logo
19 NİSAN 2024

Vergisiz Türkiye yolda

13.11.2001 00:00:00
Kuvay-ı Milliye'nin Türk siyasi hayatına kazandırdığı Bağımsız Türkiye Partisi'nin İstanbul İl Başkanlığının tertip ettiği "Şehitleri Anma ve Katılım Töreni" programına, Kuvay-ı Milliye Hareketinin mimarı Prof. Dr. Haydar Baş da katıldı. Gaziantep'ten sonra burada da yaptığı tarihi özellik taşıyan konuşmasında Prof. Dr. Haydar Baş, daha önce miting meydanlarında milyonlara hitaben seslendirdiği Türkiye'nin içinde bulunduğu krizden de öte çöküşten 24 saatte nasıl kurtarılabileceğine dair fikir, görüş ve projelerinden bir demet sundu.

DÜNÜN VAHİM MANZARASI BUGÜN DE AYNEN TECELLİ ETMİŞ DURUMDA

İstanbul Eresin Oteli'ndeki programa izdiham derecesinde katılım gösteren şehit aile ve yakınlarına, "Şühedanın kanı ile yoğrulmuş aziz vatanın şehit evlatları, şehit aileleri" hitabıyla "hoşgeldiniz" diyerek ve "Allah için, vatan için, millet için Hakk'ın rahmetine kavuşan şehitlerimizin ruhu şad olsun! Allah rahmet eylesin!" duasıyla konuşmasına başlayan Prof. Dr. Haydar Baş, sözlerine merhum Atatürk'ün, 6 Mart 1922'de söylediği şu sözlerle devam etti:

"Bu düşüşün çıkış noktası korku ile acz ile başlamıştır. Türkiye'nin fikir adamları adeta kendi kendilerine hakaret ediyorlardı. Diyorlardı ki, 'Biz adam değiliz ve olamayız. Kendi kendimize adam olmamıza ihtimal de yoktur.' Bizim canımızı, tarihimizi, varlığımızı bize düşman olan, düşman olduğundan hiç şüphe edilmeyen Avrupalılara kayıtsız şartsız bırakmak istiyorlardı. Onlar, bizi idare etsin, diyorlardı."

Merhum Atatürk'ün ortaya koyduğu şekliyle dünün bu manzarasının bugün de aynen tecelli ettiğini belirten Prof. Dr. Haydar Baş, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir, milli devlettir. İki, tam bağımsızdır. Üç, ulusal egemenlik kurallarıyla tezyin edilmiştir. Bu devletin hayatına kasteden kim olursa olsun milli devlete, bağımsızlığa ve egemenliğe kastetmiş hükmündedir. Bu vekil de olabilir, bakan da olabilir, başbakan da olabilir, cumhurbaşkanı da olabilir. Böyle bir dönem yaşandığı zaman, Atatürk'ün ifadesiyle memleketin dahili ve haricinde bedhahlar var demektir. Yani memleket ve millet azim bir tehlike ile kuşatılmış manası ortadadır ki millet olarak el ele verip gönül gönüle bu vahim manzaradan kurtulmamız şarttır ve de farzdır" dedi.

VERGİLERİ FAİZE, RANTİYEYE AKTARMA OYUNU

"Bizler, miting meydanlarında Türkiye'nin ekonomik meselelerinin 24 saatte çözülebileceğini, Türkiye'deki enflasyonun maliyet enflasyonu olduğunu, talep enflasyonu olmadığını söylediğimiz zaman bize gülüp geçtiler. Ama, aradan şu kadar zaman geçti; oturup IMF ile birlikte 'bu bir talep enflasyonu değil maliyet enflasyonudur' demeye başladılar. Şimdi insanın hatırına 'Sizin aklınız başınıza hep böyle bir sene sonra mı gelecek?' sorusu geliyor. Sadece enflasyon değil bütün konularda hiç bir şeyi doğru dürüst tespit etmediklerini, gaflet içerisinde bir tarz yürüttüklerini maalesef görüyoruz" şeklinde konuşan Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin ekonomik kriz meselesinin 24 saatte nasıl halledilebileceğine dair projelerinden birini, dinleyenlerin aklı ile tespit gönlü ile tasdik edecek tarzda ifade etti. Türkiye'deki para dolaşımındaki akıl almaz çarpıklığı da ortaya koyan Prof. Dr. Haydar Baş, bu konuda şunları söyledi:

