Toplumu ayakta tutan vefa, sevgi, saygı, hoşgörü gibi hasletlerin yaygınlaşmasına zemin olan başlıklardan birisi de maddi ve manevi yardımlaşmadır.
Bugün topluma baktığımızda ise yardımlaşmanın ya menfaat üzere, ya da ihtiraslar üzere olduğu gerçeği karşımıza çıkmaktadır.
Tabii maddi ve manevi yardımlaşma bittiği için vefa, sevgi, saygı, hoşgörü gibi insan ilişkilerini düzenleyen hasletlerde kendiliğinden ortadan kalkmaktadır.
Bu hasletler ortadan kalktığı için de toplumda kin, öfke, kıskançlık vs. gibi insanları ve toplumları bitirecek huylar ortaya çıkmaktadır.
Oysa yardımlaşma, Allah'ın (c.c) bir emridir. Müminlerin temel vasıflarındandır; "İyilikte ve kötülükten sakınmakta birbirinizle yardımlaşın; günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın." (Maide 2)
Allah Resulü ise şöyle buyurmuştur; "Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir bedene benzer.'' (Müslim, Birr, 66.)
Toplumlarda yardımlaşma duygusunun zayıflaması hatta kaybolması aç gözlü insanların çoğalmasının hatta o topluma hâkim olmasının önünü açar.
Bugün toplumda çok az bir kesim refah içinde yaşıyor ve toplumun geneli temel ihtiyaçlarını gidermekte zorluk çekiyorsa bunun sebeplerinden birisi de yardımlaşma kavramının mahiyetini yetirmesi ve insanların aç gözlülüğü olsa gerek.
Resulüllah (s.a.a.v) buyurdu ki; "Âdemoğlunun iki vadi dolusu malı olsa, üçüncü vadiyi de ister. Âdemoğlunun iç boşluğunu (ihtiraslı gönlünü) topraktan başka bir şey dolduramaz. Şu kadar ki, bu ihtirasından tövbe eden kişinin tövbesini Allah kabul eder." (Müslim, Zekât, 116)
Bu hale düşmekten, ihtiraslarına kapılıp gitmekten Allah, bizi muhafaza eylesin.
'Dünya malı, dünyada kalır', sözünü herkes bilir ve çok kullanır. Ama iş dünya malını kazanmaya ve paylaşmaya gelince kimse kimseyi tanımaz. Neden acaba?
İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Lokmanın oğluna verdiği öğütlerden biri de şuydu;
Yavrucuğum! İnsanlar senden önce çocukları için mal biriktirdiler. Ne biriktirdikleri mal kaldı, ne de kendileri için mal biriktirdikleri evlatları.
Sen ücretle tutulmuş bir kölesin. Sana bir iş emredilmiş ve bu işe karşılıkta sana bir ücret verileceği vaat edilmiştir. O halde işini eksiksiz yerine getir ki, ücretini eksiksiz alasın.
Bu dünyada yemyeşil bir tarlaya giren ve iyice semizleşinceye kadar yiyen, üstelik semizleştiği zaman da ölecek olan bir koyun gibi olma.
Dünyayı bir ırmağın üzerinde kurulu bir köprü gibi gör. Onun üzerinden geç ve onu öylece bırakıp git. Bir daha da dönüp ona bakma. Onu yık, sakın imar etme. Çünkü onu imar etmen sana emredilmemiştir.
Bil ki, yarın Allah Azze ve Celle'nin huzurunda dört şeyle ilgili olarak sorguya çekileceksin. Gençliğini nerede çürüttün? Ömrünü nerede tükettin? Malını nereden kazandın? Ve malını nerede harcadın? Buna hazırlan ve şimdiden bunlara ilişkin cevaplarını bul.
Dünyalık olarak kaçırdığın şeylere üzülme. Çünkü dünyanın azı, kalıcılığı uzun sürmez. Çoğu da musibetlere uğramasından emin olunmaz. Tedbirini al ve işine sıkıca sarıl.
Yüzünün önündeki perdeyi kaldır. Rabbinin nimetlerine yönel. Vaden dolmadan ve seninle arzuların arasına girilmeden önce boş zamanlarında çalış." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Cafer eseri sayfa: 423)
Yine İmam Cafer (a.s) buyurdu ki;
"Bir kimse, Allah (c.c) katındaki sevabını umarak, bir mümin kardeşinin ihtiyacını gidermek için yürür ve onun ihtiyacını giderirse Allah Azze ve Celle bu ameline karşılık ona, kabul edilmiş bir hac ve umrenin, haram aylarda tutulan iki ay orucun, iki haram ayda Kabe'de itikafa girmenin sevabı kadar sevap yazar.
Kimde bu niyetle yürür de, mümin kardeşinin ihtiyacını karşılayamazsa Allah (c.c) bu davranışından dolayı ona kabul edilmiş bir haccın sevabı kadar sevap yazar. Hayra rağbet edin." (aynı eser sh:459)
Rabbim, hepimize bu vasıfları nasip eylesin. (amin)
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024