Yine çark ettiler

HABER MERKEZİ

AKP hükümetinin açılım sürecinin güçlendirdiği terör örgütü PKK, Diyarbakır ve Şırnak'ta güvenlik güçlerine yönelik saldırılarına devam ediyor. Sokak çatışmaları Diyarbakır'ın Sur ilçesiyle Şırnak'ın Cizre ilçesinde yoğunlaşmış durumda. Güvenlik güçlerine saldıran teröristlerin içinde çok sayıda yabancı unsur olduğu ifade ediliyor. Askerimiz ve polisimiz sadece PKK ile savaşmıyor tezini ortaya atanlara göre bu unsurlar arasında CIA ve MOSSAD ajanları, IŞİD militanları ve Barzani'nin adamları da bulunuyor. Hedefin ise bölgeyi Suriye çevirerek kaosu tüm bölgeye yaymak ve Güneydoğu'yu Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Türkiye'den koparmak olduğu ifade ediliyor.


5 Sur şehidine veda

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 2 aydır devam eden sokağa çıkma yasağı ve çatışmalarda en acı günlerden birini dün yaşadık. Tuzaklanan bombanın patlaması sonucu şehit olan 3 asker ile 2 polis memleketlerinde gözyaşı ve dualar eşliğinde toprağa verildi. Şehitlerden Yüzbaşı Yiğitcan Çiğa Mesin'de, Astsubay Özgür Erdoğan İzmir'de, Uzman Çavuş Osman Ateş Tokat'ta, Komiser Yardımcısı Zekeriya Bilgen Balıkesir'de ve Özel harekat polisi Mehmet Bora Tayfur da Ankara'da ebediyete uğurlandı.


Cizre'den acı haber

5 şehidin toprağa verildiği gün bir acı haber de Şırnak Cizre'den geldi. Kara haber Genelkurmay'dan yapılan şu açıklama ile duyuruldu; "29 Ocak 2016 tarihinde Şırnak ili Cizre ilçesinde devam eden operasyonlar esnasında, bölücü terör örgütü mensubu teröristlerce yapılan silahlı saldırı sonucu bir kahraman silah arkadaşımız ağır yaralanmış, derhal hastaneye sevk edilmiş ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur."


7 Haziran'dan sonra 249 şehit

Öte yandan 7 Haziran'dan sonra yeniden hortlatılan terörde şehit sayımız Diyarbakır Sur ve Şırnak Cizre'de verilen toplam 6 şehitten sonra 249'a yükseldi. Bu şehitlerden 137'si asker, 107'si polis ve 5'i de korucu.


Akdoğan 'yok artık' dedirtti!

Türkiye açılım sürecinin bedelini Güneydoğu'nun Suriye'ye dönmesiyle öderken hükümetten akıllara durgunluk veren bir çark geldi. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan 28 Şubat 2015 tarihinde yapılan Dolmabahçe mutabakatını yaklaşık 11 ay sonra inkâr etti. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin sorularını cevaplayan Akdoğan, "Dolmabahçe müzakere değil görüşmeydi, bir mutabakat sağlandığı yoktu. Öcalan bir silah bırakma iradesi koydu, bunu deklare etti. HDP bunu açıkladı, bir akım maddeler açıklandı. 'Her konu Meclis'te görüşülebilir' dedim" ifadelerini kullandı.


Öcalan'ın bildirisi Başbakanlık'ta okunmuştu

Terör örgütünün gücüne güç katan açılım sürecinin dönüm noktası 28 Şubat 2015 tarihinde Başbakanlık Ofisi olarak kullanılan Dolmabahçe'de gerçekleştirilen buluşmaydı. AKP hükümetinin HDP kanalıyla Kandil ve İmralı ile yaptığı müzakereler tarihe Dolmabahçe mutabakatı olarak geçen toplantıyla somutlaştırılmıştı. Hükümet kanadından müzakere süreci koordinatörü sıfatıyla Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın da katıldığı buluşmada terörist başı Öcalan'ın 10 maddelik bildirisi HDP'li Sırrı Süreyya Önder tarafından okunmuştu. Öcalan'ın başbakanlık ofisinde hükümet üyelerinin huzurunda okunan bildirisinde özerklik, yeni anayasa ve başkanlık sistemine yeşil ışık yakan maddeler yer alıyordu.