İsrail'in Filistin'i ve Lübnan'ı işgal ederek, yüzlerce masum insanı katletmesini değerlendiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, Filistinlilerin vatan müdaffası yaptığını vurguladı BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Ortadoğu'da İsrail'in Filistin'i ve Lübnan'ın işgal etmesiyle başlayan kanlı süreci değerlendirdi. Meltem TV Haber Dairesi Başkanı Ruhi'yi Sarı'ya mülakat veren BTP Lideri, Filistinlilerin vatan mücadelesinden, İsrail'in gerçek amacına, Batının tavrından, bölgenin geleceğine önemli analiz ve değerlendirmelerde bulundu.Ruhi Sarı: Ortadoğu yıllardır dünyanın bir numaralı gündemi. Bir askerinin kaçırılmasını bahane eden İsrail bölgeyi yeniden kan gölüne çevirdi. Artık sadece Filistin değil tüm Ortadoğu şu an İsrail'in tehdidi altında. Günlerdir İsrail Lübnan'a bomba yağdırıyor.Çoluk çocuk, masum, sivil demeden yüzlerce insan öldü. Ortadoğu'da yaşanan son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz.Prof. Dr. Haydar Baş: Evvela bü mülakatı takip eden tüm kardeşlerimizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. İsrail'in bulunduğu bölgede yaptığı bu hareketler aslında yeni değildir. Geçmişte Yaser Arafat döneminde de, El-Fetih döneminde de yine İsrail'in aşırı hareketleri vardı. Kadın demeden, çocuk demeden, insan demeden yaptığı katliamlar vardı. Şimdi de çok ciddi bir saldırı altında bölge?Filistinliler vatan müdafaası yapıyorİsrail'in karşısında olan Hamas Örgütü'nün bugünün şartlarında yaptığı vatan müdafaasıdır, nefsi müdafaadır. Yani kendini korumadır. İsrail son günlerde plajlarda duran masum çoluk çocuğu dahi katletmiştir? Aralarında uzun süredir devam eden bir mücadele, mukatele var. Aralarındaki bu son mukatelenin ardından İsrail'in 1 askerini kaçırmışlar. Son yaşanan olaylar da bu sebeple başlamış. Yani son tablo durup dururken ortaya çıkmış değil. İsrailliler plajda masum insanları katlediyor, buna karşılık Filistinliler cevap veriyor ve 1 asker kaçırılıyor. Bu çok tabii bir şey. Yani Filistinli örgütlerin herhangi bir gayri hukuki, gayri nizami saldırısı yok. İnsan hakları dediğimiz can, mal, namus emniyetine tecavüz diye bir şey yok. Bilakis bunları korumak için yaptıkları eylem var. Yani bu insanlar elini kolunu bağlayarak ölümü mü bekleyecekler? Şunu demek istiyorum. Bu olay bir tane değil, geçmişte de bir çok örneği yaşandı. Hatta rahmetli Yaser Arafat'ı da Devlet Başkanı olduğu dönemde günlerce kuşatma altına almışlardı. Bugün de buna benzer bir tablo yaşanıyor. Bakanlar kaçırıldı, milletvekilleri kaçırıldı, insanlar katledildi. 150'den fazla masum insan Filistin ve Lübnan'da katledilmiş durumda. Genel olarak baktığımızda hadiseye ortada kanayan bir yara var.Ruhi Sarı: Sizin de söylediğiniz zaten yıllardır süren bir mücadele var o bölgede.Ancak bir askerinin kaçırılmasını bahane eden İsrail, Ortadoğu'yu yeniden ateşe verdi.İsrail'in burada tüm bölgeyi içine alan farklı bir amacı, hedefi var gibi görünüyor.İsrail'in asıl amacı nedir sizce?İsrail'in amacı farklıProf. Dr. Haydar Baş:Evet asıl sorulması gereken soru bu. İsrail'in buradaki hedefi ne?Filistin'de bir olay oluyor, bakıyorsunuz Suriye Devlet Başkanı'nın evinin üzerinde İsrail uçakları geziyor. Yetmiyor, İran'ı da işin içine katarak tehdit ediyor, hedef tahtasına koyuyor. İşin en garip tarafı bütün bu gelişmeler olurken bizim siyasetten ses seda çıkmıyor. Türkiye'den İsrail'in yaptığı bu katliamlara yönelik bir kınama dahi yapılmıyor. Peki nedir bunun altındaki gerçek.İsrail'in esas amacı "Arz-ı Mev'ûd"u gerçekleştirmekBunun altındaki gerçek şu. İsrail kendisi için "Arz-ı Mev'ûd" denilen bölgede yerleşmeye karar verdi. ABD'de bu konuda ona destek olmaya, yardımcı olmaya karar verdi. Şimdi bahaneler üretiliyor. Yok 1 asker, 3 asker kaçırıldı, bunlar işin bahanesi. Yani asker de kaçırılmış olsa, neticesinde dediğimiz gibi müdafaa maksatlı mukateledir bu. Bunun hukuktaki tabiri budur. Yani nefsi müdafaadır. Ama asıl maksat o değil..Asıl maksat az evvel söylediğimiz gibi, kendileri için Yahova tarafından vaad edilen bölgeye yerleşmektir. Şu anda İsrail'in yapığı budur, tamamen gayri hukukidir.Türkiye tavrını koyup gerekli tedbirleri almalıŞimdi İsrail'in bu yaptıklarına karşı bütün dünyanın tavrını koyması lazım.Zaten bazı devletler Rusya ve Fransa başta olmak üzere ikaz ediliyor, kınanıyor ama Türkiye'den dediğimiz gibi bir ses çıkmıyor. Yapılması gereken, asıl bu bölgenin sahibi olan Türkiye'nin tavrını koyarak gerekli tedbirleri almalıdır diyorum. (Devamı yarın)