Yol bitti, çare Milli Ekonomi Modeli'nde

AKP iktidarı "yola devam" diye dursun ya da gide dursun, vatandaş için gidecek ne yol kaldı ne yordam. Ne de yolda gidecek takat?Vatandaş manzaraları, yaşanan sosyal hayatın ne hale geldiğini çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Kimsenin bu kriz ortamında işim iyi diyecek hali mecali yoktur. Özellikle işletme sahipleri, o işletmelerden ekmek yiyen personeller, onların bakmakla yükümlü olduğu kimseler, küçüklü büyüklü esnaf, gerçekten çok perişan bir vaziyettedir... Toplumsal kırılma noktası açlıktır ve bu toplum açlığa mahkûm edilmiştir. Açlığın getirdiği yoksulluk, insanları çileden çıkarmakta, suç oranları da bu vesile ile tırmanışa geçmektedir.Yaşanan bu toplumsal sıkıntıların sadece bizde olmadığını, bütün dünyayı sarstığını bilen biri olarak, asla felaket tellallığı yapmak diye bir niyetimiz yoktur. Maksadımız aymazlıkta ısrar edenlerin ufuklarında bir yer açmak, saklanmaya çalışılan bazı gerçekleri haber vermektir. Niyetimiz ve gayretimiz insanlığa bir fayda sağlamak adınadır? Hazreti Ali (ra) Efendimizin "bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum" ifadesi doğrultusunda bilgilerimizi paylaşmaktır... Bizim istediğimiz sadece kafalardaki tabuları yıkarak "çaresizseniz çarenin siz olduğunu", vatandaş olarak mutlak manada bir şeyler yapabileceğinizi, sizi yönetmek için seçeceğiniz insanların ehliyetli olup olmadığını, çözüm için plan ve projelerinin olup olmadığını çok dikkatle takip etmeniz gerektiğini hatırlatmaktır. Arayıp da bulamayan samimi insanlara yol göstermektir.Yol bitti, "yola devam" uçuruma bilerek düşmek demektir.Çare; Bütün dünyanın ekonomik krizle boğuştuğu bu dönemden çok önceleri, yaşanacak bu süreci önceden sezen, sıkıntı bariz olarak meydana çıkmadan milletine haber veren, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'a kulak vermektedir. Sayın Baş'ın, dünyanın ezberini bozan ve herkese çözüm sunan Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet projelerini göz ardı edemezsiniz. Bu modeli ve sahibini hala görmezlikten gelmeye çalışmak, hastanın tedaviden ve doktordan kaçması hükmündedir. Çareden kaçmak çareyi zorlaştırmaktadır? Prof. Dr. Haydar Baş'ın sadece seçimlerde değil her ortamda; gerek meydanlarda gerek sohbet toplantılarında sık sık dile getirdiği sözlerinden bir kısmını milletimize tekrar hatırlatmak zorundayız. Sayın Baş, şu ifadelerle feryat etti durdu;"Türk Milleti ayağa kalk, ayağa kalk Türk Milleti. Ben sadece Türkiye'yi değil dünyayı kurtarırım. Elimdeki modelde bunların ayrıntılarını ve çözüm yollarını dile getirdim. Milli Ekonominin uygulanacağı, sosyal devletin oluşacağı bir ortam, ancak Bağımsız Türkiye Partisi iktidarında gerçekleşir. Eğer gayret etmez, gerçekleri görmez, gereğini yerine getirmezseniz; bu tedaviyi zorlaştıracaktır. Vatandaş olarak çok canınız yanacak, işyerlerinize kepenk vuracak, satsanız alacı bulamayacaksınız. Alsa da yabancılar kelepir fiyattan alacak, sonunda işe, aşa, huzur ve refaha uzak kalacaksınız. Ben sizi ve dünyayı kurtarmaya söz veriyorum. Ben bu işe varım, siz varmasınız?" Ama ne çare ki; Salonları, meydanları dolduranlar Hazreti Hüseyin efendimize yaptığı gibi "evet varız" diye adeta biat ettiler, ama basit çıkarlar uğruna o yüce insanı meydanda koydular. Kimi anlamadı, kimi anladı ama döndü, kimi anladı ama örttü, velhasıl bu süreç yaşandı ve gelinen nokta meydandadır. Her türlü olumsuzluğa rağmen Prof. Dr. Haydar Baş, iddia ediyor ve bu satırların sahibi de bütün kalbiyle ve imanı ile inanıyor ki çözüm; Milli Ekonomi Modelinde, Sosyal Devlet Milli Devlet projesindedir.Bizde bu yazı vesilesiyle bir defa daha samimi gönüllere bir mesaj verelim dedik?Vesselam?