"Dünyada bütün devletlerin bir milli gelirleri vardır. Bazı ülkelerde, bu milli gelirlerin asgari % 30'u tedavülde para olarak dolaşır. Bu rakam İngiltere'de % 35'tir. İngiltere'nin milli gelirini 1 katrilyon olarak kabul edersek 350 trilyon doları banknot olarak dolaşımdadır. Almanya'da bu oran % 34'dür. Fransa böyledir. Amerika'da ise milli gelirin % 100 tamamının üzerinde bir para dolaşımdadır. Yalnız bu paranın % 35'i ABD'nin dahilinde, % 65'i de dünya ülkelerinde dolaşır. Yani ABD, parasını, senin benim emeğimin karşılığı olarak kullanmakta, dünya insanlığının sırtına binmektedir. Bizim milli gelirimizin ise % 2'si para olarak dolaşmaktadır. Arada bu kadar korkunç bir fark vardır. İşte bu farkı aldığımız borçlarla kapatıyoruz. Aldığımız bu kredi borçların faizi yılda 45-50 katrilyon TL civarındadır. Yani Türkiye Cumhiriyeti Devletinin borç aldığı paranın faiz borcu yılda 45-50 katrilyondur. Peki biz bu borcu ne ile kapatmamız lazım sorusunu sorduğumuz zaman devleti idare eden siyasi irade, 'Biz ekonomiyi çok iyi biliyoruz. Bu işin de altından çıkarız. Bizim vatandaşımız vefakardır, cefakardır. Onun sırtından vergi ile bu borcu öderiz' diyor. Demek ki devlet olarak vatandaştan topladığımız vergiler, dolaşımda olması gereken paranın yerine borç aldığımız paranın faizlerine gidiyor. Bizim vergilerimiz haydan gelen huya gider misali hiç bir işe yaramıyor. Faizcilerin, rantiyecilerin cebine gidiyor."

GAFLET VE DALALETTEN ÖTE DURUM

Böyle bir yaklaşım sergileyen idarenin millete açık olarak getirdiği faturaların ödenmesi esasen hiç ama hiç mümkün olmadığı, mevcut durumun "Türk maliyesi zarar etti" ifadeleriyle tanımlanamayacağı tespitinde bulunan Prof. Dr. Haydar Baş, meselenin vahim boyutunu şöyle ortaya koydu: "Türkiye ekonomik olarak çökertilmiştir, batırılmıştır. Bu gaflet ve dalalet de değildir. Bu, bana kalırsa, çok daha farklı bir yön ve yöntemdir. Ama bende bunun hesabını kuvay-ı milliye ruhunda olanların tamamının soracağı inancı ve kanaati vardır."

VERGİNİN TÜMDEN KALKACA?I EMSALSİZ MODEL

Vahamet derecesindeki boyutuna rağmen mevcut problemlerin hallinin çok kolay olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, mevcut ekonomik kabulleri alt üst eden, bu ekonomik kabullerin kuramcılarının kimliğini deşifre eden ve vergi denilen olguya bugüne kadar rastlanmadık bir tarif getiren konuşmasına şöyle devam etti:

"Mesela bizim 35 milyar dolar civarında kuyudata girmeyen gelirimiz vardır. Milli gelirimizi 100 katrilyon kabul eder, kayda girmeyen 35 katrilyonu da eklersek 135 katrilyon eder. Biz tedavülde olması gereken miktara çıkacak şekilde emisyonu genişlettiğimiz zaman memleketimizde para kıtlığı değil herkesin adeta para içinde yüzdüğü bir dönem ve devrin başlayacağı muhakkak ve de mukadderdir."

"Maliye, sigorta vergileri almak gibi uygulamalar da aslında yine rant kesimine faiz verilmek için liberal, faizci sistemin bir gereğidir. Yani 5-10, bilemedin bin insanın cebi şişsin diye işçinin, memurun cebindeki para alınır, o tarafa aktarılır. Adam Smith ve Keynes ya bunlar tarafından kiralanmış veyahut da yetiştirilmiş birer uzmandır. Bunları çok iyi bilmek lazımdır. Peki biz bunları nasıl imha, yok edeceğiz? Hakkımız olan mevduatı, yani parayı basmak, vatandaşımıza faizsiz kredi vermek suretiyle, neyin üretimini vadetmişse onu yerine getirmesi şartıyla bir tek kuruş faiz almadan kredi vermek suretiyle piyasada canlılık ve hareket vücuda gelecek, hiç kimsenin üretim ve iş derdi olmayacaktır. İşçi ve memur, bizim projelerimize göre vergi veren sınıf olmayacaktır. 100 milyar geliri olan vatandaşlardan vergi almak söz konusu olmayacaktır. Kaldı ki bu ilk yıllara münhasırdır. Bir kaç yıl sonra ise Antep'te ifade ettiğim gibi gerek Sabancı'nın gerekse Koç'un vergi vermediği bir dönem başlayacaktır. Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde vergi veren kimse olmayacaktır. 'Devlet ne ile geçinecek?' derseniz, işte büyük devlet adamının da işi bunu sağlamaktır, bu kaynağı bulmaktır."

