Anayasa Mahkemesi'ne Yargıtay ve Danıştay kararlarını incelenmesi hakkı verilmesini eleştiren Yargıtay Başkanı Gerçeker, AYM'nin süper temyiz mahkemesi haline getirileceğini ve bu durumun yargı çevresinde de büyük kaos doğuracağını söyledi
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Yargıtay ve Danıştay kararlarının Anayasa Mahkemesi'nce de incelenmesi hakkı getirilmesine yönelik, AYM'nin süper temyiz mahkemesi haline getirileceğini savundu. Gerçeker, bu durumun yargı çevresinde de büyük kaos yaratacağını savundu. Gerçeker, Yargıtay'a binasına gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gerçeker, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tutukluluk sürelerine ilişkin Yargıtay'ın 10 yıllık süre çerçevesinde farklı bir karar verdiğinin hatırlatılması üzerine, "Bunu ben bilemiyorum. Şu karar bu karar doğru diyemeyiz. Sağlıklı bir düzenleme yapılmadı. Bunun yapılması biran önce yapılması gerekiyor" dedi. Gerçeker ayrıca, yüksek mahkemeye bireysel başvuru hakkınında getirildiğini hatırlatarak, mahkeme üyelerine böylece ek ödeme yapılacağını bir eşitsizlik ortaya çıkacağını, bunun onların asli görevi olduğunu vurguladı.
Süper yetkileri eleştirdi
Gerçeker, Anayasa Mahkemesi'ne ilişkin uyum yasaları kapsamında yapılan düzenlemeyle AYM'ye verilen "süper yetkileri" sert bir dille eleştirdi. Gerçeker, "Danıştay ve Yargıtay yüksek mahkemeler olarak, adli ve idari yargıda son noktayı koyan merciler, bunun üzerine Anayasa Mahkemesine böyle bir yetki verilmesi bir süper temyiz yetkisi oluyor. Bildiğim kadarıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) bile böyle bir yetkisi yok. Kaos yaşanır" dedi. "Bunun böyle olacağı belliydi" diyen Gerçeker, AYM'ye verilen "süper yetkileri" "yeni bir süper temyiz mahkemesi geliyor" diyerek eleştirerek durumun yargı camiasında "dengesizlik" yaratacağını savundu. Herkes için hayırlı olması dileğinde de bulunan Gerçeker şöyle devam etti: "Bu ülkedeki yargı birliğiyle kesin hüküm kuralıyla ne derece bağdaşır. Bunu kamuoyunun takdirine bırakacağız. Yargıda verilen kararın güvenilirliği olması lazım. Danıştay ve Yargıtay yüksek mahkemeler olarak, adli ve idari yargıda son noktayı koyan merciler, bunun üzerine Anayasa Mahkemesine böyle bir yetki verilmesi bir 'süper temyiz' yetkisi oluyor. Bildiğim kadarıyla AİHM'in bile böyle bir yetkisi yok. AİHM'de yapılan inceleme sonucunda eğer temel hak ve özgürlüklerle ilgili sözleşmelere aykırılık, hak ihlali görüyorsa iki türlü yola başvuruyor. AİHM, tazminata hükmediyor ya da ilgili devlete 'iç hukukunu, mevzuatını buna göre değiştir' diyor. Onun dışında hiçbir zaman bir mahkemenin, bir yüksek mahkemenin verdiği kararı iptal etme yetkisi yok. Kaos yaşanır."
Tam bir kaos ortamı oluşacak
Gerçeker, söz konusu tasarıyla yargı organları arasında mali açıdan bir dengesizliğin ortaya çıkacağını öne sürerek, "Mali açıdan daha fazlasını alsınlar gözümüz yok, ama biz hiçbir zaman maddi açılardan konuşmak istemedik bugüne kadar, yine de konuşmak istemiyorum, ama bireysel başvuru hakkının verilmesi nedeniyle mali hak sağlanması. Bu asli bir görevdir, o zaman asli görevini yapan herkese bir ek ödeme verilsin" dedi. Tasarının Yargıtay'da incelendiği ayrıca konuyu görüşmek üzere Başkanlar Kurulunu da toplayabileceklerini açıklayan Gerçeker şöyle dedi: "Tasarıyı, bütün detaylarını inceledikten sonra daha sağlıklı bir açıklama yapılması daha uygun olur. Böyle bir uygulama hayata geçerse, bunu söylediğimiz zaman yanlış anlıyorlar ama söylemek zorundayız. Yargıda tamamen bir kaos ortamı oluşacak. Yarın istinaf mahkemeleri kurulursa, yerel mahkemeler, bölge adliye mahkemeleri, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi, AİHM... Yani kaç kademeli bir yargı sistemi olacak. Davaların uzamasını bırakın, sonu gelmeyecek. Bir davanın ne zaman biteceğini bilemeyeceksiniz."
