Yandaş gazeteciler neredeyse günlerce AKP'li üyeleri, "Yüce Divan'a gönderirseniz bu sizin siyasi sonunuz olur" diye korkuttu.Hele oylama günü malûm basın, "Yüce Divan'a güvenmiyoruz", "Hedef yüce kaos" ve "Yüce Divana karşı yüce vicdan" manşetleri atarak iyice sindirdi..Sağlık Bakanı bile çıkıp, "Yüce Divan'a güvenmiyoruz" dedi, diyebildi.Belli ki yukarıdan emir alınmış, belli ki; "Bu işin sonu evlada kadar uzanır paniği" yürekleri dişlemeye başlamış; Yani hukukun köküne kibrit suyu dökülmüş..Suçluların seçim sandığıyla aklanacağı dünyanın hiçbir ülkesinde ve hiçbir hukuk sisteminde mevcut değildir.Buna rağmen bu işi sandıkta bitirelim diyen gazeteler, gazeteciler gerçekten samimi olsalar, gerçekten Allah'tan ve Mehkeme-i Kübra'dan korksalar meselenin "tarafı" veya "yalancı şâhidi" değil, gerçek şahitleri olur; olayları oy verecek olan millete olduğu gibi aktarırlardı? Meselâ derlerdi ki:"-Evet, bu kasalar bakan evlatlarının odasından çıktı. İçleri milyonlarca Euro, milyonlarca dolar, milyarlarca TL. dolu idi. Ayakkabı kutuları, çikolata paketleri çok şey ifade ediyor. Bir Bakanın uluslararası bir altın kaçakçısına, "Senin önüne yatarım" demesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni zül düşürmektir. Ama bu işin bir de "hükümeti devirme yönü vardır.."Demediler, meselenin rüşvet boyutunu örttüler?Öyle yapmadılar? Zaten bu işlerin öznesi olanlar bu gazete bu televizyonları bugünler için hazırlamışlardı?Varsın öyle olsun?"Yüce Divan'a güvenmeyenler" bir gün yanlarındaki bu yalancı şahitleri ile Yüce Yaratıcının huzurunda nasıl olsa duracaklar.İyi de, hukuku değil de niye sandığı adres gösterdiler?Öyle yaptılar çünkü? Diyelim ki bir arsa satın aldınız. Bunun 40 mirasçısı var. "Hukuka göre" 39 mirasçı bir araya gelse, geri kalan bir miras sahibinin hakkını ödemeden o arsanın tamamının sahibi olamazsınız.. Hukuk 40'ta 1'in bile hakkını korur? Amma "sahiplenme" seçim sonuçlarına göre yapıldığında bırakınız 40 hisseden 39'unun bir araya gelmesini, 40'ın 21'ini kendine bağlayabilenler 40'ta 40'ın sahibi oluverir? Mesela bir belediyenin "kupon arsası" encümen üyelerinin çoğunluğu ile bir devlet büyüğünün oğluna beş kuruş ücret almadan verilebilir?İşte AKP bunun için "hukuktan korkuyor" ve işte AKP bunun için "işi siyasetle çözelim" diyor?Bu zihniyet bu meseleyi işte böyle bugünlere taşıdı?Soruşturma Komisyonu'nun AKP'li üyeleri Zafer Çağlayan, Egemen Bağış, Muammer Güler ve Erdoğan Bayraktar için "Yüce Divana Göndermeme" kararı aldı. Gerekçeleri de: "Kuvvetli delil yok" ve "Ses ve görüntü kayıtları hukuka uygun olarak toplanmamış" gibi aklımız ve hukukla alay eden cinsten.O ses kayıtları ve o görüntüler "kuvvetli" delil değilse, Naim Süleymanoğlu da Hint fakiridir. Mahkeme kararları ve o kararları dayanak alan Savcı emri ile polislerce elde edilen görüntüler "hukuka uygun" sayılmayacaksa çarşambadan sonra perşembenin gelmesi de "hukuka uygun" olmamalı; öyle ya niye "hep Perşembe" bir kere de "Cumartesi olmalı" değil mi? Şimdi de tuttularMeclis Soruşturma Komisyonu'nda bakanların çocuklarıyla konuşma tapelerinin yakılıp imha edilmesi kararı aldılar. Tabi ki, 9 AKP'li Komisyon üyesinin oyları ile alındı bu karar. Oysa karar henüz kesinleşmedi. Kesinleşmesi için TBMM'deki oylamanın da "Yüce Divan'a gönderilmeme" yönünde tecelli etmesi gerekiyor? Meclis'in "Yüce Divan" konusundaki oylaması ise en az 20 gün sonra yapılabilecek? Oylamada ya, "Yüce Divana gönderilsin" çıkarsa ne olacak?"Deliller yok edilmiş" olmayacak mı?Şu oylama bir neticelensin. Meclis "Yüce Divan'a gerek yok" desin; deliller de ondan sonra yok edilsin. Madem hukuka uyulmuyor, hiç olmazsa kanuna olsun.Bu suçu kabullenmek, delillerden bir an önce kurtulmak, yani hukukun köküne kibrit suyu dökmek değildir de nedir?Türkiye ancak böyle 40 yıl öncenin Uganda'sı haline getirilebilirdi, ancak böyle?
Hasan Demir / diğer yazıları
- Artık yeter! / 02.11.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015