Merhaba sevgili okurlar, millet olarak zor zamanlardan geçiyoruz. Diyeceksiniz ki, "Ne zaman kolay zamanlardan geçtik ki?" o da doğru ama şu zaman dilimleri gerçekten millet olarak bizi fazlasıyla zorluyor.
Diğerlerinden daha farklı…
Ülkenin kurtuluşunu yabancı sermayede görenler bugüne kadar yabancı sermaye uğruna bizlerin özellikle de gençlerimizin geleceğini sattılar. Yabancı sermaye bizim üzerimizden servetine servet katarken, gençlerimiz geleceklerinden mahrum bırakıldı.
Devlet, vatandaşları arasında ayrım yapmadan, ülkenin kaynaklarından adil bir şekilde yararlanmalarını sağlar. Adil diyorum çünkü çalışan, üreten ve toplumuna istihdam sağlayan yerli müteşebbisler normal ülkelerde korunur ve kazanması sağlanır. Yerli müteşebbislerin ayrım yapmadan devlet tarafından korunması, aynı zamanda devletin korunması anlamına da gelir.
Oysa bizim ülkemizde yabancı sermaye koruma altına alınmış, kendi vatandaşlarımız ise 'faiz lobileri'nin kirli parası altında inim inim inletilmiştir. Bu ülkeyi yönetenler vatandaşları arasında adil bir şekilde davranmamış, üç beş yandaş müteahhittin çıkarları uğruna tüm vatandaşları ezmiştir.
Hamaset yaptığımı düşünenler olabilir, fakat "inadına yapacağız" söylemi başlı başına vatandaşla inatlaşma anlamı taşıdığını her halde inkar edemeyiz!
"Kanal İstanbul'u inadına yapacağız"
"Kaz Dağları'nı inadına kazacağız"
"Devletin kurumlarını inadına satacağız…"
Sonuç ortada! Kirli ilişkiler, buhar olup giden paralarımız, kapanan şirketler, üretmeyen çiftçiler, işsiz kalan insanlar ve gençler…
Sadece içinde bulunduğumuz zaman dilimi değil, gençlerimizin geleceği de maalesef bir "inat" uğruna satıldı. Aslında bu inatlaşma karşılıklı olarak yapıldı! Yani vatandaş da her önüne seçim sandığı geldiğinde "inadına" diyerek içinde bulunduğumuz 'zifiri karanlığı' kendi elleriyle hazırladı. Kendi çocuklarının geleceğini "inadına" feda etti!
Ve bugünlere geldik…
Türkiye değişiyor, Türkiye yeniden dizayn edilecek, Türkiye'yi Mustafa Kemal Atatürk sevdalısı Türk gençleri dizayn edecek. Gençlerimiz bunu yapmak zorundalar. Çünkü içinde bulunduğumuz şartlar gençlerimizi buna zorluyor.
Yabancı sermaye uğruna ülkemizin kaynakları satıla satıla, gençlerimiz de yabancı ülkelere gitmeyi gözüne koydu!
Bir ülke için bundan daha kötü ne olabilir? AKP iktidarının başarısızlığını gösteren bundan daha somut bir delil ne olabilir? Bir ülkenin gençleri kendi ülkesinde kalmayı değil, yabancı ülkelere göç etmeyi amaçlıyor!
Yazıklar olsun gençlerimizi bu hale düşürenlere…
Yazıklar olsun gençlerimizin geleceğini yabancılara satanlara…
Yazıklar olsun onları işsiz, aşsız, çaresiz bırakanlara…
İşte bu yüzden gençlerimiz Türkiye'yi yeniden dizayn edecekler. Bilimle, akılla, çağa ayak uydurarak bu ülkeyi yeniden dizayn edecekler. İşsize iş olacaklar, açların karnını doyuracaklar, arı gibi çalışan ve çalıştığının karşılığını alabilen bir Türkiye inşa edecekler.
Türkiye'yi kan emici sülüklerden bu gençlerimiz kurtaracak. Madenlerimizi bu gençlerimiz işletecek, topraklarımızı bu gençlerimiz sürecek, dünyanın en iyi teknolojisini bu gençlerimiz geliştirecek. Bizim gençlerimiz, gitmek istedikleri ülkelerin gençlerine bile umut kapısı olacak…
Evet, gençler ve genç kalanlar… İnsanı ihtiyarlatan umutsuzluktur. Umudunu kaybetmeyen, ideallerini hayata geçirmek için yananlar her zaman genç kalırlar.
Bu yüzden Türkiye yeniden dizayn edilirken bunu karanlık ellerin yapmasına izin vermeyin, siz yapın! Hatırlayın, ne demişti Üstad Prof. Dr. Haydar Baş, "milli bayramlarda evinize mutlaka Türk bayrağını asın. Eğer bunu yapmazsanız yabancılar gelir kendi bayraklarını asarlar."
Bu milli bir davadır. Birlik olmak en büyük güçtür.
Şahsi menfaat peşinde koşanlardan uzak durun. Hayalini kurduğunuz Türkiye'nin inşasını çözümü olanlarda arayın. İdeali olanlarda arayın. Mustafa Kemal Atatürk sevdalısı gençlerde ve genç kalanlarda arayın.
Türkiye yeniden dizayn edilirken sizler de yerinizi "Bağımsız Türkiye" sevdalıların yanında alın. Türkiye'nin en genç lideri Hüseyin Baş'ın yanında olun. Omuz omuza hep birlikte yaşanır bir Türkiye kuralım.
Milli Ekonomi Modeli ile bunu sağlamak mümkün. Aslında sadece Milli Ekonomi Modeli ile bunu sağlamak mümkün.
Hoşçakalın…
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022