Yüksek tempo darmadağan hakem

Son derece çekişmeli ve heyecanlı geçen Galatasaray İstanbulspor maçına VAR ve hakem damga vurdu.

Hakem karşılaşmayı yönetemedi. Onun yerine VAR kontrolü ele aldı.

Maçta tempo yüksekti. Yüksek tempoda genelde takımlardan biri dağılabilir.

Fakat dağılan İstanbulspor veya Galatasaray olmadı. Hakem dağıldı.

Şimdi iyi ki varsın VAR demek isterdim ama ben VAR'a baştan karşıyım. Yahu kardeşim İstanbulspor ikinci golünü atıyor.

Sonra zürt bir düdük, senin gol iptal, ben penaltı veriyorum diyen darmadağın bir hakem.

Futbol hatalar oyunu. Hakemlerin hataları da buna dahil. Bu hataları kanıksayıp kabullenmek zorundayız. Göreceksiniz VAR gelecekte olmayacak.

Ha tabii şunu söylemek lazım. VAR müdahalesi kitabına uygun.

Hakikaten gol öncesinde Galatasaray'ın kullandığı köşe vuruşundan gelen topta İstanbulsporlu oyuncu net bir şekilde elle oynuyor.

Hakem bunu süzemiyor. Dakikalar geçiyor İstanbul gol atıyor. VAR uyarısı geliyor. Oyunun daha önce durması gerekmez mi?

VAR hakemleri daha seri olmak zorunda. Maç gol olmadan önce hakem tarafından durdurulmalıydı.

Bundan sonra hakem zaten dağılmış durumda. Kerem Aktürkoğlu'nun hakeme yaptığı küfürler dudağından okunuyor. Gördüğü kart sarı. Kırmızı olmalıydı.

Sonra Galatasaray'ın iptal edilen golünde Icardi ve Kaan Ayhan ofsayt durumunda.

Sözüm ona VAR'da daha ileri teknoloji olan yarı otomatik VAR sistemine geçildiği söyleniyor.

Fakat görüntülere bakıyoruz eski teknoloji ile yine çizgiler çizilmiş. Hakem İstanbulsporlu Mendy'ye sarı verdi.

Yahu kardeşim adam Barış Alper'in neredeyse bacağını kıracak. Göremiyor musun? Süzemiyor musun?

Ayrıca maçın ikinci devresi 5 dakika uzatıldı. Bence bu yetersiz bir süre idi. Maç en az 10 dakika uzamalı idi. Evet bunlar hep maçın önüne geçti.

İstanbulspor karşısında Galatasaray'ın hakketmediği bir galibiyet aldığını düşünüyorum. Galatasaray oynayamadı.

Şimdi Galatasaray'ın yediği golü düşünüyorum. Taç kullanılıyor. Evet hemen yapılacak yorum taçtan gol yedi demek olur.

Hayır kardeşim taçtan gol yemedi. Yahu Galatasaray 18'inde kimse yok. Kaan Ayhan tek başına savunma yapıyor.

Daha doğrusu savunma yaptığını sanıyor. Diğerleri nerede? Futbolcular kale önünü kaderine terk etmişler.

Şimdi gelin bir Zaha'yı düşünelim. Yahu bu kadar mı kötü oynanır.

Örnek: maçın ilk dakikaları. Kerem Aktürkoğlu topu almış 18 içinde kaleci ile karşı karşıya kalmak üzere.

Savunmayı Zaha yapıyor. Kerem'in koşu yolu üstünde öyle dikilip duruyor. İstanbullu oyuncuların Zaha'ya bir teşekkür borçları var.

Çekilsene kardeşim Kerem kaleciyle karşı karşıya kalacak.

Sonra ne kadar tuhaf. Barış Alper sağ bek başlıyor. Yahu yerini yadırgadı. Sol bek oynarken daha iyiydi. Nitekim ikinci yarı sol beke geçti.

Bir futbolcunun oyunu bir taraftan bir tarafa geçerken bu kadar mı farklı olur.

Son bir eleştiri. Galatasaray'da daha ilk yarı telaş ve panik içindeydi.

Kardeşim daha ilk yarı. Sanki son anlar oynanıyor gibi her şeyi bırakmış ve savunma güvenliği diye bir şey kalmamış.

Daha ilk yarının ortasında Galatasaray'ın savunması ile kalecisi arasında 50-60 metrelik boşluklar vardı.

Böyle bir disiplinsizlikten İstanbulspor yeteri kadar yararlanamadı.

Bu köşede daha önce de yazdım. Galatasaray'ın şampiyonluğu istemesi yeterli.

Galatasaray istiyorsa şampiyon olur. Aynı şey ezeli rakibi Fenerbahçe için geçerli değil. İstese de şampiyon olamayabiliyorlar.

Fakat Galatasaray adına yakışır bir oyun ortaya koymalı. Böyle ecel terleri dökerek değil.