YILAN HİKAYESİ!

Hükümetin İsrail Mavi Marmara baskınından dolayı Türkiye'den özür diledi ve tüm şartlarımızı kabul etti açıklamasının içi boş çıktı. İsrail'in Türkiye'den özür dilediğine dair ortada yazılı hiç bir belge de bulunmuyor. Yine hükümet İsrail özrün yanısıra Mavi Marmara kurbanlarının yakınlarına tazminat ödemeyi kabul etti ve Gazze'yi iddiasında bulunmuştu. Ancak gelinen noktada Gazze'ye yönelik ambargo aynen devam ediyor. Tazminat konusu ise şarta bağlanmış durumda. Mavi Marmara kurbanları İsrail'den tazminat almak için açtıkları davaları geri çekmek zorunda.Arınç'tan "süreç tıkandı" itirafı!Konuyla ilgili Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında açıklama yapan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç "süreç tıkandı" dedi. Arınç, "Türkiye ve İsrail'de bazı görüşmeler yapıldı, bazı konularda bu süreç tıkandı. Süreç bitmiş, sonuçlanmış, kesilmiş değil. O konularda bir anlayış birliğine ulaşabilirsek tazminat konusunu da gündemimizden çıkaracağız" dedi. Arınç şöyle devam etti: "Bu konunun gündemden çıkması yapılacak, imzalanacak bir sözleşmenin İsrail tarafından kendi prosedürlerine göre Türkiye tarafında da yine bizim anayasamızda yer olan uluslararası sözleşmelerin Meclis tarafından uygun bulunmasına dair bir kanunla mümkün olabilecek. Görüşmeleri sürdüren heyetin başında olan bir arkadaşınız olarak, sürecin şu anda rölantide devam ettiğini ama kesilmediğini söyleyebilirim. Buradan Türkiye'nin kaybı olmaz ancak birbirine bağlı üç tane unsurun yerine getirilmesi için biz tazminat konusunda da birinci özre bağlı olarak bir sonuca ulaşmayı hedefliyoruz. Bildiğiniz gibi bir başka hedef de Gazze'ye uygulanan abluka ve ambargonun kaldırılmış olmasıdır. Bu konuda bazı iyileştirmeler yapıldı, en azından mal ve erzak girişleriyle ilgili ama bizim anladığımız bir manada çok iyi bir iyileştirme sayamayız, üzerinde çalışılması gerekiyor."Hani tüm şartlar yerine getirilmişti?Başbakan Erdoğan 23 Mart 2013 tarihinde şu açıklamayı yapmıştı: ''Bildiğiniz gibi 22 Mayıs 2010'da Akdeniz'de uluslararası sularda saldırıya uğrayan ve 9 kardeşimizi şehit verdiğimiz olayla ilgili bizim İsrail'den 3 başlıkta taleplerimiz vardı. Birincisi kesin özür dilenmesini istiyorduk, 'üzüntü değil, özür' diyorduk. Tabii bu arada çok şeyler oldu, gidildi, gelindi, konuşuldu vesaire. Ama dedik ki: Özür. İkincisi şehitlerimizin ailelerine tazminat ödenmesini istiyorduk. Üçüncüsü de Filistin'e uygulanan ablukanın kaldırılmasını talep ediyorduk. Dünkü telefon görüşmemizde Başbakan Netanyahu Mavi Marmara olayından dolayı özür dilediklerini iletti. Ben de şehitlerimiz adına, halkım adına bu özrü kabul ettiğimizi ifade ettim."