20 yıldan beri çeşitli tercüme bürolarına ve ilaç firmalarına İngilizce-Türkçe, Türkçe-İngilizce çeviriler yapan Yard. Doç. Dr. Gürkan Kazancı, tıp dilinde yabancı dilden olduğu gibi aktarmanın Türkçeyi fakirleştireceğini öne sürdü. Yard. Doç. Kazancı, Türkçenin, statüsü ne olursa olsun hiçbir kişi veya kurumun tekelinde olmadığını vurgulayarak, "Bize önerilen sözcükleri Türkçe imla kılavuzuna uygun biçimde kullanalım, yanlış kullananları uyaralım. Dilimizle gurur duyalım" dedi.
Yabancı sözcüklerin yerine Türkçe karşılık pekâla var
Yard. Doç. Dr. Gürkan Kazancı, özellikle son yıllarda İngilizce'den, işin kolayına kaçmak, yeni kelime bulma zahmetinden kurtulmak ve dil bildiğini göstermek amacıyla pek çok terimin olduğu gibi aktarıldığını (swim-up tekniği, flowmetre, sensitivite vs) ve daha sonra bu terimlerin artık dile yerleştiği ve değiştirilemeyeceğinin ileri sürüldüğünü anlatarak, "Bu terimlerin bilinçsizce konferans, seminer, dergilerde kullanılması, bu sözcüklerin ister istemez benimsenmesine yol açmıştır. Ancak, bu terimlerin yerine pekala yüzdürme tekniği, akımmetre, duyarlılık gibi sözcükler kullanılabilir. Yabancı dilden olduğu gibi aktarma Türkçeyi fakirleştirir. Ancak bu karşılıkları bulurken aşırılıklara kaçmamalı, söylenişi uygun, işlevine denk düşen sözcükler türetmeliyiz" diye konuştu.
'X, W, Q' harfleri Türkçe değil
Türkçe'de karşılığı olan kavramlar yabancı dilde ifade edildiğinde, bilimsellik kazanmadığını belirten Yard. Doç. Dr. Gürkan Kazancı, Yabancı tamlamaları kullanmaktan kaçınmalıyız. Özellikle Fransızca'dan aktarılan isim tamlamalarını Türkçe söz dizinine uyarlamalı, tuşe rektal, kolik renal yerine rektal tuşe, renal kolik veya böbrek koliği denmelidir. Önekler ve soneklerde uluslararası kabul gören, dilimizde de kullanılan hipertansiyon, hipoglisemi, anormal, periferik v.s. gibi Latin ve Grek asıllı önek ve soneklerden yararlanabiliriz." dedi. Yard. Doç. Kazancı, İngilizce'de kullanılan kelimelere karşılık bulurken, özellikle teknolojik terimlerde kısmen Türkçeleştirme uygulanabileceğini, ancak son zamanlarda, Türkçe abecesinde bulunmayan 'x, w, q' gibi harflerin sık sık kullanıldığını, bilgisayarların yaygınlaşmasıyla bunların daha geniş kullanım alanı buldukları ileri sürerek bundan kaçınılması gerektiğini sözlerine ekledi.
Yabancı sözcüklerin yerine Türkçe karşılık pekâla var
Yard. Doç. Dr. Gürkan Kazancı, özellikle son yıllarda İngilizce'den, işin kolayına kaçmak, yeni kelime bulma zahmetinden kurtulmak ve dil bildiğini göstermek amacıyla pek çok terimin olduğu gibi aktarıldığını (swim-up tekniği, flowmetre, sensitivite vs) ve daha sonra bu terimlerin artık dile yerleştiği ve değiştirilemeyeceğinin ileri sürüldüğünü anlatarak, "Bu terimlerin bilinçsizce konferans, seminer, dergilerde kullanılması, bu sözcüklerin ister istemez benimsenmesine yol açmıştır. Ancak, bu terimlerin yerine pekala yüzdürme tekniği, akımmetre, duyarlılık gibi sözcükler kullanılabilir. Yabancı dilden olduğu gibi aktarma Türkçeyi fakirleştirir. Ancak bu karşılıkları bulurken aşırılıklara kaçmamalı, söylenişi uygun, işlevine denk düşen sözcükler türetmeliyiz" diye konuştu.
'X, W, Q' harfleri Türkçe değil
Türkçe'de karşılığı olan kavramlar yabancı dilde ifade edildiğinde, bilimsellik kazanmadığını belirten Yard. Doç. Dr. Gürkan Kazancı, Yabancı tamlamaları kullanmaktan kaçınmalıyız. Özellikle Fransızca'dan aktarılan isim tamlamalarını Türkçe söz dizinine uyarlamalı, tuşe rektal, kolik renal yerine rektal tuşe, renal kolik veya böbrek koliği denmelidir. Önekler ve soneklerde uluslararası kabul gören, dilimizde de kullanılan hipertansiyon, hipoglisemi, anormal, periferik v.s. gibi Latin ve Grek asıllı önek ve soneklerden yararlanabiliriz." dedi. Yard. Doç. Kazancı, İngilizce'de kullanılan kelimelere karşılık bulurken, özellikle teknolojik terimlerde kısmen Türkçeleştirme uygulanabileceğini, ancak son zamanlarda, Türkçe abecesinde bulunmayan 'x, w, q' gibi harflerin sık sık kullanıldığını, bilgisayarların yaygınlaşmasıyla bunların daha geniş kullanım alanı buldukları ileri sürerek bundan kaçınılması gerektiğini sözlerine ekledi.