Bu bir tükeniş midir? Yoksa çöküş müdür? Çürüyüş veya yıkılış mıdır? Allah korusun; yoksa hepsi midir?
Ülkemizde sigara, alkol ve uyuşturucu kullanma yaşı on bir... Bir kaç yaş sonra da fuhşa başlama yaşı geliyor.
Bunların hiç birini sıradan, rastgele, adam sende, cinsinden suçlar değildir. Hele ayıp ve günah anlayışının ısrarla kaldırıldığı toplumlarda bu yaşlarda bu suçlar devlete, millete, vatana ihanetin yanında bir insanlık ayıbıdır ve bir insanlık suçudur.
Hiç bir kimse suçu başkasında aramasın. Suçu başkasında arama zavallılığı, sahtekarlığı, kurnazlığı on bir yaşı biraz daha küçültmekten başka bir şeye yaramaz. Ve asıl tehlikede buradadır.
Kimileri devletle, kimileri milletle, kimileri din ile, kimileri tarihle, kimileri ordu ile, kimileri kılık kıyafetle uğraşırken kavga sürerken kendimizi, yavrularımızı, ümitlerimizi, geleceğimizi nasıl ihmal edip unutmuşuz.
Anneler-babalar, öğretmenler, ustalar, idareciler, ilim ve fikir adamları, yazarlar, sanatçılar, siyasetçiler, nerde yanlış yapıldı, nerde ne eksik bırakıldı da yavrularımız on bir yaşında sigara içmeye, alkol almaya, esrar çekmeye başladılar.
Tıkanan siyaseti yarın açarsınız, giden egemenliği yarın geri alırsınız, boşalan hazineyi yarın doldurursunuz ancak kaybolan nesli bir daha geri getiremezsiniz.
Bu, gövdenin değil köklerin kurumasıdır ki neticesi yasladığın gövdenin altında can vermektir.
Bırakalım dini-imanı, milli-manevi değerleri, örfü-ananeyi... Bir zamanlar ayıp ve günah diye iki kelime vardı. Halâ bu iki kelime lügatlerde, okul kitaplarında, gazete-dergi ve TV ekranlarında, öğretmenlerin, ustaların, annelerin-babaların, aydınların, düşünürlerin, yazarların, siyasilerin kalbinde dilinde, notlarında var mıdır?
Hayâ kelimesini hatırlayanımız var mı?
Yavrularımızın onbir yaşında sigara, alkol ve uyuşturucuya başladığı günümüzde ne adına olursan olsun "mangalda kül bırakmayanlar" hayâ diye bir kelimeye acaba bilirler mi?
Mesela bugün, dün, geçen hafta, geçen ay, geçen yıl bu kelimeyi hiç kullanmışlar mıdır?
Yoksa bu hayâ kelimesi de ayıp gibi, günah gibi suçlu ilan edip kullanımdan kaldırdığımız kelimelerden midir? Bir taraftan, bizler batının dayatmasıyla terör suçlularını affetmenin yollarını ararken, bir yandan da yavrularımızı birilerine göre ayıbın ve günahın sansüründen kurtarırken sigaranın, alkolün, uyuşturucunun ve fuhşun kurbanı yaptık.
Dünkü toplum bu hale geldi ise...
Bugünkü toplum yarın ne hale gelecek? Birazcık ayıbı, günahı ve hayâyı düşünmeye ne dersiniz.
Ülkemizde sigara, alkol ve uyuşturucu kullanma yaşı on bir... Bir kaç yaş sonra da fuhşa başlama yaşı geliyor.
Bunların hiç birini sıradan, rastgele, adam sende, cinsinden suçlar değildir. Hele ayıp ve günah anlayışının ısrarla kaldırıldığı toplumlarda bu yaşlarda bu suçlar devlete, millete, vatana ihanetin yanında bir insanlık ayıbıdır ve bir insanlık suçudur.
Hiç bir kimse suçu başkasında aramasın. Suçu başkasında arama zavallılığı, sahtekarlığı, kurnazlığı on bir yaşı biraz daha küçültmekten başka bir şeye yaramaz. Ve asıl tehlikede buradadır.
Kimileri devletle, kimileri milletle, kimileri din ile, kimileri tarihle, kimileri ordu ile, kimileri kılık kıyafetle uğraşırken kavga sürerken kendimizi, yavrularımızı, ümitlerimizi, geleceğimizi nasıl ihmal edip unutmuşuz.
Anneler-babalar, öğretmenler, ustalar, idareciler, ilim ve fikir adamları, yazarlar, sanatçılar, siyasetçiler, nerde yanlış yapıldı, nerde ne eksik bırakıldı da yavrularımız on bir yaşında sigara içmeye, alkol almaya, esrar çekmeye başladılar.
Tıkanan siyaseti yarın açarsınız, giden egemenliği yarın geri alırsınız, boşalan hazineyi yarın doldurursunuz ancak kaybolan nesli bir daha geri getiremezsiniz.
Bu, gövdenin değil köklerin kurumasıdır ki neticesi yasladığın gövdenin altında can vermektir.
Bırakalım dini-imanı, milli-manevi değerleri, örfü-ananeyi... Bir zamanlar ayıp ve günah diye iki kelime vardı. Halâ bu iki kelime lügatlerde, okul kitaplarında, gazete-dergi ve TV ekranlarında, öğretmenlerin, ustaların, annelerin-babaların, aydınların, düşünürlerin, yazarların, siyasilerin kalbinde dilinde, notlarında var mıdır?
Hayâ kelimesini hatırlayanımız var mı?
Yavrularımızın onbir yaşında sigara, alkol ve uyuşturucuya başladığı günümüzde ne adına olursan olsun "mangalda kül bırakmayanlar" hayâ diye bir kelimeye acaba bilirler mi?
Mesela bugün, dün, geçen hafta, geçen ay, geçen yıl bu kelimeyi hiç kullanmışlar mıdır?
Yoksa bu hayâ kelimesi de ayıp gibi, günah gibi suçlu ilan edip kullanımdan kaldırdığımız kelimelerden midir? Bir taraftan, bizler batının dayatmasıyla terör suçlularını affetmenin yollarını ararken, bir yandan da yavrularımızı birilerine göre ayıbın ve günahın sansüründen kurtarırken sigaranın, alkolün, uyuşturucunun ve fuhşun kurbanı yaptık.
Dünkü toplum bu hale geldi ise...
Bugünkü toplum yarın ne hale gelecek? Birazcık ayıbı, günahı ve hayâyı düşünmeye ne dersiniz.
Ali Gedik / diğer yazıları
- Milli Çözüm Milli Ekonomi Modeli / 03.07.2010
- Türkiye'nin çıkmazı / 02.07.2010
- Geleceğe yürüyebilmek adına / 14.05.2010
- Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli / 06.05.2010
- Son olaylar üzerine / 30.04.2010
- Kararı milletin kendisi verecek / 22.04.2010
- Problem temelde / 10.04.2010
- Anayasa değişikliği üzerine / 01.04.2010
- Siyaset nedir ve siyasetçi kimdir? / 30.03.2010
- Bu bir kör dövüşü müdür? / 26.03.2010
- Türkiye'nin çıkmazı / 02.07.2010
- Geleceğe yürüyebilmek adına / 14.05.2010
- Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli / 06.05.2010
- Son olaylar üzerine / 30.04.2010
- Kararı milletin kendisi verecek / 22.04.2010
- Problem temelde / 10.04.2010
- Anayasa değişikliği üzerine / 01.04.2010
- Siyaset nedir ve siyasetçi kimdir? / 30.03.2010
- Bu bir kör dövüşü müdür? / 26.03.2010