Uyku bozukluğu kişiliği etkiliyor
Prof. Dr. Mehmet Karadağ, insanların hayatlarının 3’te birini uyuyarak geçirdiğini belirterek, yeni doğan bebeklerin günün 18-20 saatinde uyuduğunu, erişkin insanlarda bu sürenin 4-11 saat arasına düştüğünü kaydetti
08.11.2012 00:00:00
Prof. Dr. Mehmet Karadağ, insanların
hayatlarının 3’te birini uyuyarak geçirdiğini belirterek, yeni doğan bebeklerin
günün 18-20 saatinde uyuduğunu, erişkin insanlarda bu sürenin 4-11 saat arasına
düştüğünü kaydetti. Anadolu’da “Uyusun da büyüsün” diye bebeklere söylenen
ninnilerin altında yatan gerçeği bugün çok daha iyi anladıklarını vurgulayan
Karadağ, “Gerçekten de büyüme hormonunun en fazla uyku sırasında
salgılandığını, uykunun vücudun büyüme ve yenilenmesinde, öğrenme ve bellek
fonksiyonlarının gelişmesinde çok önemli bir rol oynadığını bilim insanları
ispatladı. Uykunun sırları çözülmeye başlandı. Bilgisayarların tıp dünyasına
girmesiyle karanlıkta kalan tüm bilgiler yavaş yavaş gün ışığına çıkıyor.
Gözlemlere dayanan bilgileri artık test etme imkanına kavuştuk. Bugün artık
biliyoruz ki uyku eskiden zannedildiğinin aksine pasif bir dinlenme olayı
değil, aktif olarak yaşadığımız bir restorasyon olayıdır. Uykuda gün boyu
yıpranan vücudun ve beyin fonksiyonlarının düzenlemesi yapılıyor ve yeni bir
güne hazırlık yapılıyor” dedi.
Vücut kendini
test ediyor
uyku sırasında kasların gevşeyerek
dinlenirken tüm sistemlerin bir bilgisayar gibi kendini test etmekte ve
fonksiyonlarını yeniden düzenlemekte olduğunu kaydeden Karadağ, “Bağırsak
hareketlerimiz yavaşlamakta, karaciğer, böbrek gibi önemli organlarımız günlük
streslerin etkisinden kurtulmak için fonksiyonlarını azaltmakta. Yapılan
çalışmalarda derin uykuda, vücutta protein sentezinin, hücre mitozunun ve
büyüme hormonu salgılanmasının arttığı, buna karşılık adrenalin ve
kortikosteroidler gibi katabolik, yıkıcı hormonların salgısının azaldığı
gösterilmiştir” diye konuştu.
Uykuda solunum bozukluğu olan kişilerin sabah uyandıklarında yorgun kalkacağını
kaydeden Karadağ, şöyle devam etti: “Zaman içerisinde sabah baş ağrıları
görülebilir. Beyin fonksiyonları berraklığını kaybetmeye başlar. Unutkanlık,
isteksizlik, mutsuzluk, gerginlik ve kişilik değişiklikleri görülmeye başlar.
Uykuda solunum bozukluğuna bağlı olarak gelişen depresyon, cinsel isteksizlik
ve cinsel güçsüzlük önemli sosyal problemlere neden olmaktadır. Hipertansiyonu
olan kişilerde uykuda solunum bozukluğuna bağlı gece ani tansiyon yükselmeleri
ve buna bağlı beyindeki anevrizmalarda kanama ve felç tablosu gelişme riski çok
artmaktadır” diye konuştu. İHA
hayatlarının 3’te birini uyuyarak geçirdiğini belirterek, yeni doğan bebeklerin
günün 18-20 saatinde uyuduğunu, erişkin insanlarda bu sürenin 4-11 saat arasına
düştüğünü kaydetti. Anadolu’da “Uyusun da büyüsün” diye bebeklere söylenen
ninnilerin altında yatan gerçeği bugün çok daha iyi anladıklarını vurgulayan
Karadağ, “Gerçekten de büyüme hormonunun en fazla uyku sırasında
salgılandığını, uykunun vücudun büyüme ve yenilenmesinde, öğrenme ve bellek
fonksiyonlarının gelişmesinde çok önemli bir rol oynadığını bilim insanları
ispatladı. Uykunun sırları çözülmeye başlandı. Bilgisayarların tıp dünyasına
girmesiyle karanlıkta kalan tüm bilgiler yavaş yavaş gün ışığına çıkıyor.
Gözlemlere dayanan bilgileri artık test etme imkanına kavuştuk. Bugün artık
biliyoruz ki uyku eskiden zannedildiğinin aksine pasif bir dinlenme olayı
değil, aktif olarak yaşadığımız bir restorasyon olayıdır. Uykuda gün boyu
yıpranan vücudun ve beyin fonksiyonlarının düzenlemesi yapılıyor ve yeni bir
güne hazırlık yapılıyor” dedi.
Vücut kendini
test ediyor
uyku sırasında kasların gevşeyerek
dinlenirken tüm sistemlerin bir bilgisayar gibi kendini test etmekte ve
fonksiyonlarını yeniden düzenlemekte olduğunu kaydeden Karadağ, “Bağırsak
hareketlerimiz yavaşlamakta, karaciğer, böbrek gibi önemli organlarımız günlük
streslerin etkisinden kurtulmak için fonksiyonlarını azaltmakta. Yapılan
çalışmalarda derin uykuda, vücutta protein sentezinin, hücre mitozunun ve
büyüme hormonu salgılanmasının arttığı, buna karşılık adrenalin ve
kortikosteroidler gibi katabolik, yıkıcı hormonların salgısının azaldığı
gösterilmiştir” diye konuştu.
Uykuda solunum bozukluğu olan kişilerin sabah uyandıklarında yorgun kalkacağını
kaydeden Karadağ, şöyle devam etti: “Zaman içerisinde sabah baş ağrıları
görülebilir. Beyin fonksiyonları berraklığını kaybetmeye başlar. Unutkanlık,
isteksizlik, mutsuzluk, gerginlik ve kişilik değişiklikleri görülmeye başlar.
Uykuda solunum bozukluğuna bağlı olarak gelişen depresyon, cinsel isteksizlik
ve cinsel güçsüzlük önemli sosyal problemlere neden olmaktadır. Hipertansiyonu
olan kişilerde uykuda solunum bozukluğuna bağlı gece ani tansiyon yükselmeleri
ve buna bağlı beyindeki anevrizmalarda kanama ve felç tablosu gelişme riski çok
artmaktadır” diye konuştu. İHA