‘Türkiye’ye Halep’i, Kerkük’ü gösterip Diyarbakır’ı almak isteyecekler’

Gazeteci Oktay Yıldırım MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Öcalan ısrarını, Suriye'de yaşanan son gelişmeleri, yeni anayasa ve ortak alfabe çalışmalarını değerlendirdi.

Bu çalışmaların ortak yönünün Türkiye'yi bölmek olduğunu ifade eden Yıldırım terörist başı Öcalan'ın evinin hazır olduğu yönünde açıklamalar yapan Rasim Ozan Kütahyalı için de 'Sürecin cazgırı' ifadesini kullandı.

Yıldırım şunları söyledi;

"Bu adamlar bu işin sadece cazgırları. Bu meseleyi halka futbol yorumcusu ağzıyla anlatma hikayesi. Bu kadar basit değil. Burada çok basit bir soru var; Abdullah Öcalan çıkıp gelip nasıl her şeyi değiştirecek? Ben size söyleyeyim; büyücü Gandalf'ın sopası gibi olmayacak. Abdullah Öcalan bir plan dahilinde geliyor.

Barzani'nin strateji merkezlerinden birinin başkanı Abdurrahman Semavi diye bir adam çıktı anlattı; "Bahçeli bu teklifi ilk yaptığında, 'Bunların hepsi planlı, bu 2023'ün ortasından beri konuşula gelen bir şey, durup dururken bu açıklama yapılmadı. 5 yıl içerisinde ortada Suriye diye bir devlet kalmayacak. İşte oradaki PYD'nin durumu da konuşuluyor. Barzani bölgesinin durumu da konuşuluyor. Bunlar ortak bir uluslararası akılla bir entegrasyona yürüyecek. Türkiye'nin burada önemli bir rolü var" 

Türkiye'ye bakıyorsunuz. Şimdi bunu sadece Meclis'e çağırmakla kalmıyor. Türk dünyası devletleriyle aradaki ortak iletişimin güçlendirilmesi bahanesiyle alfabe
değişiyor. Bu tamamen Kürtçe meselesi ile ilgili arkasından bakıyorsunuz ana dilde eğitim ve yerel özerklik tartışmaları.

Ana dilde eğitim dedikleri İngilizce eğitime dönecekler aynı Irak Kürt Bölgesel Yönetiminde olduğu gibi. Bu İngilizceye mahkum olma meselesi. Yeni sahne kuruluyor, yeni bir proje var. O proje ne? Söyleyeyim; şimdi Suriye'de bir çatışma başlatılıyor. Hiçbir tanesi bunların birbirinden bağımsız değil, hepsi bunların tümleşik bir projenin parçaları halinde hareket ediyor. Nedir hikaye? PKK mevzi değiştirecek yani PKK'nın son görevi artık PKK diye bir şey yok biliyorsunuz PKK'nın misyonu, kuvveti tamamıyla Suriye'nin kuzeyine taşındı. PKK'nın
yeni bir yüzü oluşturuldu, uluslararası meşruiyeti de sağlandı. Nasıl sağlandı? ABD  IŞİD diye bir canavar yarattı ve o canavarla mücadele eden saçı permalı, parmakları ojeli PYD'li kızların bol bol CNN'de, BBC'de propagandaları yapıldı. Bu yayınlarda, "Bakın bu PYD aslında terör örgütü değil bunlar aslında dünyayı saran karanlığa karşı mücadele eden özgürlük savaşçıları' diye lanse edildi.

ABD fiilen dünyanın gözünün önünde bir terör devletçiği yarattı ve bunların sayıları 100 bine ulaştı. Gel Irak'ın kuzeyine yani Barzani bölgesine,  bunların hayali bir Kürt devleti kurmak. ABD'nin, İsrail'in hayali orada bir Kürt koridoru yaratmak çünkü ABD ağırlığını pasifiğe taşımak zorunda, gittiğinde arkasında bıraktığı vekillerinin güçlü olması lazım. Türkiye'ye de diyecekler ki 'Arkadaşlar bak siz Osmanlı bakiyesisiniz zaten buraların sahibisiniz, Kerkük, Musul yeniden sizin oluyor. Siz yeniden Osmanlı oluyorsunuz. Çıkacaklar Meclis kürsüsüne birtakım cahil adamlar, '82 Kerkük, 83 Musul' falan diye bağıracak ve halkı kandıracaklar. Orada kurulacak olan otonom Kürt devleti, bugünkü Suriye'deki saldırı da bununla ilişkilidir, HTŞ'nin saldırısı da bununla ilişkilidir. Orada kurulacak olan Kürt devleti Türkiye'nin himayesine bırakılacak, hesap bu! Türkiye' de buna uygun bir rejim yapısına geçecek. İşte alfabesini, anayasasını… Niye diyorlar çift dilli anayasa,  niye diyorlar? İşte eşit yurttaşlık niye diyorlar? Daha nasıl eşit olacağız? Kürt Genelkurmay Başkanı olmuş, Kürt Cumhurbaşkanı olmuş ya daha nasıl eşit olacağız?

Nasıl Merkel'le anlaşma yapmış 3 milyar Euro para karşılığında; diyecekler ki; bu da değişsin bak siz refaha vereceksiniz, bir anda ekonominiz düzelecek. O lafların altında bu var. Büyücü Gandalf'ın sopası değil yani Amerika'nın yeşili var. Ondan sonra ne olacak; 'biz büyüyeceğiz, Osmanlı olacağız' diyecekler ve arkasından çok kısa bir süre sonra 3. adım gelecek. Adamlar bu sefer de 'Madem federasyonuz, biz ulusların kendi kaderini tayin hakkı gereğince plebisit yapıp, oylama yapıp bağımsızlığımızı ilan edip, etmeyeceğimize bakacağız'  diyecekler. Sen Musul'un, Kerkük'ün peşine düşerken belki Diyarbakır'dan, Van'dan, Hakkari'den şuradan buradan olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaksın. Bunun için kim bilir nasıl savaş olacak, kim bilir ne kadar kan akacak? Bu öyle basit bir şey değil.