TOPYEKÜN İNSANLI?IN BAYRAM EDEBİLMESİNİN ŞARTI

Prof. Dr. Haydar Baş, konuşmasının son bülümünde de, büyük devlet, ordu, Türk milletinin özellikleri ve Türkiye'nin geleceği hakkında şu tarihi cümleleri sıraladı:

"Burnunun dibini göremeyen insanların büyük devlet olma vasfı taşıması hiç mümkün değildir. Kaldı ki Türk milleti çok büyük bir millettir. Bu büyük millete küçültülmüş bir devlet değil dünya, hatta kainat kadar büyüklükte devlet lazımdır. Peki neden küçük devlet olsun isteniyor? Büyük devlete gelip kafalarını çarparlar da ondan isteniyor. Neden 'Orduyu küçültün' deniliyor. Kafalarını ona çarpıyorlar da ondan deniliyor. Küçülecek ki kendisine yol bulsun. Benim ordum dünyanın en güçlü, en büyük ordusu olacaktır. Bugün dünyada zulüm, haksızlık, yalan, kan davası, rüşvet varsa bu milletin silahlı kuvvetlerinin tasarrufu kendi hudutlarından çıkamadığı için vardır. Bizim Japon sınırlarından Viyana kapılarına kadar at koşturduğumuz dönemlerde dünyada adalet, fazilet, iffet, merhamet, şefkat, kısaca insanlık hakimdi. Eğer dünya bugün insan haklarını bekliyorsa, 'zulme son verelim, adalet gelsin' diyorsa, merhametli şefkatli bir dünya, adil bir ortam, fazilette yarışan bir insanlık istiyorsa, istiyorsak, Bağımsız Türkiye'nin mutlaka evvela kendi içinde iktidar olması, sonra kendi bölgesinde iktidar olması ve sonra da Türk milletinin bütün dünyada iktidar olması lazımdır." "Biz Avrupa'ya iki sene, Amerika'ya üç sene verdik. Dördüncü sene Türkiye Cumhuriyeti Devleti milletiyle, siviliyle, askeriyle dünyanın bir numarası olacaktır. O zaman kan davaları bitecek, zulme son verilecek, insanlık, topyekün bütün insanlık bayram edecektir. Bayram edeceğiz inşaallah!"
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak

Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye'nin, geçen yıl sonu itibarıyla 22 milyon 206 bin 34 olarak belirlenen çocuk nüfusu, ülke nüfusunun yüzde 26'sını oluşturdu
 

 
19.04.2024 10:34:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:43:28
AA
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye İstatistik Kurumu, 2023 yılına ilişkin çocuk istatistiklerini açıkladı.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken bunun 22 milyon 206 bin 34'ü çocuk olarak kayıtlara geçti.

Çocuk nüfusun yüzde 51,3'ünü erkek, yüzde 48,7'sini kız çocuklar oluşturdu.

Birleşmiş Milletler tanımına göre, 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun yüzde 48,5'ini oluştururken bu oran 1990'da yüzde 41,8 ve 2023'te yüzde 26 oldu.

Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk nüfus oranının 2030'da yüzde 25,6, 2040'ta yüzde 23,3, 2060'ta yüzde 20,4, 2080'de yüzde 19 olacağı öngörüldü.

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2023'te çocuk nüfus oranının AB ortalaması yüzde 18 oldu.

AB üye ülkeleri içinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip ülkeler sırasıyla yüzde 23,4 ile İrlanda, yüzde 21,1 ile Fransa ve yüzde 20,9 ile İsveç olarak kaydedildi.

Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla yüzde 15,1 ile Malta, yüzde 15,4 ile İtalya, yüzde 15,9 ile Portekiz olarak belirlendi.

Türkiye'nin çocuk nüfus oranının AB'ye üye ülkelerden daha yüksek olduğu görüldü.

 

Kaçak kazı ihbarına giden ekipler yere gömülü mühimmat buldu

Van'ın İpekyolu ilçesi kırsalında define avcılarının kazı yaptığı ihbarı üzerine olay yerine giden jandarma ve emniyet personeli, yere gömülü vaziyette mühimmat ele geçirdi.
19.04.2024 09:41:00
İhlas Haber Ajansı
Kaçak kazı ihbarına giden ekipler yere gömülü mühimmat buldu
Kaçak kazı ihbarına giden ekipler yere gömülü mühimmat buldu
Edinilen bilgiye göre olay, İpekyolu ilçesine bağlı Kevenli Mahallesi kırsalında dün sabah saatlerinde gerçekleşti.

Kırsal alanda kazı yapan define avcılarının ihbarı vatandaşlar tarafından jandarma ekiplerine bildirildi.

Erek Dağı eteklerindeki alana giden jandarma ekipleri, yere gömülü vaziyete mühimmat tespit etti.

Jandarmanın ardından görevi emniyet ekipleri devraldı.

