1984 yılında Yunanistan'ın Lozan Anlaşmasına aykırı bir şekilde Rüştü Ethem'i Gümülcine müftüsü olarak atamasıyla başlayan Batı Trakya'daki müftülük sorununda Yunanistan, yanlışından vazgeçmediği gibi krizi tırmandıracak yeni bir adım daha attı.
Seçilmiş İskeçe Müftüsü Ahmet Mete'nin geçtiğimiz Temmuz ayında vefatını fırsat bilen Yunanistan, müftülüklerin işleyişine ilişkin yasal düzenlemeleri içeren yeni bir planın düğmesine bastı.
Oysa hâlâ yürürlükteki Lozan Antlaşması gereği Türkiye'deki Rumlar ve Yunanistan'daki Türkler, kendi din işlerini bağımsız olarak yönetme hakkına sahipler.
Türkiye'deki Rumlar dini temsilcilerini seçme haklarını hiçbir kısıtlama olmadan yıllardır kullandığı halde 37 yıldır Yunanistan, Lozan'ı ihlal ederek Türk müftüleri doğrudan kendisi atıyor.
Batı Trakya'daki Türkler, Yunanistan'ın atadığı müftülerin Yunan devletinin resmi tezlerini Müslümanlara kabul ettirmeye çalıştıklarını ifade ederek tepki gösteriyor ve haklarını arıyorlar.
Yunan Hükümeti, Türk azınlığın seçtiği müftüleri defalarca yargıladı ve hapis cezaları verdi.
1999'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), eski Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif davasında, Yunanistan'ı mahkûm etti.
En son 2006 yılında AİHM'de Mehmet Emin Aga davasında Yunanistan bir kez daha haksız bulunarak mahkûm edildi.
Ama Yunanistan haksız ve hukuksuzluklarından zerre geri adım atmadı.
Şimdi ise hukuksuzluklar silsilesine bir yenisini daha ekliyor.
Yunanistan onlarca yıldır böyle şeyler yaparken Türkiye Atina'yı bu yanlışlarından caydırabilmek için bu zaman zarfında ne yaptı?
Yalnızca önceki gün yapılan Dışişleri açıklaması gibi açıklamalarla yetindi.
Son yapılan açıklamasında Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan'ın Batı Trakya müftülüklerine ilişkin hazırladığı yasaya tepki göstererek, "bu yasal düzenlemenin Lozan Barış Antlaşması başta olmak üzere, uluslararası anlaşmalarla teminat altına alınmış olan hak ve özgürlüklerini bir kez daha ihlal ettiğini" ifade etti.
Türkiye'nin ülkesindeki gayrimüslim azınlıkların dini kurumlarının işleyişine ve liderlerinin seçilmesine müdahale etmediğinin vurgulandığı Dışişleri açıklamasında, "Yunanistan'ı 'bir kez daha' uluslararası hukuka saygı göstermeye, Lozan ve diğer ilgili anlaşmalardan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeye ve Türk azınlığa yönelik baskı ve sindirme politikalarına son vermeye davet ediyoruz" denildi.
Türkiye, Atina'nın bu haksız ve hukuksuz uygulamalarına karşı yukarıda yer alan 'bir kez daha' ibaresini kaç kez kullandığını saymaya kalksak emin olun sabrımız yeterli olmaz.
O zaman neden gereğini yapmıyor ve Yunanistan'ın anladığı dilden konuşmuyoruz?
Yani Türkiye'deki Rum azınlığa Yunanistan'ın Türklere verdiği haklar kadar hak tanıma kararı neden almıyoruz ya da alamıyoruz?
Üstelik Yunanistan'ı hizaya getirecek yegâne yol bu olmasına rağmen…
Bunun nedeni Türkiye'yi yöneten hükümetin Avrupa Birliği'ndeki (AB) dostlarını kızdırma korkusundan başka bir şey değildir. Sadece AB de değil Rumlar söz konusu olduğuna ABD de karşımızdaki safta yer alıyor. Dolayısıyla da Türkiye bu kaygılardan dolayı Yunanistan'ın anlayacağı dilden konuşamıyor. Bunun farkında olan Yunan tarafı da pervasızca hak ve hukuk ihlallerini sürdürüyor.
Batı Trakya'daki Türklerin haklarını gasp etmekten Yunanistan ne zaman vazgeçer diye mi düşünüyorsunuz?
Bu sorunun bir tek cevabı var:
Türkiye korkularından, bağımlılıklarından kurtulduğu zaman…
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023