logo
14 EKİM 2025


Uyuşturucuda aile ve ekonomi etkisi

14.10.2025 00:00:00
Bağımsız Türkiye Partisi olarak yurt genelinde sürdürdüğümüz "Geleceği Savunmak" program serisinin İstanbul ayağını geçtiğimiz günlerde Bahçelievler'de gerçekleştirdik.

Uyuşturucu, çeteleşme, kumar, sanal bahis ve ahlaki yozlaşma konularını yalnızca birer sosyal sorun olarak değil, bilimsel ve toplumsal kökleriyle ele aldık.

Amaç sadece bir farkındalık oluşturmak değil; aynı zamanda çözümün hangi temellere dayanması gerektiğini ortaya koymaktı.

Ben de bu programda konuşmacı olarak yer aldım ve konuyu özellikle ekonomik boyutuyla değerlendirmeye çalıştım.

Bugün açık yüreklilikle söyleyebilirim ki;

"Uyuşturucuya, kumara veya çeteleşmeye yönelen gençlerin davranışı bir 'kişisel tercih' değildir.

Aile, kültür ve ekonomi bu sürecin en belirleyici unsurlarıdır."

EKONOMİK SIKINTI, YALNIZCA GELİR KAYBI DEĞİL, AİLE BAĞININ ZAYIFLAMASIDIR

Ekonomik sorunların yalnızca alım gücüyle ilgili olmadığını, aynı zamanda aile yapısının dayanıklılığını da sarstığını görmek zorundayız.

Yaptığım sunumda özellikle şunu vurguladım:

"Ekonomik sıkıntıları olan ülkelerde, uyuşturucu ile mücadelede aile desteği sınırlı oluyor.

Eğer siz devlet yöneticileri olarak o ülkenin ekonomik sorunlarını çözmemişseniz, ailelerin çocuklarına sahip çıkması zorlaşıyor.

Dünya genelinde yapılmış onlarca çalışma bunu doğruluyor.

Aile olmazsa olmaz bir faktördür; fakat ekonomi onun bir adım önündedir."

Bağımlılıkla mücadele, sadece sağlık veya güvenlik ekseninde ele alınamaz.

Bu aynı zamanda bir ekonomik kırılganlık sorunudur.

Çünkü geçim derdiyle boğuşan bir aile, çocuğunun psikolojik, duygusal ve sosyal gelişimini koruyacak gücü bulamıyor.

Ekonomi, sadece cebimizi değil, evimizin direncini de belirliyor.

BARONLARIN HEDEFİ: ERGENLİK DÖNEMİ

Sunumumda dikkat çektiğim bir başka nokta da uyuşturucu baronlarının neden özellikle ergenleri hedef aldığı konusuydu.

"Yirmi bir yaşına kadar uyuşturucuya, alkole, sigaraya, sanal bahise başlamayanların sonradan başlama ihtimali neredeyse yok.

İşte bu yüzden baronlar, ömür boyu bağımlı hale getirebilmek için hedef olarak ergen gençleri seçiyor.

Henüz iradesine tam hâkim olamayacak bireyler onlar için en kolay pazar."

Bu tablo, meselenin arz–talep dengesiyle açıklanamayacağını gösteriyor.

Burada mesele, kırılgan bir gelişim dönemindeki genç zihinlerin küresel bir pazarın hedefi haline gelmesidir.

TÜRKİYE'DE YATAKLI REHABİLİTASYON MERKEZLERİ YETERSİZ

Bağımlılıkla mücadelede bir başka önemli sorun ise rehabilitasyon kapasitemizin düşüklüğüdür.

Bugün Sağlık Bakanlığına, üniversitelere ve özel sektöre ait toplam 59'u yataklı (1.388 yatak kapasiteli) ve 77'si ayakta hizmet veren olmak üzere 136 merkez bulunuyor.

Ancak bu sayı, nüfus ve ihtiyaç dikkate alındığında oldukça yetersizdir.

Benzer şekilde Avrupa'da rehabilitasyon merkezlerinde bağımlılar sadece tedavi edilmiyor;

meslek kazandırılıyor, sosyal aidiyet yeniden inşa ediliyor ve ortalama üç ay yatılı olarak rehabilite ediliyor.

Bu yaklaşımın sonucu olarak Avrupa'da nüks oranı %30'un altında.

Bizde ise AMATEM ve ÇAMATEM sonrası bağımlıların yaklaşık %60'ı bir yıl içinde tekrar maddeye dönüyor.

Sorun, yalnızca tedavi değil, süreklilik ve topluma yeniden kazandırma boyutunda yaşanıyor.

AİLE, KÜLTÜR VE EKONOMİ BİRLİKTE ÇÖZÜMÜN ANAHTARIDIR

Bugün yüksek gelirli ülkelerde aile temelli müdahaleler sistematik olarak uygulanıyor.

Ancak düşük ve orta gelirli ülkelerde, özellikle Türkiye'de, bu uygulamalar neredeyse yok denecek kadar sınırlı.

