Ucuz penaltı

İlk olarak belirtmek lazım ki 83'te Beşiktaş aleyhine verilen penaltı bence tartışmalıdır. Burada Necip'in rakibi Tetteh'in topuğuna faul olarak yorumlanabilecek hafif bir teması var.

Fakat bu öyle bir pozisyon ki böyle bir harekete ceza alanı dışında olsa büyük ihtimalle faul verilmezdi. Bu kadar temasla bir futbolcunun yere dahi düşeceğine inanmıyorum. Bence ağır bir penaltı kararı oldu.

Beşiktaş gün geçtikçe belli bir plana sadık kalarak derli toplu oynamaya devam ediyor.

Bunda en büyük pay oyunun Pjanic üzerine kurgulanması ve de Pjanic'in verilen bu sorumluluğu layıkıyla yerine getirmesi.

Beşiktaş'ta birçok atakta top defanstan doğru şekilde Pjanic'e iletiliyor ve Pjanic oyunu organize ediyor.

Maç boyunca Beşiktaş soğukkanlı oyundan taviz vermedi. Bu sayede Beşiktaş sahaya  doğru yayıldı ve Beşiktaş'ın oyunu hiç savruklaşmadı.

Beşiktaş'ta temel sorun tempo eksikliği ve de Josef'in, Teixeira'nın ve oyuna sonradan giren Atiba'nın Pjanic'e yeteri kadar destek vermemeleri.

Teixeira'nın ve Josef'in daha hareketli olmaları lazım. Atiba ikinci yarı nispeten Pjanic'e yardımcı oldu.

Ghezzal bu maçta daha uyumlu bir oyun sergiledi. Ghezzal merkeze gelmeyi seviyor. Bunda sorun yok ama çok da merkez yeteneklerine sahip değil.

Sol ayağıyla şut ve orta yapmaktan başka önemli bir meziyeti yok. Bu da çoğunlukla atakların ölmesine neden oluyor. Bu duruma 90+3'teki aksiyondan örnek verebiliriz.

Ghezzal'ın bu son anlarda maç berabereyken topu alıp 18'e paralel saniyelerce pas vermeden ya da adam eksiltmeden topla öylece oyalanıp durması golle sonuçlanabilecek bir durumu başlamadan önlemiş oldu. Fakat Ghezzal bu tarz durumu bu maçta çok da yapmadı.

Bu maçta uzun aradan sonra Pjanic, Teixeira ve Batshuayi bir arada oynadı. Öyle gözüküyor ki Teixeira'nın hala zamana ihtiyacı var.

Beşiktaş maç boyunca Malatya'ya karşı üstündü. Özellikle ilk yarının ilk 20 dakikalık bölümünde benim görebildiğim 11, 15 ve 19'da Beşikaş'ın net 3 organizasyonu var.

Bunların ikisini Pjanic birini Ghezzal başlattı. Daha sonra Beşiktaş bu kadar çok organize olmasa da oyunun kontrolünü elinde tuttu.

Rıdvan her zaman olduğu gibi gayretli ve çalışkandı. Maçın başındaki 3 organizasyonun ilk ikisinde Rıdvan da yer aldı. Rıdvan geçen maçlarda topla anlamsız koşular yapıyordu. Fakat bu maçta bu tarz savrukluklar sergilemedi.

İlk yarının son anlarında, 45+1'de, Pjanic'in topla kalabalığın içine doğru ilerleyip Batshuayi'ye topu iletmesi yine bu devrenin şık hareketlerindendi.

Sadık pas arası yapmasa Batshuayi net bir gol pozisyonunu içinde olabilirdi.

Beşiktaş ikinci yarıya da iyi başladı. Nitekim 59'da Ghezzal'ın başlattığı ve Batshuayi'nin şutu ile biten organize atakta gol gelmedi.

61'de Teixeira'nın attığı golde Batshuayi tüm övgüleri hak ediyor. Batshuayi gol öncesi takımına bir taç kazandırıyor ve de taçtan gelen topla ceza sahasına girerek Teixeira'ya asist yapıyor.

Batshuayi bu asistinde topu Semih'in bacak arasından geçiriyor. Beşiktaş golden sonra da durmadı. 77'de Emirhan'ın direkten dönen topunda Pjanic, Güven ve Batshuayi'nin organizasyon yaparak topu ileri taşımaları da futbol adına olumlu hareketler.

89'da önce Vida'nın kafa şutunun sonra da Batshuayi'nin şutunun direkten dönmesi ise gerçekten talihsizlik.

Beşiktaş için şampiyonluk şansının kalmadığı aşikar fakat ikinciliği kovalamak için hala şansı var. Beşiktaş'ın bu oyun kurgusuyla bu şansı var gibi gözüküyor.