Dış işleri Bakanı Abdullah Gül geçtiğimiz hafta Irak'la ilgili bir değerlendirme yaptı."Irak'ta çok büyük olumsuzluklar yaşandığını, özellikle de mezhep çatışmalarının çok acımasızca devam ettiğini belirten Bakan Gül, Bu, bütün Müslümanlar için büyük bir ayıp, gerçekten yüz karası" dedi.Demek yüz karası?AKP yetkilileri ısrarla Irak'taki bütün ölümleri mezhep çatışmasına bağlamaya çalışıyorlar. Bir süre önce Erdoğan da benzer açıklamalarda bulunmuştu.Gerçek yüz karası ne acaba?Irak'ta milyonlara varan masum insan ölümlerindeki ABD sorumluluğunu göz ardı etmek asıl yüz karası değil mi?ABD'yi katliamlardan temize çıkarmaya çalışmak ayıp değil mi?AKP kurmayları ne yaparlarsa yapsınlar, ne söylerlerse söylesinler Türk milleti Irak'taki katliamların gerçek sorumlusunun ABD olduğunu biliyor. AKP hükümetinin de bu katliamları yapan ABD ile Irak'ta omuz omuza çalıştığını kendilerinin itiraflarıyla artık herkes biliyor.***Mısırın kıymetini en iyi Unakıtan bilir.Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, iki gün önce Bursa'da protesto edildi.Unakıtan'ın önüne mısır taneleri atan grup, "Sayın Bakan, sizi protesto ediyoruz" diye bağırdı. Hiç bir şey olmamış gibi toplantı yapılan salona doğru yürüyüşüne devam eden Unakıtan konuşmasında, "Protestoculara buradan diyorum ki mısırları alın, Ulucami önündeki kuşlara atın. Ekmek, buğday yere atılmaz. Bana diyorlar ki 'Sayın bakan sizi protesto ediyoruz. Et ama o mısırları yere atma."Yani Sayın Bakan protesto edildiğine değil mısırların yere atılmasına alınmış. Peki, Sayın Unakıtan partinizin IMF güdümündeki ekonomi icraatları yüzünden çiftçilerimizin dalından toplanamayan, toplandığı halde satılamadığı için depolarda çürüyen binlerce ton ürünlerine yazık değil mi? Türkiye'de mısır üreticilerimiz ürettikleri mısırları satacak yer ararken yurtdışından tonlarca mısır ithal edip, Türkiye'nin üretimi mısırları alıcı bulunamadığı için depolarda çürümeye mahkûm edenlere ne demeli?Yer atılan birkaç tane mısır için bu kadar hassasiyet gösterenler bu konuda neden aynı hassasiyeti göstermediler?***Teşekkürler MerkelAB üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanları, AB'nin kurucu belgesi niteliğindeki 25 Mart 1957 tarihli Roma Anlaşması'nın 50. yıldönümünü kutlamak için toplandıkları Berlin'e Türkiye seyirci olarak bile alınmadı.Merkel, bir süre önce yaptığı açıklamada AB'nin Türkiye ile 50 yıl sonra daha sıkı ilişki içerisinde bulanacağını açıklamıştı. Üyelik değil, daha sıkı ilişki.Sonra da Türkiye bu davete çağrılmadı.Merkel'in bu çıkışı ve törene Türkiye'nin çağrılmaması Türkiye'nin AB üyeliğinin asla gerçekleşmeyeceğini bizim AB'cilerin kafasına inşallah sokmuştur.Kafalar kalın olsa da artık, anlamışlardır sanırım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024