Oysa bağımlılığın önlenmesi yalnızca sağlık politikalarıyla değil;

kültürel değerleri güçlendiren, aile bağlarını onaran ve ekonomik istikrarı sağlayan bütüncül bir yaklaşımla mümkün.

Bağımlılık ya da çeteleşme, bir "ahlaki zayıflık" değil;

sistemin ürettiği sosyal bir sonuçtur.

Gelir adaletsizliği, eğitimsizlik, kültürel çözülme ve iletişim eksikliği birleştiğinde, gençler kendi "dünyalarını" kurmak zorunda kalıyor.

O dünya bazen bir çete oluyor, bazen bir sanal bahis platformu…

Ama her durumda kaybedilen bir genç geriye kalıyor.

Bugün Türkiye'de gençler için asıl mesele "ne yapacakları" değil, "neden yapacaklarıdır."

Bir genç yönsüz ve gayesiz bırakıldığında, sokağın çağrısı her zaman daha yüksek çıkar.

Bu nedenle çözüm, cezalandırmada değil; rehabilitasyon, istihdam ve değer kazandırmada yatıyor.

Gençlere sadece yasak koyarak değil; amaç, anlam ve aidiyet vererek mücadele etmeliyiz.

Çünkü artık biliyoruz:

"Kişisel tercih" değil; aile, kültür ve ekonomi belirleyicidir.

Ve gençlere sahip çıkmak, yalnızca bir sosyal görev değil; bir ülkenin varlık meselesidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi / diğer yazıları
Güney Kore şirketine tepki yağıyor
İthal paslanmazı yerli diye yutturuyormuş!
İsrail ile Hamas arasında esir takası yapıldı
İsrail'in serbest bıraktığı Filistinli mahkumlar Gazze Şeridi'nde
'Yeter artık'
Öğrenci ve akrabalarından öğretmene çirkin saldırı
Gözler KPSS sonuçlarında
Merak edilen noktalar belli oldu
'Biz de eşitlik istiyoruz'
BTP liderinden çarpıcı çıkış
Uyuşturucu her yerde
Yurt dışından getirilen kilolarca zehir Atlas'a takıldı
Suç mahali Türkiye
'Bayğaralar' çetesi operasyonunda 106 gözaltına
Hamas İsrailli esirleri teslim etti
20 sağ esir Kızılhaç'a verildi
İzmir Büyükşehir Belediyesi yolsuzluk davasında 2. duruşma
6'sı tutuklu 65 sanık yargılanıyor
ABD Başkanı Trump, İsrail'de
'Savaş bitti, ateşkes sürecek'
Mısır, Barış Zirvesi'ne katılacak liderleri açıkladı
Listede Güney Kıbrıs Rum lideri de var
Trump'tan, 'Gazze riviera ne zaman olacak' sorusuna cevap
Türkiye'ye yönelik övgüleri endişe veriyor!
BTP liderinden Tanju Özcan’a ziyaret
Özcan BTP kongresine katıldı
Öğrencilerin gözü GSB'de!
Burs ve Kredi Başvuruları Başlıyor
'Bir hayrın dokunmuyor, en azından zarar verme'
Cumhurbaşkanı Erdoğan Özel'e yüklendi
Güney Kore şirketine tepki yağıyor
İthal paslanmazı yerli diye yutturuyormuş!
İsrail ile Hamas arasında esir takası yapıldı
İsrail'in serbest bıraktığı Filistinli mahkumlar Gazze Şeridi'nde
'Yeter artık'
Öğrenci ve akrabalarından öğretmene çirkin saldırı
Gözler KPSS sonuçlarında
Merak edilen noktalar belli oldu
'Biz de eşitlik istiyoruz'
BTP liderinden çarpıcı çıkış
Uyuşturucu her yerde
Yurt dışından getirilen kilolarca zehir Atlas'a takıldı
Suç mahali Türkiye
'Bayğaralar' çetesi operasyonunda 106 gözaltına
Hamas İsrailli esirleri teslim etti
20 sağ esir Kızılhaç'a verildi
İzmir Büyükşehir Belediyesi yolsuzluk davasında 2. duruşma
6'sı tutuklu 65 sanık yargılanıyor
ABD Başkanı Trump, İsrail'de
'Savaş bitti, ateşkes sürecek'
Mısır, Barış Zirvesi'ne katılacak liderleri açıkladı
Listede Güney Kıbrıs Rum lideri de var
Trump'tan, 'Gazze riviera ne zaman olacak' sorusuna cevap
Türkiye'ye yönelik övgüleri endişe veriyor!
BTP liderinden Tanju Özcan’a ziyaret
Özcan BTP kongresine katıldı
Öğrencilerin gözü GSB'de!
Burs ve Kredi Başvuruları Başlıyor
'Bir hayrın dokunmuyor, en azından zarar verme'
Cumhurbaşkanı Erdoğan Özel'e yüklendi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.