AYM, Yargıtay'ın yerine geçecek
Gerçeker, AYM'nin doğrudan doğruya, Danıştay'ın ve Yargıtay'ın yerine geçeceğini ileri sürerek, Türkiye'de 7-8 milyon civarında dava dosyası, aynı miktarda da idari işlem bulunduğunu anımsattı. Gerçeker, "Bunun altından nasıl kalkılır bilemiyorum. Herhalde bu yasayı gündeme getirenler düşünmüşlerdir" ifadesini kullandı.
Çelişkiler ortadan kaldırılmalı
Gerçeker, "Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi dün tahliye süresi dolan sanıklarla ilgili Yargıtay'ın aksi yönünde bir karar verdi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusu üzerine Gerçeker, şu karar doğrudur, bu karar doğrudur diye bir yargıda bulunmayacağını ifade ederek "O daire öyle karar vermiş, başka bir mahkeme, başka türlü bir karar vermiş. İşte bütün bunları ortadan kaldırabilmek için, uygulamadaki çelişkileri ortadan kaldırabilmek için mutlaka sağlıklı bir düzenleme yapmak gerekiyor. Herkesin farklı yorumlar yapmayacağı sağlıklı bir düzenleme yapılsaydı bu yorum farkları ortaya çıkmayacaktı. Bizim pozitif hukukumuz var, Mevcut Ceza Muhakemesi Kanunu'ndaki düzenlemeler var, AİHM kararları var, bütün bunları değerlendirerek, evrensel hukuk kuralları, temel hak ve özgürlüklerle ilgili sözleşme hükümleri nazara alınarak daha sağlıklı bir düzenleme yapılsaydı bu çelişkiler, tartışmalar da belki ortadan kalkardı" dedi.
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Yargıtay ve Danıştay kararlarının Anayasa Mahkemesi'nce de incelenmesi hakkı getirilmesine yönelik, AYM'nin süper temyiz mahkemesi haline getirileceğini savundu. Gerçeker, bu durumun yargı çevresinde de büyük kaos yaratacağını savundu. Gerçeker, Yargıtay'a binasına gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gerçeker, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tutukluluk sürelerine ilişkin Yargıtay'ın 10 yıllık süre çerçevesinde farklı bir karar verdiğinin hatırlatılması üzerine, "Bunu ben bilemiyorum. Şu karar bu karar doğru diyemeyiz. Sağlıklı bir düzenleme yapılmadı. Bunun yapılması biran önce yapılması gerekiyor" dedi. Gerçeker ayrıca, yüksek mahkemeye bireysel başvuru hakkınında getirildiğini hatırlatarak, mahkeme üyelerine böylece ek ödeme yapılacağını bir eşitsizlik ortaya çıkacağını, bunun onların asli görevi olduğunu vurguladı.
