Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinisto, geçen hafta resmi olarak NATO üyeliğine başvuracaklarını ilan etmişti. İsveç'te Sosyal Demokratlar tarafından yapılan yazılı açıklamada ise, parti yönetiminin NATO üyeliğine başvurmak için çalışmaya karar verdiği duyuruldu. Ancak İsveç'te nükleer silah ya da NATO üssü istenmeyeceği de ifade edildi. İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ise İsveç'in NATO üyeliğiyle birlikte gelecek resmi güvenlik garantilerine ihtiyacı olduğunu söyledi. Andersson, İsveç'in bölgede NATO'ya katılmayan tek ülke olması durumunda oldukça güvensiz olacağını savunurken, ittifaka katılma kararının ise "Rusya'ya karşı atılmış bir adım olmadığını" vurguladı. İsveç Başbakanı, partisinin başvuru sürecini Finlandiya ile paralel yürütmek istediğini de sözlerine ekledi. Finlandiya'nın halihazırda 19 bin 250, İsveç'in ise 14 bin 600 aktif askeri bulunuyor.


Türkiye neler isteyecek?

Sosyal Demokratlar tarafından alınan söz konusu kararın İsveç'in son 200 yıl içerisinde ilk kez askeri tarafsızlık konumundan uzaklaşmasının yolunu açması yönüyle 'tarihi önemi' bulunuyor. Rusya'nın Ukrayna işgalinin ardından halkın İsveç'in NATO'ya üyeliğine sunduğu destek artış gösterdi. Türkiye'nin her ikisi de Avrupa Birliği üyesi olan İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğini bloke etmeyeceğine inanılıyor. Ancak Ankara'nın bu onay karşılığında Avrupa Birliği üyeliği yönünde mesafe katedilmesi, vize muafiyeti sürecinin tamamlanması, Gümrük Birliği Anlaşması'nın revize edilmesi, özellikle İsveç'in PKK/YPG'ye desteğini sonlandırması, Süryani soykırım iddialarına son vermesi, ABD'nin öncülüğündeki F-35 projesine yeniden dahil edilmesi gibi talepleri gündeme getirmesi bekleniyor. RECEP BAHAR