Vicdan, iz'an ve iman sahibi insanlar, Amerikan p..çlerinin Irak'taki masum Müslüman kadınlara musallat olmalarını ve Ebu Garip'teki iğrençlikleri ölçüp biçerken, bakınız başımıza gelenlere?
Hani derler ya, Dimyat'a pirince giderken az kalsın evdeki bulgurdan olacaktık, Allah korusun...
Olacağı buydu. Böyle olacağı baştan belliydi.
Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın zevceleri Emine Erdoğan'ı yanaklarından şapur şupur öpüverdi.
Erdoğan'ın gözü önünde? Erdoğan, siyah gözlükleriyle bu estantaneyi kara kara seyrediyordu.
Yunanlı Karamanlis, Emine Erdoğan'ın yanaklarından şapur şupur öperken "İsa Mesih şükür?" diyordu.
Bu manzarayı kendisine gösterdiğim yaşlı bir teyzenin tepkisi ne oldu biliyor musunuz?
"Vay, gâvuroğlu gâvur?"
TRT'den ve AA'dan bu estantanenin yayına konmaması talep edilmiş? Lakin MEGA TV başta olmak üzere tüm Yunan medyası, bu estantaneyi ballandıra ballandıra yayınladı.
Erdoğan'ın bu noktaya yaklaşımını biraz sonraya bırakalım? Ben asıl kimlerin bu "de facto durum"a ilişkin görüş ve fetvalarını merak ediyorum biliyor musunuz?
Amerika ve Vatikan'ın güdümündeki Dinlerarası diyalogcu "evli hoca"ların? Bekârlarından zaten bir şey çıkmaz.
Abant toplantılarının demirbaşı Hayrettin Karaman'ın...
Halil Gönenç Hocaefendinin?
AKP'ye tam destek verip "Ben değiştim" diye haykıran Erdoğan'ı "yok canım öyle şey olmaz" diyerek sırtlanan hacıların, hocaların, cüppelilerin, sarıklıların?
Ve bir de, 23 Nisan resepsiyonunda muhterem zevcelerine yönelik sual karşısında "Bu, şeyini şey ettiğimin şeyidir" diyen TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın? "Yunan Karamanlis'in bu fiili"ne ilişkin samimi görüşlerini merak ediyorum.
İşin "dindeki yeri"ni koyduk bir tarafa?
Buyurun, konuşun beyler, hocalar, hacılar; Karamanlis'in Emine hanımı şapur şupur öpmesinin "sizdeki yeri" nedir?
Cevaplarınızı bekliyoruz.
Gelelim Erdoğan'ın ahvaline?
"Yunan Karamanlis'in Emine hanıma yönelik fiili", 20 yıl önceki Tayyip Erdoğan'a dokunabilirdi. Şimdi dokunduğunu zannetmiyorum; sorun, kendisi açıklasın?
"Karamanlis'in fiili" ortaya çıkmadan 2-3 saat önce Gümülcineli Azınlık Yüksek Tahsilliler Derneği'nde konuşan Tayyip Erdoğan, "Bakın ben, 20 yıl önce nasıl düşünüyordum, şimdi nasıl düşünüyorum. Arada çoook fark var. Bazen 20 yıl önce söylediğime, Allah Allaaah ben bunu nasıl söylemişim, diyorum. Bir zamanlar 'go home-defol inine' dediklerinize, şimdi diyemiyorsunuz" şeklinde konuştu.
İşte Karamanlis'in cüreti, Erdoğan'ın bu ahvalinde saklı...
Erdoğan, kendini anlattığı bu girişten sonra Batı Trakyalı Türklere ne tavsiye etti biliyor musunuz? Aynen şunları söyledi: "Ben buraya, sizlere gelirken Yunanlı muhataplarımızdan müsaade aldım. Bir sıkıntı çıkacaksa gitmeyeyim, dedim. Siz de öyle spesifik meselelere takılmayacaksınız. Yunanistan'ın hizmetinde olacaksınız."
Bu tavsiye ne mi demek? Yani, öyle dini kimliklerinize, milli kimliklerinize takılmayacaksınız? Müslümanlığınıza, Türklüğünüze takılmayacaksınız. Yani Yunanlaşacaksınız?
Erdoğan, Gümülcine'ye giderken Karamanlis'ten müsaade istediğini açıklarken; acaba Yunan Karamanlis, Erdoğan'ın zevcelerini öperken izin istedi mi? Karamanlis, Erdoğan'dan müsaade alarak mı yaptı bu işi, yoksa müsaade almayarak mı?
Erdoğan bu "izin meselesi"ne de açıklık getirmelidir?
Doğan'ın ve Erdoğan'ın akıldânelerinden Ertuğrul Özkök, dün "Emine Hanım başını, artık ayakkabılarına uygun ayarlamalıdır" diyor.
Ben de diyorum ki, "Yunan Karamanlis'in şapur şupur öpüşüyle" ortaya çıktığı üzere, ağırlığını ve asaletini taşıyamadığınız şu başörtüsünü bari "içinizdeki"ne, değişmiş ahvalinize, Haçlı tezgahında dokunmuş "dinlerarası diyalogcu ruh"a maske yapmayınız Allah aşkına? Bari, samimi dindarları rahat bırakınız, onları rencide etmeyiniz Allah aşkına!
Bütün bunları düşünürken kulaklarımda hala yaşlı teyzenin gürlemesi yankılanıyordu: Vay gâvuroğlu gâvur.
