkları görüşmede Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'nı imzaladı. Muhtıraya ilişkin Kanun Teklifi 5 Aralık'ta TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, yaptığı değerlendirmede, "2009 yılından bu yana Libya ile bu yönde birtakım görüşmelerimiz olmuştu. Bu anlamda kayda geçirdiğimiz mutabakat ile uluslararası topluma önemli bir mesaj vermiş olduk" dedi.
Uluslararası tanınırlığa sahip Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi de yine 5 Aralık'ta muhtırayı onayladı.
Yunanı gıcık tuttu
Bu muhtıra özellikle Yunanistan'ı kudurttu. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, istenmeyen adam ilan edilen Libya'nın Atina Büyükelçisi'nden 72 saat içinde ülkeyi terk etmesini istedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 6 Aralık'ta Roma'da yaptığı açıklamada, "İmzalanan mutabakat zaptı için büyükelçiyi sınır dışı etme kararını kınıyoruz. Libya bağımsız, egemen bir devlettir. Bu, Yunanistan'ın gerçek yüzünü göstermiştir" dedi.
Türkiye, anlaşma sayesinde Yunanistan'la Kıbrıs ve Mısır arasında adeta bir kalkan oluşturdu. Etekleri tutuşan Atina ve Kahire, mutabakatın uluslararası hukuka aykırı olduğunu savunurken; Kıbrıs Rum kesimi Lahey'de bulunan Uluslararası Adalet Divanı'na başvurmaya hazırlanıyor.
Bu anlaşmanın Türkiye açısından önemi KKTC ile 2011'de yapılan anlaşma dışında Doğu Akdeniz'de bir kıyıdaş ülkeyle yapılan ilk deniz yetki alanları sınırlandırma anlaşması olması. Bölgedeki en büyük rakibi Kıbrıs Rum kesimi ise İsrail ve Mısır ile bu anlaşmaları 2000'li yılların başında yaptı ve ilan ettiği münhasır ekonomik bölgelerde oluşturduğu 13 parselde doğal gaz ve petrol faaliyetleri için ihaleleri çoktan tamamladı.
Yunanistan'a ağır darbe
Ankara'da yapılan değerlendirmelerde, Türkiye ile Libya arasında varılan uzlaşmanın Yunanistan'ın ileride Kıbrıs Rum kesimi ve Mısır ile yapmayı öngörebileceği deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmalarının önüne geçtiği kaydediliyor.
Yunanistan'ın Girit'ten Meis'e kadar olan bölgedeki alanlarını tek bir sahil şeridi olarak kabul ederek Kıbrıs Rum kesimi ve Mısır ile deniz yetki anlaşması imzalaması olasılığı Ankara'da uzun süredir kaygıya yol açıyordu. Yunanistan'ın böyle bir adım atmış olması durumunda Türk karasularının yaklaşık 41 bin kilometre kare olarak hesaplanan bir alana hapsedileceğini düşünen Ankara, Libya ile yapılan anlaşma sayesinde bu planların bozulduğu ve egemen haklarının korunduğunu vurguluyor.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 6 Aralık'ta yaptığı açıklamada, muhtıraya ilişkin "Türkiye'nin Doğu Akdeniz ile ilgili bugüne kadar atmış olduğu en stratejik adım, en büyük hamle. Bilhassa Yunanistan'ın adalar üzerinden planladığı, esasen uluslararası hukuka aykırı birçok hesabı da bozmuş oldu" değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 Aralık'ta Londra'da yaptığı açıklamada, "Libya ile mutabakat Fransa'yı ciddi manada rahatsız ediyor olabilir, Libya ile yaptığımız çalışma da onları ciddi manada rahatsız ediyor olabilir. Attığımız adım, Libya'nın Türkiye'nin egemenlik hakkıdır" demişti.
Türkiye İsrail ile de anlaşma yapabilir
Libya ile yapılan anlaşma Türkiye'nin dünya üzerindeki eğimli duruşundan yola çıkarak diyagonal hatların oluşturulması sonucunda Akdeniz'in karşı kıyısındaki sahillere ulaşılması sayesinde gerçekleşti. Türkiye bu sayede İsrail ve Lübnan gibi ülkelerle de benzer anlaşmalar yapabileceğini kaydediyor.
ABD, AB ve Rusya şok yaşadı
Türkiye-Libya anlaşmasına ABD ve Rusya gibi ülkeler de tepki gösterdi. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan 3 Aralık'ta yapılan açıklama, iki kıyıdaş ülkenin anlaşmasını yararsız ve provakatif olarak değerlendirirken, gerginliği artırabileceği uyarısını da yaptı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova da Türkiye ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni daha ileri adımlar atma konusunda uyarırken, bu anlaşmanın Libya'daki durumu da daha sıkıntıya sokacağı uyarısında bulundu. Rusya da ABD gibi Halife Hafter güçlerini destekliyor.
Mutabakat, İsrail yönetiminde de rahatsızlığa neden oldu. İsrail Dışişleri Bakanlığının Twitter hesabından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin Akdeniz'de attığı son adımların İsrail tarafından endişeyle takip edildiği belirtildi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.