Mevcut ekonomilerde, kalkınma için ihtiyaç duyulan finansman ya tasarruf miktarı ile ya da yabancıların tanıdığı kredi miktarı ile sınırlandırılmıştır.
Ancak kalkınma gayreti içerisinde olan ülkelerin milli gelirleri son derece az olduğu gibi buna bağlı olarak da tasarruf miktarı o nispette azdır. Az olan bu tasarruflar da faizle birlikte piyasadan çekildiği için üretimi devreye koyması gereken para tamamı ile devreden çıkmıştır. Bunun yerine bu bloke edilen para devlete satılarak devlet haraca bağlanırcasına büyük bir borç batağının içerisine çekilmiştir.Ülkeler ürettikçe daha çok batmışlar1980 yılların başında bu anlayışla yurt dışından faizli para alarak kalkınma yolunu seçen ülkeler bugün itibarı ile global sermayeye 2.7 trilyon dolar borçlu konuma gelmişlerdir. Yani kalkınmaya çalıştıkça, ürettikçe batmışlardır.Enflasyon bahsinde geniş olarak bu maliyetli parayı analiz edeceğiz. Ancak kesin olan şu ki yatırımlar için tasarrufları veya yabancı sermayeyi çözüm olarak görmek hele hele bunları maliyetli olarak kullanmak asla bir çözüm değildir. Aksine sürekli ve verimli üretimin önündeki en önemli engellerdir.Üretim emisyonla desteklenmelidirOlması gereken, paranın tarifinde de ifade ettiğimiz gibi, paranın tahrik gücünden istifade ederek emisyon mukabili emeği devreye koyarak üretimi sağlamaktır.Devlet sıfır faizle proje mukabili isteyen herkese ama herkese sermaye desteği sağlamalıdır. Ayrıca faizlerin sıfırlanmış olması vatandaşın elindeki tasarrufların da belli ellerde bloke edilmesine değil, aksine piyasada dolaşarak hem üretimi, hem de tüketimi desteklemesine imkan verecektir.Milli Ekonomi Modeli / Prof. Dr. Haydar Baş
Ancak kalkınma gayreti içerisinde olan ülkelerin milli gelirleri son derece az olduğu gibi buna bağlı olarak da tasarruf miktarı o nispette azdır. Az olan bu tasarruflar da faizle birlikte piyasadan çekildiği için üretimi devreye koyması gereken para tamamı ile devreden çıkmıştır. Bunun yerine bu bloke edilen para devlete satılarak devlet haraca bağlanırcasına büyük bir borç batağının içerisine çekilmiştir.Ülkeler ürettikçe daha çok batmışlar1980 yılların başında bu anlayışla yurt dışından faizli para alarak kalkınma yolunu seçen ülkeler bugün itibarı ile global sermayeye 2.7 trilyon dolar borçlu konuma gelmişlerdir. Yani kalkınmaya çalıştıkça, ürettikçe batmışlardır.Enflasyon bahsinde geniş olarak bu maliyetli parayı analiz edeceğiz. Ancak kesin olan şu ki yatırımlar için tasarrufları veya yabancı sermayeyi çözüm olarak görmek hele hele bunları maliyetli olarak kullanmak asla bir çözüm değildir. Aksine sürekli ve verimli üretimin önündeki en önemli engellerdir.Üretim emisyonla desteklenmelidirOlması gereken, paranın tarifinde de ifade ettiğimiz gibi, paranın tahrik gücünden istifade ederek emisyon mukabili emeği devreye koyarak üretimi sağlamaktır.Devlet sıfır faizle proje mukabili isteyen herkese ama herkese sermaye desteği sağlamalıdır. Ayrıca faizlerin sıfırlanmış olması vatandaşın elindeki tasarrufların da belli ellerde bloke edilmesine değil, aksine piyasada dolaşarak hem üretimi, hem de tüketimi desteklemesine imkan verecektir.Milli Ekonomi Modeli / Prof. Dr. Haydar Baş