En'am Suresi 59. ayetin son cümlesini yazımıza başlık yaptım.Ayet-i kerimelere meal ile yaklaştığınız zaman sağlıklı bir neticeye varmanız mümkün değildir. Bu ehlince malum bir hakikattir. İlle de, "tefsir" gerekir maksat-ı ilahiyi doğru ve yerinde anlamak için.Yukarıdaki cümlenin geçtiği ayetin tamamı şöyledir:"Gaybın anahtarları O'nun katındadır, onları O'ndan başkası bilmez, karada ve denizde olanları O bilir ve bir yaprak düşmez ki, onu O bilmesin; ne toprağın karanlıklarında bir tane, ne de kuru ve yaş hiçbir şey yoktur ki, o herşeyi açıklayan Kitap'ta bulunmasın" (En'am, 6/59).Bir Müslüman'ın "yaş-kuru" ne aranırsa Allah'ın kitabında yeri vardır anlayışı imanının gereğidir.Günümüz dini gelişmeleri sağlıklı ve arı-duru bir zihinle değerlendirdiğimiz de, bugün tartışılan bazı yeni mahsul düşüncelerin aslında pek de yeni olmadığını, aynı düşünceleri İslam'ın ilk yıllarında ehl-i kitap denen Yahudi ve Hıristiyanlarca tartışılmaya açıldığını, bunun da İslam'ın yayılmasını engellenmeyi hedefleyen gayretler olduğunu rahatlıkla anlarız. Daha önceki yazılarımda da ifade etmiştim, "İbrahimî din" kavramı, son yıllarda Vatikan merkezli başlatılan "Dinlerarası Diyalog" faaliyetleri ile tespit edilmiş bir iddia veya kavram değildir."İbrahimî din" kavramını ilke önce "asrı-ı saadet döneminin Yahudi ve Hıristiyanları üretmiş, bununla da; "Muhammed'in (as) getirdiği dine inanmanıza gerek yok, ortak paydamız Hz.İbrahim olsun, Muhammed'i değil de İbrahim'i esas alalım, O'nun etrafında bütünleşelim" düşüncesini yerleştirilmeyi hedef seçmişlerdi.Al-i İmran Suresi 83. ayeti ve iniş sebebini okuyunca bu gerçeği apaçık görürsünüz.Başka?Aynı surenin bir çok ayetinde Yüce Allah, Ehl-i Kitap'a; "Hz. İbrahim'den uzak durun, onunla hiçbir ortak paydanız yok. Siz kendi dininizden peygamberinizden doğru bir bilgiye sahip değilsiniz ki, sizden asırlarca önce yaşamış Hz. İbrahim'den doğru ve sağlıklı bir bilgiye sahip olasınız" buyururken, nasıl olur da bir Müslüman, adeta Allah'ın bu açık hükümlerine karşı gelircesine "ey ehl-i kitap gelin Hz. İbrahim ortak paydasında buluşalım" teklifinde bulunabilir? Aynen bunun gibi, Allah'ın rahmetinin ehl-i kitap'ı da kuşatacağını ispat sadedinde bakın F. Gülen ne diyor;"Hatta kelime-i tevhidin ikinci kısmını, yani 'Muhammed'ün resulüllah" kısmını söylemeyene de rahmet ve merhamet nazarıyla bakmalıdır. Zira hadislere göre, kıyamet günü şeytan bile umuda kapılacak ve o rahmetten istifade edip edemeyeceğini merak edecek..." (Kürsel Barışa Doğru, s. 131).Oysa aynen İbrahimî din gibi, İblis'in rahmet-i ilahiden pay kapma hayali ve onun bu hayaline gelen ilahî reddiye de asr-ı saadet kaynaklıdır.Bunu F. Gülen'in bilmemesi de mümkün değildir.Kur'an- Mübin'e bakalım."...Allah: "Azabıma dilediğim kimseyi uğratırım, rahmetim herşeyi kaplamıştır; bunu Allah'a karşı gelmekten sakınanlara, zekat verenlere, ayetlerimize inanıp, yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları, okuyup yazması olmayan peygambere uyanlara yazacağız. O peygamber, onlara, uygun olanı emreder ve fenalıktan meneder, temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılar, onların ağır yüklerini indirir, zor tekliflerini hafifletir. Bu peygambere inanan, hürmet eden, yardım eden, onunla gönderilen nura uyanlar yok mu? İşte onlar saadete erenlerdir" dedi" (A'raf, 7/156)İslam alimleri bu ayetin izahında şunları söylerler:Alalh-u Tealâ: "Rahmetim her şeyi kaplamıştır" buyurunca İblis: "Ben de o her şeyden biriyim" dedi. Allah-u Tealâ, İblis'in bundan faydalanamayacağını beyan ederek; "Bunu Allah'a karşı gelmekten sakınanlara, zekat verenlere, ayetlerimize iman edenlere tahsis edeceğim" buyurdu. Bu sefer de Yahudilerle Hıristiyanlar; "Biz de Allah'tan korkuyor, zekatımızı veriyor ve rabbimizin ayetlerine inanıyoruz" dediler. Bunun üzerine Allah-u Tealâ; "...yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları, okuyup yazması olmayan peygambere uyanlara yazacağız..." buyurarak ehl-i kitabın Hz. Muhammed'e iman etmedikçe, bu rahmetten nasiptar olamayacağını buyurdu.Yani Allah'ın sonsuz rahmetinden sadece ve sadece Muhammed (as) ümmeti nasiptar olacaktır.Peki, ehl-i kitap'ın Muhammed'e inanmasa bile rahmet-i ilahiden hissedar olabileceğini, İblis'in düşüncesinden yola çıkarak anlatmaya çalışan F. Gülen bu ayeti ve bu ayet hakkında İslam alimlerinin yaptığı değerlendirmeleri bilmiyor muydu?Kaldı ki, Ehl-i kitap'ı cennetlik yapma uğruna Müslüman'a reva görülen hakaretler üzerinde durulması gereken apayrı bir konu. Bu süreçte reva görüldüğümüz hakaretleri dilimiz ve edebimiz müsaade etmediği için bu sayfalara dökemiyoruz.Millî bütünlük açısından Osmanlı'nın son dönemini yaşadığımız gibi, dinî bütünlük açısından da aynen Asr-ı saadet'i yaşıyoruz vesselam.Aynı şeyler tartışılıyor bugün.Hamdolsun her iki konuda da kim hangi safta ayan beyan ortada.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024