Bölgede güvenlik önlemi alan ekipler, içerisinde patlayıcı malzemenin de bulunduğu alanda çalışma başlattı.

Ekipler çalışmanın ardından kazı alanındaki mühimmatı ele geçirdi.

Bölgede kim ve kimlerin kazı yaptığı araştırılırken olaya ilişkin soruşturma sürüyor.

'Mahzen-29' operasyonlarında suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İstanbul'un Beşiktaş, Avcılar, Esenyurt ve Kağıthane ilçelerinde düzenlenen 'Mahzen-29' operasyonlarında organize suç örgütü üyesi 32 şüphelinin yakalandığını açıkladı.
19.04.2024 08:19:00
İhlas Haber Ajansı
'Mahzen-29' operasyonlarında suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalandı
'Mahzen-29' operasyonlarında suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre; İstanbul'un Beşiktaş, Avcılar, Esenyurt ve Kağıthane ilçelerinde düzenlenen 'Mahzen-29' operasyonlarında, kasten adam öldürme, kasten adam öldürmeye teşebbüs, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, mala zarar verme, 6136 sayılı kanuna muhalefet, uyuşturucu imalatı ve ticareti, tehdit ve hakaret suçlarına karıştığı tespit edilen organize suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.

EGM KOM Başkanlığı koordinesinde, İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Asayiş Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüklerimizce koordineli olarak yapılan çalışmalarda İstanbul genelinde; 08.04.2024-17.04.2024 tarihleri arasında; Beşiktaş, Avcılar, Esenyurt ve Kağıthane ilçelerinde gerçekleşen operasyonlarla yakalanan 32 şüphelinin; M.A. isimli iş insanına yönelik kasten öldürmeye teşebbüs eylemini, Esenyurt ilçesinde iş insanı O.Z.'nin iş yerine yönelik 12.04.2024 ve 13.04.2024 tarihlerinde gerçekleştirilen kurşunlama eylemlerini, Avcılar ilçesinde iş insanı O.Z.'nin ikametine yönelik 09.04.2024 ve 13.04.2024 tarihlerinde gerçekleşen kurşunlama eylemlerini, Esenyurt ilçesinde 15.04.2024 tarihinde basına görüntüleri yansıyan kişiyi kaçırma eylemini, Kağıthane ilçesinde 13.04.2024 tarihinde D.E. isimli şahsın silahla öldürülme eylemini, Kağıthane ilçesinde 08.04.2024 ve 13.04.2024 tarihlerinde Mert Yedi Emin otoparkına el bombası atılması eylemlerini, Eyüpsultan ilçesinde 16.04.2024 tarihinde örgüt mensuplarına dağıtılmak üzere satışa hazır şekilde 30 adet silah temin ettikleri ve çok sayıda silah parçasını birleştirerek silah üretimi gerçekleştirdikleri tespit edildi.

Operasyonlar sonucu 34 adet ruhsatsız tabanca, 2 adet ruhsatsız otomatik tabanca, bahse konu 3 farklı eylemde kullanılan araç ve araçlarda kullanılan 3 adet sahte plaka, muhtelif miktarda satışa hazır paketlenmiş uyuşturucu madde, 1 adet hassas terazi ve çok miktarda döviz ve Türk Lirasına el konuldu.

Tokat'ta depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı

Tokat'ta meydana gelen depremlerin bilançosu gün ağarınca ortaya çıktı. Dron ile havadan görüntülenen merkez üssünde hasarın boyutu gözler önüne serildi.
19.04.2024 08:00:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat'ta depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Tokat'ta depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı

Tokat'ta önceki gün meydana gelen 5,6'lık depremin ardından gün ağarınca hasarın boyutu netlik kazandı.

Depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesi dron ile havadan görüntülendi.

Dron'un çektiği görüntülerde, depremin vurduğu bölgelerde binaların yıkıldığı, cami minarelerinin düştüğü, kayalarla kapanan yolların iş makineleri ile açıldığı görüldü.

Ekipler, hasar tespit çalışmalarına hızla devam ediyor ve zarar gören bölgelere yardım ulaştırılması için koordinasyon sağlanıyor.

Depremin etkisiyle oluşan hasarın tam boyutu ve zarar görenlerin durumuyla ilgili detaylı bilgilendirme yetkililer tarafından gün içerisinde yapması bekleniyor.

Depremde ahırın duvarı yıkılan ve evinde çatlaklar olduğu için geceyi dışarda geçirmek zorunda kalan Tekke Mahallesi sakinlerinden Recep Göktepez, "Bir anda deprem oldu. Evin önünde oturuyordum kalkamadım. Sabaha kadar arabada bekledik. Ahır duvarı komple uçtu. Evde de çatlaklar olduğu için giremiyorum" dedi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.