Türkiye'de çiftçinin çilesi bitmiyor

Bir zamanlar kendi kendine yetebilen sayılı tarım ülkelerinden biri olarak bilinen Türkiye'nin bu özelliğinden artık kimse bahsedemez oldu. Çünkü ülkemiz artık tarımda kendi kendine yetebilen bir ülke değil, ithalatçı bir ülke noktasına geriledi. Tarım sektörü ithalat karşısında sürekli kan kaybederken gerçtiğimiz yıl bir de ithalat artışna ve büyük ekonomik kayıplara neden olan koronavirüs salgından ağır darbe aldı. Bu sorunlara bir kuraklık eklenince tarım sektörünün içinde bulunduğu şartlar daha da ağırlaşmış oldu. Türkiye'de son dönemlerin en kurak yılının yaşanması en çok da tarım sektörünü olumsuz yönde etkiliyor. Yeterli yağışların olmaması çiftçilerin ürünlerini geç ekmesine, ekilen ürünlerin de filizlenmemesine neden oldu. Çiftçiler hem kuraklıktan hem de desteklerin yetersizliğinden dert yanıyor. Yağışların beklenenden az olmasının meteorolojik kuraklığa, baraj göllerinin boşalmasının hidrolojik kuraklığa, tarım ürünlerinin zarar görmesinin ise tarımsal kuraklığa yol açtığına dikkatleri çeken uzamnlara göre buınların ardından ithalat artışı ve fiyatların yükselmesi geliyor ve bu da sosyo-ekonomik kuraklığa neden oluyor.

Ham yaz hem kış kuraklığı yaşanıyor

Ömrünü tarımla geçirmiş çiftçiler yaşamlarında ilk kez hem yaz kuraklığını hem de kış kuraklığını aynı anda yaşadıklarını ifade ediyor. Geçtiğimiz yıl yaşanan yaz kuraklığını ellerinde su rezervleriyle bir şekilde atlatmayı başarabildiklerini ifade eden çiftçiler, kış kuraklığını telefi edecek imkanlarının ise olmadığını söylüyor. Kış kuraklığı nedeniyle buğday ve yulaf gibi ürünlerde atılan tohumların çimlenmesinde sorunlar görüldüğünü ifade eden üreticiler, büyük verim kaybı yaşanmasından endişe ediyorlar. Uzmanlara göre verimdeki kayıpların ekonomik zararı büyük olacak ve üretimdeki aksaklıklar nedeniyele bu yıl gıda ihtiyacının karşılanmasında kriz yaşanabilir.

Az yağış toprağa da zarar

Yağışların az olması toprağa da büyük zarar veriyor. Anadolu'nun pekçok şehrinde yağışların az olmasından dolayı bu yıl buğdayı çok geç ektiklerini ifade eden çiftçiler, kuraklıktan ötürü buğdaylarda hastalık başgösterdiğini ifade ediyor. Kuraklıktan dertli olan yalnızca buğday üretici değil, ayçiçek üreticileri de aynı dertten muzdarip. Ayçiçek tarlalarına da yeterli yağmur yağmadığından dert yanan üreticiler, yaza doğru tohumları toprakla buluşturacaklarını ancak yağış olmadığından dolayı çok endişeli olduklarını ifade ediyorlar.

Çiftçi maliyet artışlarından dertli

Çiftçilerin en büyük sıkıntısı ise hükümetten yeterli destek alamıyor olmaları. Sayısız sorunlarla mücadele ederek üretmeye çalışan çiftçiler, sorunlar karşısında yalnız bırakılmaktan ve maliyetlerdeki artışlardan dert yanıyor. Gübre ve ilaçda fahiş fiyat artışları yaşandığına dikkat çeken uzamnlar da insanların aç kalmaması, gıdaya erişim konusunda bir sorun olmaması için hükümetin çiftçilere daha fazla destek vermeleri gerektiğini ifade ediyor.

Çiftçi üretemez hale düştü

Kuraklık başta olmak üzere pek çok sorunla mücadele eden tarım sektöründeki problemlere dikkat çeken Çiftçi-Sen Genel Başkanı Başkanı Ali Bülent Erdem, çiftçinin kuraklık şartlarında artık üretemez hale geldiğini söyledi. Erdem, "Türkiye'de gıda üretimi tehdit altında. Yaşanan bu zorluklar nedeniyle kuraklıktan gelecek zararların kamu tarafından karşılanması gerekiyor. Yoksa Türkiye'de ürün çeşitliliğimiz dahil her şeyimiz bitecek" açıklamasında bulundu. HABER MERKEZİ