Önceki gün Milli Güvenlik Kurulu'nun önemli gündemi vardı: Enerji politikaları ve gümrüklerdeki gelişmeler.
MGK rutin iç ve dış güvenlik konuları ile dış politik gelişmelerin yanısıra enerji alanında ayyuka çıkan iddiaları görüştü.
Bu görüşmeden en çok rahatsız olan kişinin hükümetin küçük ortağı ANAP lideri Yılmaz'ın olması doğaldı. Çünkü enerji ihaleleri ile ilgili bir çok ANAP'lı bakan ve bürokrat yargılanıyor. Mahkemelerde bol bol Yılmaz soyadı gündeme geliyor.
Yılmaz, toplantı öncesi rahatsızlığını ilginç bir biçimde dışa vurdu. Doğrudan enerji konusu ile ilgili iddialar hakkında cevap vermek ya da bu konunun MGK'da ele alınmasını eleştirmek yerine hedef saptırıcı açıklamalarda bulundu.
Yılmaz, TESEV'in düzenlediği AB Zirvesini fırsat bilerek askerlere üstü kapalı ithamlarda bulundu.
Yılmaz, "Son zamanlarda Türkiye'de adeta gizli bir el tarafından yönetilen, Avrupa Birliği karşıtı psikolojik harekat yürütülmektedir" sözleri ile doğrudan Genelkurmay'ı hedef tahtasına oturtan ithamlarda bulundu.
Türkiye'de hiç bir sivil kurumda psikolojik harekat dairesi olmadığına ve sadece Türk Silahlı Kuvvetleri savaş ve savaş tehdidi döneminde düşman ülkelere karşı bu tür faaliyetler yürüttüğüne göre, hedef Türk Silahlı Kuvvetleri'dir.
Yılmaz iddiasını kendince şöyle gerekçelendiriyor: "Bu psikolojik harekatın en önemli argümanı, AB üyeliği için atmamız gereken adımları, yapmamız gerekenleri adeta AB üyeliği için verilecek taviz gibi topluma yansıtmasıdır.
Bunun böyle olmadığını topluma anlatmalıyız. Kültürel hakların AB'ye bir taviz olmadığını herkesin bilmesi lazım."
ANAP lideri Yılmaz böyle buyuruyor. Kim ki AB karşısında şahsiyetli duruş istiyor, beyefendiye göre psikolojik harekatın bir parçası. Psikolojik harekatın merkezi ise TSK.
Şimdi Yılmaz hazretlerine kendi mantığı ile biz de soralım:
Sayın Yılmaz, Türk bayrağını "bayrak mayrak edebiyatı" diyerek aşağılayan sizler hangi ülkelerin psikolojik harekatının parçası olduğunuzu biliyor musunuz?
ABD'nin mi, Almanya'nın mı yoksa topyekûn AB'nin mi? Yine "Denktaş çok diretiyor. Artık Kıbrıs'ta taviz vermeliyiz, derken hangi ülke adına psikolojik savaş yürütüyor ve Denktaş'ı güç durumda bırakıyorsunuz?
Yine sizler, topyekün AB korosu politikacılar Apo idam edilmemeli derken hangi ülkenin psikolojik harekatına katkıda bulunuyorsunuz?
Apo'yu idam etmemek şartı ile milleti kandırmak için size teslim eden ülkelerin mi?
Kültürel hakları, azınlık haklarını vermeliyiz derken Türkiye'yi bölüp parçalamak isteyen ülkeler adına mı psikolojik faaliyet yürütüyorsunuz?
Bu tür faaliyetleri açıkça yürüttüğü için ülkeyi terk etmek zorunda kalan AB Türkiye şefi Karen Fogg ile sizler arasında ne tür bir bağ var? Baltayı taşa vurdunuz madem, bu sorulara da cevap verin.
MGK rutin iç ve dış güvenlik konuları ile dış politik gelişmelerin yanısıra enerji alanında ayyuka çıkan iddiaları görüştü.
Bu görüşmeden en çok rahatsız olan kişinin hükümetin küçük ortağı ANAP lideri Yılmaz'ın olması doğaldı. Çünkü enerji ihaleleri ile ilgili bir çok ANAP'lı bakan ve bürokrat yargılanıyor. Mahkemelerde bol bol Yılmaz soyadı gündeme geliyor.
Yılmaz, toplantı öncesi rahatsızlığını ilginç bir biçimde dışa vurdu. Doğrudan enerji konusu ile ilgili iddialar hakkında cevap vermek ya da bu konunun MGK'da ele alınmasını eleştirmek yerine hedef saptırıcı açıklamalarda bulundu.
Yılmaz, TESEV'in düzenlediği AB Zirvesini fırsat bilerek askerlere üstü kapalı ithamlarda bulundu.
Yılmaz, "Son zamanlarda Türkiye'de adeta gizli bir el tarafından yönetilen, Avrupa Birliği karşıtı psikolojik harekat yürütülmektedir" sözleri ile doğrudan Genelkurmay'ı hedef tahtasına oturtan ithamlarda bulundu.
Türkiye'de hiç bir sivil kurumda psikolojik harekat dairesi olmadığına ve sadece Türk Silahlı Kuvvetleri savaş ve savaş tehdidi döneminde düşman ülkelere karşı bu tür faaliyetler yürüttüğüne göre, hedef Türk Silahlı Kuvvetleri'dir.
Yılmaz iddiasını kendince şöyle gerekçelendiriyor: "Bu psikolojik harekatın en önemli argümanı, AB üyeliği için atmamız gereken adımları, yapmamız gerekenleri adeta AB üyeliği için verilecek taviz gibi topluma yansıtmasıdır.
Bunun böyle olmadığını topluma anlatmalıyız. Kültürel hakların AB'ye bir taviz olmadığını herkesin bilmesi lazım."
ANAP lideri Yılmaz böyle buyuruyor. Kim ki AB karşısında şahsiyetli duruş istiyor, beyefendiye göre psikolojik harekatın bir parçası. Psikolojik harekatın merkezi ise TSK.
Şimdi Yılmaz hazretlerine kendi mantığı ile biz de soralım:
Sayın Yılmaz, Türk bayrağını "bayrak mayrak edebiyatı" diyerek aşağılayan sizler hangi ülkelerin psikolojik harekatının parçası olduğunuzu biliyor musunuz?
ABD'nin mi, Almanya'nın mı yoksa topyekûn AB'nin mi? Yine "Denktaş çok diretiyor. Artık Kıbrıs'ta taviz vermeliyiz, derken hangi ülke adına psikolojik savaş yürütüyor ve Denktaş'ı güç durumda bırakıyorsunuz?
Yine sizler, topyekün AB korosu politikacılar Apo idam edilmemeli derken hangi ülkenin psikolojik harekatına katkıda bulunuyorsunuz?
Apo'yu idam etmemek şartı ile milleti kandırmak için size teslim eden ülkelerin mi?
Kültürel hakları, azınlık haklarını vermeliyiz derken Türkiye'yi bölüp parçalamak isteyen ülkeler adına mı psikolojik faaliyet yürütüyorsunuz?
Bu tür faaliyetleri açıkça yürüttüğü için ülkeyi terk etmek zorunda kalan AB Türkiye şefi Karen Fogg ile sizler arasında ne tür bir bağ var? Baltayı taşa vurdunuz madem, bu sorulara da cevap verin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014