logo
19 MART 2024

Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli

06.05.2010 00:00:00
Bugün üstün teknolojiye sahip, kişi başına düşen milli gelir payı yüksek, zengin ve kalkınmış ülkeler dâhil olmak üzere bütün fert ve kesimlerin, din, ırk ve renk olarak ayırmadan içine alan, topyekûn mutlu ve müreffeh bir ülkeden bahsetmek mümkün müdür?  Bu ülkelerde herkesin sadece ve sadece insan olması hasebiyle gerektiği kadar can, mal, namus, din, vicdan, akıl ve düşünce hürriyet ve emniyetine sahip olduğunu söyleyebilir miyiz? Hemen her konuda ve her manada fertlerin, ailelerin ve toplumların düne nazaran daha düzgün ve düzeyli olduğunu iddia edebilir miyiz? İnsan ve toplumla ilgili fertleri ve kurumları bu manada araştırma, inceleme ve değerlendirme ile görevlendirsek ve ardından "insanlık nereye gidiyor, yarınlarımız nasıl olacak?" sorularının cevaplarını istesek... Acaba nasıl bir netice ile karşılaşırız?  Hatta biz de kendi kendimize bazı sorularla bir takım tespitlerde bulunabiliriz. Mesela; insanlığı nasıl bir siyaset, nasıl bir ekonomi, nasıl bir ahlak ve nasıl bir kültür bekliyor? Bu suallerin cevabı için bazı yardımcı sualleri hatırlatmakta fayda olabilir... Mesela; tek devlet, tek millet ve tek din anlayışının ifadesi olan "küreselleşme"nin asıl maksadı ve hedefi nedir? Böyle bir iddianın sosyolojik ve hukuk açısından geçerliliği var mıdır? Yoksa bu iddia küresel bir işgalin ve hâkimiyetin bahanesi midir? Yine aynı çerçevede "evrensel değerler" diye ileri sürülen ve adeta kutsanan, hakim ve bağlayıcı unsurların gerçek manada din, ırk ve renk ayrımı yapmadan bütün insanlığı kuşatıp kucaklayacak kabiliyette insani değerler midir? Bölgemizi ve ülkemizi yakinen ilgilendiren ve hedef alan "Büyük Ortadoğu Projesi"nin gerçek mana ve mahiyeti nedir? Bunun cevabını İsrail'in "arz-ı mevud" inanç ve ideali ile beraber düşünerek, Filistin ve Irak'ta yaşanan işgal ve zulümlerden sonra vermek gerekirse bölgemizde ve ülkemizde nasıl bir gelecek bizi bekliyor olabilir? Bütün bunlara ilaveten; "Stratejik ve model ortaklık" gibi ABD'ye bağımlı dış politikaları "Büyük Ortadoğu ve arz-ı mevud" projelerinin dışında tutmak mümkün müdür? Yine bu cümleden olarak AB hayalleri ve uğruna verilen tavizler, "medeniyetler arası uzlaşma ve Dinler arası diyalog" gibi dini ve milli bütünlüğümüze yönelik projelerde "eş başkanlık" görevi yapmak ve nihayet "Kürt açılımından Ermeni açılımına yelken açıp ve demokratik açılıma demir atmak..." Ve bir türlü Anavatan diyemediğimiz için "Yavru Vatan" diyerek adeta gözden çıkardığımız Kıbrıs meselemiz ve içeriden, dışarıdan beslenen ve her türlü iç ve dış dayatmalarda koz olarak kullanılan PKK terörü... Daha yüzlerce, binlerce konu başlığı saymak elbette mümkün. Hal böyle iken iktidarın ve muhalefetin adeta birbirlerinden beslenerek ve de paslaşarak ürettikleri "düşman kardeşlerin" gerginlik politikaları. Sanki yukarda sadece bir kaçını zikrettiğimiz olayların, plan ve projelerin hiç biri yokmuşçasına "havanda su döven", "al gülüm ver gülüm" politikaları ile ülkeyi ve milleti yönettiğini zanneden siyasilerin koltuk ve iktidar kavgaları. Ve son zamanlarda devletin zirvesine sıçrayan kavgalar.  Şimdi yine başa dönerek önceliği de ülkemize vererek, tekrar soralım. İçte ve dışta yaşanan sıcak gelişmelere bakarak bizi nasıl bir yarın bekliyor olabilir? Siyasi, ekonomik ve ahlaki açıdan nasıl bir gelecek bizi bekliyor? Herkes kendi imanı ve vicdanı ile cevapları düşünürken, gerçek cevabı bulmak için bir tespit yapmakta zaruret vardır. O da şudur;  Ülkemizde yaşanan ve yaşanacak olan olayları, bölgemizden ve dünyamızdaki gelişmelerden ayrı tutamayız. O halde cevap ülkemiz kadar bölgemizi ve dünyamızı da ilgilendirmektedir. Yani cevap hem ülkemizi ve hem de bölgemizi ve dünyamızı kuşatıp kucaklayacak kabiliyette olmak zorundadır. Dolayısıyla bugün renk, ırk ve din ayrımı yapmadan bütün insanlığı kuşatıp kucaklayacak bir anlayışa, bir kültüre ve bir medeniyete ihtiyaç vardır. Çünkü insanlığın yaşadığı bütün problemlerin temelinde ister kapitalizm ister sosyalizm olsun bu sistemlerin insanlığı kuşatıp kucaklayamadığını görüyoruz. Zira sermaye gücünün belirli bir zümre ile devlet elinde olmasının toplum açısından bir farkı yok. Her ikisinde de halk mahkûm ve mağdur. "Milli Ekonomi Modeli'nde" ise bütün hesaplar ve dikkat edilen hassasiyetlerin merkezinde "İnsan" var. Rengi, ırkı ve dini ne olursa olsun hesaplar insanın karnının doyurulması, sırtının giydirilmesi, barınabilmesi, iş, aş ve meslek sahibi olabilmesi başta eğitim ve sağlık olmak üzere bütün ihtiyaçlarının en üst düzeyde giderilmesi ve bir başkasına muhtaç olmaması üzerine yapıldığı için barışın da, mutluluğun da, can - mal - namus, din ve vicdan emniyetinin de teminatıdır. "Milli Ekonomi Modeli'nde" ihtiyaçların sınırsız değil sınırlı, bununla beraber imkânların da sınırlı değil sınırsız olduğu gerçeğinden yola çıkıldığı için. Ve yine Milli Ekonomi Modeli'nde imkânlar her hangi bir zümrenin veya kurumun tekeline bırakılmayıp adil bir paylaşımla bütün insanlara sunulduğu için de bütün kavgaların önünü tıkamış oluyor ve barışın, mutluluğun tek ve alternatifsiz adresi oluyor. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın çeşitli zamanlarda ve ülkelerde yüzlerce akademisyen, ekonomist ve sahasında uzman kişilerin katılımıyla gerçekleştirdiği uluslararası konferans ve kongrelerle insanlığa sunduğu Milli Ekonomi Modeli renk, ırk ve din ayrımı yapmadan bütün insanlığı kuşatıp kucakladığı için, her ülke için "Milli Ekonomi Modeli"dir. Yani Türkiye için ne kadar "Milli Ekonomi Modeli" ise Yunanistan, Almanya, Fransa, İngiltere, Irak, Mısır, Libya, Hollanda, ABD ve bütün dünya ülkeleri için de o kadar "Milli Ekonomi Modeli"dir.
 
Ali Gedik / diğer yazıları
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.