Süper yetkileri eleştirdi
Gerçeker, Anayasa Mahkemesi'ne ilişkin uyum yasaları kapsamında yapılan düzenlemeyle AYM'ye verilen "süper yetkileri" sert bir dille eleştirdi. Gerçeker, "Danıştay ve Yargıtay yüksek mahkemeler olarak, adli ve idari yargıda son noktayı koyan merciler, bunun üzerine Anayasa Mahkemesine böyle bir yetki verilmesi bir süper temyiz yetkisi oluyor. Bildiğim kadarıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) bile böyle bir yetkisi yok. Kaos yaşanır" dedi. "Bunun böyle olacağı belliydi" diyen Gerçeker, AYM'ye verilen "süper yetkileri" "yeni bir süper temyiz mahkemesi geliyor" diyerek eleştirerek durumun yargı camiasında "dengesizlik" yaratacağını savundu. Herkes için hayırlı olması dileğinde de bulunan Gerçeker şöyle devam etti: "Bu ülkedeki yargı birliğiyle kesin hüküm kuralıyla ne derece bağdaşır. Bunu kamuoyunun takdirine bırakacağız. Yargıda verilen kararın güvenilirliği olması lazım. Danıştay ve Yargıtay yüksek mahkemeler olarak, adli ve idari yargıda son noktayı koyan merciler, bunun üzerine Anayasa Mahkemesine böyle bir yetki verilmesi bir 'süper temyiz' yetkisi oluyor. Bildiğim kadarıyla AİHM'in bile böyle bir yetkisi yok. AİHM'de yapılan inceleme sonucunda eğer temel hak ve özgürlüklerle ilgili sözleşmelere aykırılık, hak ihlali görüyorsa iki türlü yola başvuruyor. AİHM, tazminata hükmediyor ya da ilgili devlete 'iç hukukunu, mevzuatını buna göre değiştir' diyor. Onun dışında hiçbir zaman bir mahkemenin, bir yüksek mahkemenin verdiği kararı iptal etme yetkisi yok. Kaos yaşanır."
Tam bir kaos ortamı oluşacak
Gerçeker, söz konusu tasarıyla yargı organları arasında mali açıdan bir dengesizliğin ortaya çıkacağını öne sürerek, "Mali açıdan daha fazlasını alsınlar gözümüz yok, ama biz hiçbir zaman maddi açılardan konuşmak istemedik bugüne kadar, yine de konuşmak istemiyorum, ama bireysel başvuru hakkının verilmesi nedeniyle mali hak sağlanması. Bu asli bir görevdir, o zaman asli görevini yapan herkese bir ek ödeme verilsin" dedi. Tasarının Yargıtay'da incelendiği ayrıca konuyu görüşmek üzere Başkanlar Kurulunu da toplayabileceklerini açıklayan Gerçeker şöyle dedi: "Tasarıyı, bütün detaylarını inceledikten sonra daha sağlıklı bir açıklama yapılması daha uygun olur. Böyle bir uygulama hayata geçerse, bunu söylediğimiz zaman yanlış anlıyorlar ama söylemek zorundayız. Yargıda tamamen bir kaos ortamı oluşacak. Yarın istinaf mahkemeleri kurulursa, yerel mahkemeler, bölge adliye mahkemeleri, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi, AİHM... Yani kaç kademeli bir yargı sistemi olacak. Davaların uzamasını bırakın, sonu gelmeyecek. Bir davanın ne zaman biteceğini bilemeyeceksiniz."
AYM, Yargıtay'ın yerine geçecek
Gerçeker, AYM'nin doğrudan doğruya, Danıştay'ın ve Yargıtay'ın yerine geçeceğini ileri sürerek, Türkiye'de 7-8 milyon civarında dava dosyası, aynı miktarda da idari işlem bulunduğunu anımsattı. Gerçeker, "Bunun altından nasıl kalkılır bilemiyorum. Herhalde bu yasayı gündeme getirenler düşünmüşlerdir" ifadesini kullandı.
Çelişkiler ortadan kaldırılmalı
Gerçeker, "Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi dün tahliye süresi dolan sanıklarla ilgili Yargıtay'ın aksi yönünde bir karar verdi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusu üzerine Gerçeker, şu karar doğrudur, bu karar doğrudur diye bir yargıda bulunmayacağını ifade ederek "O daire öyle karar vermiş, başka bir mahkeme, başka türlü bir karar vermiş. İşte bütün bunları ortadan kaldırabilmek için, uygulamadaki çelişkileri ortadan kaldırabilmek için mutlaka sağlıklı bir düzenleme yapmak gerekiyor. Herkesin farklı yorumlar yapmayacağı sağlıklı bir düzenleme yapılsaydı bu yorum farkları ortaya çıkmayacaktı. Bizim pozitif hukukumuz var, Mevcut Ceza Muhakemesi Kanunu'ndaki düzenlemeler var, AİHM kararları var, bütün bunları değerlendirerek, evrensel hukuk kuralları, temel hak ve özgürlüklerle ilgili sözleşme hükümleri nazara alınarak daha sağlıklı bir düzenleme yapılsaydı bu çelişkiler, tartışmalar da belki ortadan kalkardı" dedi.