Türkiye nüfusu alarm veriyor
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2019 yılına ilişkin Doğum İstatistiklerini paylaştı. Veriler hükümet yetkililerini her fırsatta dile getirdiği '3 çocuk yapın' önerisinin toplumda karşılık bulmadığını ortaya koydu. TÜİK'in Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS) verilerine dayanarak yaptığı hesaplamalara göre, Türkiye'de toplam doğurganlık hızı, 2001 yılında 2.38 çocuk düzeyindeyken 2019 yılında 1.88 çocuk olarak gerçekleşti. Bir başka deyişle, bir kadının doğurgan olduğu dönem boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısı 2019 yılında 1.88 oldu. Bu durum, doğurganlık oranının Türkiye'de nüfusun yenilenme düzeyi olan 2.10'un altında kaldığını gösteriyor. Türkiye, doğurganlık oranının 2.10 seviyesinin de gerisinde kalarak 1.88 düzeyine gerilemesi demografik anlamda zaten 'yaşlı ülkeler' kategorisinde bulunan Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda 'çok yaşlı ülkeler' sınıfına gireceğini gösteriyor. Doğum oranlarını artırmak için siyasilerin çağrılarına rağmen gerileyen oranlar, yıllardır genç nüfus avantajıyla övünen Türkiye'nin bu özelliğini hızla kaybettiğini gösteriyor.
Geçim zorluğu ve aile planlaması etkili
Türkiye'de doğurganlık hızının gerilemesinde iki temel etken rol oynadı. Birincisi aile planlaması, diğeri ise ekonomik sıkıntıların her geçen gün daha da büyümesi. İstatistikler 1960 yılında Türkiye'de kadın başına düşen doğum sayısının 6.4 olduğunu gösteriyor. 1970 yılında gelindiğinde bu oran 5.6'ya düştü. 1980'de 4.4'e düşen kadın başına düşen doğum sayısı, 1983 yılında 2827 sayısı yasayla aile planlaması uygulamalarında ebe-hemşireye yetki tanınması ve gebeliklerin 10 haftaya kadar sonlandırılmasına izin verilmesiyle sonraki yıllarda gerilemeye devam etti. 1990'da 3.1'e düşen kadın başına düşen doğum sayısı, 2000 yılında ise 2.5'e geriledi. 2010 yılında ise Türkiye'deki doğurganlık hızı 2.15 oldu. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (Türk-İş) açıkladığı verilere göre Türkiye'de Ocak ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin 219 TL, yoksulluk sınırı ise 7 bin 229 TL seviyesindeydi. 2020 yılında ülkemizde asgari ücretin net 2 bin 324 TL olduğu göz önüne alınırsa geçim sıkıntısının ne dinli şiddetli olduğu görülüyor. Böyle bir geçim zorluğu yaşandığı şartlarda Türkiye'de doğurganlık hızının gerilemesi şaşırtıcı olmasa gerek.
Rekor Şanlıurfa'da
TÜİK'in açıkladığı verilere göre doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 2019 yılında 3.89 çocuk ile Şanlıurfa oldu. Bu ili 3.37 çocuk ile Şırnak, 3.16 çocuk ile Ağrı ve 3.15 çocuk ile Muş izledi. Toplam doğurganlık hızının en düşük olduğu il ise 1.33 çocuk ile Gümüşhane oldu. Bu ili 1.34 çocuk ile Kütahya ve Edirne izledi. İstatistikler Türkiye'de doğurganlık hızı ve genç kadın doğum oranı düşerken anne olma yaşının da yükseldiğini gösterdi. Doğumlarını 2001 yılında gerçekleştiren annelerin ortalama yaşı 26.7 iken 2019 yılında 28.9 oldu.