2011 yılından bu yana kopuk olan Türkiye ile Suriye ilişkilerinde hükümet yeni bir sayfa açmak için yollar arıyor.
Bu kapsamda geride bıraktığımız yılın son haftasında Moskova'da önemli bir görüşme gerçekleşti.
Türkiye, Suriye ve Rusya savunma bakanları ve istihbarat servisleri başkanlarının katılımıyla gerçekleşen toplantı, uzun süredir Ankara'dan gelen ılımlı mesajların ilk kez somut bir noktaya taşınmasını sağladı.
Moskova'daki görüşmenin devamının bu ay içerisinde dışişleri bakanları düzeyinde geleceği ifade ediliyor.
Bununla bağlantılı çok önemli bir iddiayı Suriye hükümetine yakın bir yayın organı olan El Vatan gazetesi sayfalarına taşıdı.
Gazetenin iddiasına göre, Rusya, Türkiye ve Suriye savunma bakanlarının Moskova'da yaptıkları görüşmelerde, Türk askerlerinin Suriye'nin kuzeyindeki topraklardan çekilmesi konusunda uzlaşmaya varılmış.
Henüz bu konuda Ankara ya da Şam'dan resmi açıklama yapılmış değil. Ancak Türk askerinin çekilmesinin Şam'ın kırmızı çizgisi olduğunu biliyoruz.
Ankara bu konuda yeşil ışık yakmış olabilir. Belki de görüşmelerin önünü tıkayan düğümün ortadan kalkmasını Ankara'nın bu konudaki tutumunu değiştirmesi sağlamış olabilir.
'Esed' inadından vazgeçiliyor
Zaman zaman yazılarımızda ifade ettiğimiz gibi, Ankara'nın Şam'la yakınlaşmasının temelinde bu yıl yapılacak seçimlere yatırım var.
Çünkü hükümetteki politikacılar, seçmenlerin ziyadesiyle canını sıkan Suriyeli sığınmacılar sorununun çözülebileceğine dair küçük bir işaretin bile oy olarak geri dönüşü olacağının farkında.
Suriye'yle yeni bir sayfa açma gayretinin temelinde seçim kaygısı olsa da başka amiller de var.
Bunlardan biri de artık Beşar Esad'ın devrilmesinden ümidin kesilmesidir. Suriye'nin geleceği Esad'sız olmayacağı ortadayken, 'zalim Esed' inadının daha fazla sürdürülemeyeceğini geç de olsa gördü Ankara.
Her ne sebepten olursa olsun Ankara-Şam ilişkilerinin rayına oturtulması için yapılan hamleler olumlu bir adımlardır.
Rahatsız olanlar var
Ancak Türkiye-Suriye ilişkilerinin düzelmesi bazı odakların işine gelmeyecektir. Bu odaklar rahatsızlıklarını dışa vurmaya başladılar bile.
Bu bağlamda Türkiye'nin desteklediği Suriyeli muhalif grupların kontrolündeki bölgelerde Türkiye karşıtı protestolar başladı.
Heyet Tahrir Şam adlı örgütün kontrolündeki İdlib kentinde sokaklara dökülen Suriyeliler Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhinde sloganlar da atıyorlarmış.
Türkiye-Suriye ilişkilerinin düzelmesine karşı başlatılan protestoları duyuran 'sivil toplum kuruluşlarının' çoğunun Suriye hükümeti karşıtı ve Batılı ülkeler tarafından fonlanan yapılar olması dikkat çekici.
Farklı farklı kentlerdeki protestolara katılan Suriyelilerin aynı talepleri aynı kelimelerle dile getirmeleri de onları başkalarının sufle ettiğinin göstergesi mahiyetinde.
Görünen o ki, karanlık odaklar piyonlarını da sahaya sürerek Türkiye'yi Suriye'yle normalleşmeden alıkoymaya çalışıyorlar.
Ancak kim engel olmaya çalışırsa çalışsın ülkemizin büyük bedeller ödemesine neden olan Suriye krizinde artık, yeni bir sayfa açılması artık ertelenemez noktaya geldi.
Bunu AK Parti hükümeti bile artık görüyor.
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024