Muharref hıristiyanlığın bir yansıması, bir şubesi durumundaki Vatikan din devletinin tarihini iyi bilenler; kendi rengini, kokusunu, tadını yansıtmayacak hiç bir meyveyi sulamayacağını da gayet iyi bilirler.Bu Vatikan'ın müteveffa papası, söz konusu Diyalog Bahçesinin bahçıvanını ayakta karşılamış, özel odalarda başbaşa görüşmüş ise, papanın özel iltifatına ve özel bakışlarına mazhar olduktan sonra bu bahçıvanın himmeti ve de gayreti ile yetişen diyalog meyveleri bütün özellikleri ile Vatikan'ı işaret ediyorlar.Geçtiğimiz hafta sonunda Urfa şehrimizde, peygamberler şehrinde yetmiş milyonluk Müslüman Türk milletini temsilen Sayın Başbakan tarafından şirkin sembolü olan kilise ve havra temellerinin atılmış olması da sözü edilen bu meyveler listesindendir. Daha önce yine bu ülkenin başbakanı tarafından kurdelesi kesilen Antalya Belek'teki "Dinler Bahçesi" de bir televizyon tarafından methiyeler dizilen "diyalog meyveleri" sülalesinden sayılabilir.Dikkat edilirse, diyalog meyveleri, bizim coğrafyamızda, bizim toprağımızda ve Ahmed'in-Mehmed'in eliyle yetişen ama hıristiyanlığın rengini, kokusunu yansıtan meyvelerdir.Geçtiğimiz yıllarda yine Şanlıurfa'mızda gerçekleştirilen "Diyalog'dan Düğüne" organizeleri, Mardin şehrimizde yapılan, papazların, hahamların, kardinallerin "sırat köprüsü geçiş organizeleri", ezan ile çan sesinin beraber yayınlanması gibi ilker ve ilkesiz senaryoların hepsi, STV'nin ve Zaman gazetesinin methiyeler dizdiği "diyalog meyveleri" sepetini oluşturmaktadırlar.Sözü geçen televizyon, üç beş turisti kurarak onların ağzından Fetullah Gülen'e methiyeler yayınlamayı "diyalogun meyveleri" kabul ediyorsa ve bunu aziz milletimize yutturduğunu zannediyorsa fena halde yanılıyor ve seyircisini yanıltmaya çalışıyor demektir.Anadolu'da bir tabir vardır; "ahır kaybolmuş sen alaca danayı soruyorsun" şeklinde. Yani sığır sürüsü tamamen kaybolmuş sen bir dananın peşindesin. Sayın STV yöneticileri, bu diyalog sevdası yüzünden bu ülkenin, bu milletin kaybettiği hazineleri gizleyebilmek için üç-beş turistin "hocaefendi"yi övmesine meyve diyorlar.Yazık ki, ne yazık.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025