Yarım kalan umutlar

Beşiktaş nispeten iyi başladığı maçta son dakikalarda yediği gol ile bir kez daha puan kaybı yaşadı.

Hemen söylemek lazım ki maçın başlangıç bölümü hariç Beşiktaş'ın oynadığı futbolu beğenmek mümkün değil.

Ortaya konan futbol tatmin edici olmaktan uzaktı.

Maçın geneline bakınca son on dakika hariç iki takım da birbirine denk mücadele ettiler.

Son on dakikada ise Beşiktaş oyundan düştü ve Kasımpaşa oyunda üstünlüğü ele geçirdi.

Maça iyi başlayan Beşiktaş hemen 8. dakikada Larin ile pozisyona girdi. Larin bu pozisyonda topu kendi kullanmak yerine sol tarafındaki Batshuayi'yi görebilse maça gol ile başlamış olacaktı.

Tabii burada söylemek lazım ki Batshuayi de gelmesi gereken yere çok geç geldi. Beşiktaş aradığı gölü 12'de Can ile buldu.

Sol ayakla sert ve muazzam bir şut çıkaran Can güzel bir gol attı. Can demişken üzerinde durmak lazım.

Maç boyunca elinden geleni yapan Can ilk yarıda en çok koşan Beşiktaşlı olsa da ben Beşiktaş'ta onun parlak bir yıldız olabilecek bir gelecek vaat ettiğini düşünmüyorum.

Bu maçta Can'ın belirgin özelliğinin ne olduğunu tespit etmek pek mümkün değildi.

Ben dün akşam özelinde Can için Beşiktaş'ın en iyisi diyemem. Bunun Beşiktaş merkezinde oynanan oyuna etkisi de oldu.

Can, Atiba ve Josef birbirleri arasında yeterli pas bağlantısı kuramadı. Bunun yerine Beşiktaş'ın sağ ve sol kanatları daha etkiliydi.

Dün akşam Beşiktaş'ı sırtlayanlar geçen senenin yıldızları Larin, Rıdvan ve Ghezzal'dı.

Sahada yokları oynayan bir diğer oyuncu da Atibaydı. Atiba 20'de Bruma'dan dönen şut dışında sahada bir varlık gösteremedi.

33'te Beşiktaş'ın ağlara gönderdiği bir top ofsayt gerekçesiyle ve VAR uyarısı ile gol değeri kazanmadı.

Havadan gelen topu kafayla indiren Larin topun Batshuayi'ye gelmesini sağladı. Batshuayi topu kontrol edip güzel bir vuruş ile ağlara gönderse de gol geçerlilik kazanmadı.

Burada Batshuayi için de birkaç şey söylemek lazım. Batshuayi için tam bir klasik santrfor değil deniyor.

Batshuayi Beşiktaş'ın aradığı santrfor değil. Söylendiği gibi Batshuayi bitirici bir santrfor değil.

Tamam bu durumu kabul etsek bile diğer yönleri de pek yeterli değil. Birçok pas hatası yapıyor ve top kayıplarına neden oluyor.

Sergen Yalçın santrforda Larin ile başlayıp sol kanatta N'Koudou'yu tercih etmeliydi.

İlk yarıda Kasımpaşa'da etkili olan futbolcu Yusuf Erdoğan'dı. 30'da çektiği bir şut auta çıkarken öncesinde Rıdvan'a şık bir çalım attı.

İkinci yarıya hızlı başlayan Kasımpaşa'ydı.
Hemen 49'da Umut'un pek de şiddetli olmayan şutunu Ersin başarıyla önledi.

Burada Josef de Umut'a zamanında müdahale edemedi. Maç karşılıklı dengede giderken 68'de Kasımpaşa ceza sahası içinde büyük bir karambol oluştu.

Bu pozisyonda altı pas içinde iki vuruş yapan Wellinton'un ilk şutunu Harun uzaklaştırırken ikincisini de Hadergjonaj çizgi üzerinden çıkarttı.

73'te Eysseric'in serbest vuruşunu kaleci Ersin iki hamlede muazzam çıkardı.

Son on dakika Beşiktaş oyundan düştü ve Kasımpaşa'nın beraberlik golü geldi.

Öncesinde 80'de Can attığı golden daha müsait pozisyonda bir golü değerlendiremedi.

Sergen Yalçın'ın değişiklikleri de pek yerinde değildi. Larin'nin oyundan alınması hatayken Kenan ve Güven'i oyuna çok geç soktu.

Son olarak söylemek lazım ki 89'da Welinton'nun Umut'a attığı tekme sarı değil kırmızı olmalıydı. Son anlarda ise Can'ın şutu Harun'da kaldı.

Beşiktaş bu maç öncesi Trabzon'un 16 puan gerisinde idi şimdi Trabzon kazanırsa fark 18'e çıkacak. Hala sorumlu kim belli değil.

Yönetim biz hocamızda inanç gördük o yüzden devam edelim dediler.

Peki geçen haftadan ne farklı yapıldı ki Sergen Yalçın'ın inancı sahaya yansıdı diyelim.

Futbolcular nasıl bir oyun oynadılar ki Sergen Yalçın inancını onlara aşılamış diyelim. Böyle bir şey yok.

Beşiktaş'ın performansı çok kötü ve hiçbir inancı yansıtmıyor. Futbolcularda inançtan eser yok.

Her halde Sergen Yalçın'da da yok. Sergen Yalçın geçen hafta alınan ağır mağlubiyet için kader kısmet demişti. Bu nasıl bir açıklama.
Bunlar sorumsuzluk örneği ve hiçbir izahı yok.