Yiyor ama yapamıyor!

Bir galeriye gidip sıfır kilometre bir araba aldığınızı düşünün ancak araba 6 ay sonra sizi yolda bırakmaya başlıyor, ne yaparsınız?

Ya da sıfır bir ev aldığınızı düşünün, 4.0 büyüklüğündeki bir depremde kolonlarının çatladığını düşünün, ne yaparsınız?

Bizim o çok övünülen duble yollarımızın hali de bu maalesef.

Bir yıl geçmeden asfalt delik deşik oluyor.

Tekrar yapıyorsunuz, tekrar aynı.

****

Geçenlerde İstanbul'dan günübirlik Ankara'ya gidip geldim.

Sağ şerit malum ağır vasıtaların, o şeridin hali zaten harap, orta şerit ondan farksız yine delik deşik. Sol şerit biraz iş görür. 

Direksiyonu sıkı tutmanız gerekiyor çünkü her an bir çukura girip savrulabilirsiniz, her an deforme olmuş bir noktada kontrolünüzü kaybedebilirsiniz.

Aynı yollar her sene tekrar tekrar asfaltlanıyor, yamalanıyor, düzeltilmeye çalışılıyor.

Peki, bu durum yurtdışında da böyle mi? Amerika'da, Avrupa'da nasıl, Çin'de nasıl?

Onlar da acaba her sene sıfırdan asfalt yapıyorlar mı, onların yolları da yamalı bohça gibi mi?

Değil.

Yurtdışındaki birkaç arkadaşımdan aldığım bilgiye göre, yollar elbette bakım onarımdan geçiyor, yenileniyor ama bizdeki gibi senede 2-3 kez değil, 2-3 yılda bir kez.

"Burada sizdeki gibi olsa insanlar aynı yerel yönetimi ve aynı merkezi yönetimi asla tekrar başa getirmezler" diyorlar.

****

Yazıyı kaleme alırken yaptığım araştırmada sürekli bakıma muhtaç asfalt haricinde de yöntemler olduğunu gördüm.

Mesela bazı belediyeler beton yol yapımına ağırlık veriyor.

Bu tercih edilebilir.

O da mı olmuyor, başka çözümler bulunmalı.

Çünkü yönetim makamı ağlama makamı değildir, çözüm bulma makamıdır.

Yollar bu kadar yükü kaldırmıyor, diyebilirsiniz; o zaman demir ağlarla donatalım tüm yurdu.

Asrın gerçek lideri Atatürk öyle yapmamış mıydı?

Şu an hala o güzel insanın talimatı ile yapılan tren yollarını kullanmıyor muyuz?

****

Bu arada asfalt yolu bir liraya mal edip onarım harcamasını 4 liraya mal etmek de ayrı bir marifet olsa gerek. 

İşin matematiğine girince canınız çok sıkılıyor.

Hep denir ya "yiyor ama yapıyor" diye. 

Bu söze katılmak ahmaklıktır ayrı bir konu ama birileri hem yiyor hem de yapamıyor, sanırım.