Ne hallere kaldık ya Rabbi, diyen insanlarımız ne kadar hızla çoğalırsa, Türkiye bu maskaralıklardan o kadar erken kurtulur.
Hani derler ya, Dimyat'a pirince giderken az kalsın evdeki bulgurdan olacaktık, Allah korusun...
Olacağı buydu. Böyle olacağı baştan belliydi.
Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın zevceleri Emine Erdoğan'ı yanaklarından şapur şupur öpüverdi.
Erdoğan'ın gözü önünde? Erdoğan, siyah gözlükleriyle bu estantaneyi kara kara seyrediyordu.
Yunanlı Karamanlis, Emine Erdoğan'ın yanaklarından şapur şupur öperken "İsa Mesih şükür?" diyordu.
Bu manzarayı kendisine gösterdiğim yaşlı bir teyzenin tepkisi ne oldu biliyor musunuz?
"Vay, gâvuroğlu gâvur?"
TRT'den ve AA'dan bu estantanenin yayına konmaması talep edilmiş? Lakin MEGA TV başta olmak üzere tüm Yunan medyası, bu estantaneyi ballandıra ballandıra yayınladı.
Erdoğan'ın bu noktaya yaklaşımını biraz sonraya bırakalım? Ben asıl kimlerin bu "de facto durum"a ilişkin görüş ve fetvalarını merak ediyorum biliyor musunuz?
Amerika ve Vatikan'ın güdümündeki Dinlerarası diyalogcu "evli hoca"ların? Bekârlarından zaten bir şey çıkmaz.
Abant toplantılarının demirbaşı Hayrettin Karaman'ın...
Halil Gönenç Hocaefendinin?
AKP'ye tam destek verip "Ben değiştim" diye haykıran Erdoğan'ı "yok canım öyle şey olmaz" diyerek sırtlanan hacıların, hocaların, cüppelilerin, sarıklıların?
Ve bir de, 23 Nisan resepsiyonunda muhterem zevcelerine yönelik sual karşısında "Bu, şeyini şey ettiğimin şeyidir" diyen TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın? "Yunan Karamanlis'in bu fiili"ne ilişkin samimi görüşlerini merak ediyorum.
İşin "dindeki yeri"ni koyduk bir tarafa?
Buyurun, konuşun beyler, hocalar, hacılar; Karamanlis'in Emine hanımı şapur şupur öpmesinin "sizdeki yeri" nedir?
Cevaplarınızı bekliyoruz.
Gelelim Erdoğan'ın ahvaline?
"Yunan Karamanlis'in Emine hanıma yönelik fiili", 20 yıl önceki Tayyip Erdoğan'a dokunabilirdi. Şimdi dokunduğunu zannetmiyorum; sorun, kendisi açıklasın?
"Karamanlis'in fiili" ortaya çıkmadan 2-3 saat önce Gümülcineli Azınlık Yüksek Tahsilliler Derneği'nde konuşan Tayyip Erdoğan, "Bakın ben, 20 yıl önce nasıl düşünüyordum, şimdi nasıl düşünüyorum. Arada çoook fark var. Bazen 20 yıl önce söylediğime, Allah Allaaah ben bunu nasıl söylemişim, diyorum. Bir zamanlar 'go home-defol inine' dediklerinize, şimdi diyemiyorsunuz" şeklinde konuştu.
İşte Karamanlis'in cüreti, Erdoğan'ın bu ahvalinde saklı...
Erdoğan, kendini anlattığı bu girişten sonra Batı Trakyalı Türklere ne tavsiye etti biliyor musunuz? Aynen şunları söyledi: "Ben buraya, sizlere gelirken Yunanlı muhataplarımızdan müsaade aldım. Bir sıkıntı çıkacaksa gitmeyeyim, dedim. Siz de öyle spesifik meselelere takılmayacaksınız. Yunanistan'ın hizmetinde olacaksınız."
Bu tavsiye ne mi demek? Yani, öyle dini kimliklerinize, milli kimliklerinize takılmayacaksınız? Müslümanlığınıza, Türklüğünüze takılmayacaksınız. Yani Yunanlaşacaksınız?
Erdoğan, Gümülcine'ye giderken Karamanlis'ten müsaade istediğini açıklarken; acaba Yunan Karamanlis, Erdoğan'ın zevcelerini öperken izin istedi mi? Karamanlis, Erdoğan'dan müsaade alarak mı yaptı bu işi, yoksa müsaade almayarak mı?
Erdoğan bu "izin meselesi"ne de açıklık getirmelidir?
Doğan'ın ve Erdoğan'ın akıldânelerinden Ertuğrul Özkök, dün "Emine Hanım başını, artık ayakkabılarına uygun ayarlamalıdır" diyor.
Ben de diyorum ki, "Yunan Karamanlis'in şapur şupur öpüşüyle" ortaya çıktığı üzere, ağırlığını ve asaletini taşıyamadığınız şu başörtüsünü bari "içinizdeki"ne, değişmiş ahvalinize, Haçlı tezgahında dokunmuş "dinlerarası diyalogcu ruh"a maske yapmayınız Allah aşkına? Bari, samimi dindarları rahat bırakınız, onları rencide etmeyiniz Allah aşkına!
Bütün bunları düşünürken kulaklarımda hala yaşlı teyzenin gürlemesi yankılanıyordu: Vay gâvuroğlu gâvur.
Ne hallere kaldık ya Rabbi, diyen insanlarımız ne kadar hızla çoğalırsa, Türkiye bu maskaralıklardan o kadar erken kurtulur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019