Depremzedeler, 17 Ağustos felaketinde yitirdikleri yakınlarının adlarının yer aldığı anıtmezardaki mermer bloklara çeşitli mesajlar yazdılar.
17 Ağustos felaketinde yaşamını yitirenler için yaptırılan anıtmezar, Yalovalıların akınına uğradı. Kaybettikleri yakınları için gözyaşı döken depremzedeler, saat 03.02'de 45 saniye süren saygı duruşunun ardından dualar etti.
Yalova'daki ilk etkinlik, depremde en büyük hasarın meydana geldiği Hacı Mehmet Ovası'ndaydı. Burada, depremde yaşamını yitirenlerin anısına yaptırılan anıt mezar, ziyaretçi akınına uğradı. Anıta gelenlere, helva dağıtıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan da, buradaki etkinliğe katılanlar arasındaydı.
Barış Manço Açıkhava Tiyatrosundaki etkinlikte ise, depremde hayatını kaybedenler için Kuran-ı Kerim okundu, Yalova Musiki Sevenler Derneği Korosu da ilahilerden örnekler sundu. Duygulu anlar yaşanan gecede, depremzedeler kaybettikleri yakınları için gözyaşı döktü. Buradaki etkinliğe Kandilli Rasathanesi Müdürü Ahmet Mete Işıkara da katılarak, kısa bir konuşma yaptı. 5 bin kişinin katıldığı anma töreninde konuşan Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, yaşanan felakete rağmen, deprem hazırlıklarının yeterli olmamasından yakındı.
45 saniyelik sessizlik
Yalovalılar, daha sonra depremde yaşamını yitirenler için yapılan anıtmezarda toplanarak saatlerin 03:02'yi göstermesini bekledi. Saatler 3'ü iki dakika geçtiğinde, anıtmezar önünde toplanan binlerce kişi derin bir sessizliğe gömüldü. 45 saniyelik saygı duruşunun ardından anma töreni, dua edilmesiyle son buldu.
Acılar unutulmadı
Törene katılanlar, depremde kaybettikleri yakınlarının anılarıyla duygusal anlar yaşadılar. Yalova Gençlik ve Spor İl Müdür Yardımcılığı görevi yaptığı sırada, depremde eşi ve 3 çocuğunu kaybeden Erdal Tanrak, törene katılanlarla yaşadıklarını paylaştı. Tanrak, 16 yıllık evliliğinin ardından yaşanan felaketle büyük bir yalnızlık yaşadığını belirterek, depremden 6 ay sonra kendi isteğiyle İstanbul'a tayin olduğunu ancak, kaybettiklerini unutamadığı için her ay Yalova'ya geldiğini söyledi. Yıkılan evinden, sadece bir aile albümü kaldığını anlatan Tanrak, bu albümün en değerli varlığı olduğunu ifade etti.
Depremden önce inşaat işçiliği yapan Ali Bilir de depremde lise birinci sınıfa giden kızını, iki ayağını kaybettiğini belirterek, depremden sonra çok zor günler geçirdiğini, o anları unutmasının mümkün olmadığını söyledi.