‘Zatürre hızla iyileşen bir hastalık’
Prof. Dr. Yıldız, günümüzde antibiyotiklerin yaygın kullanılmasına ve etkin bağışıklama politikalarına bağlı olarak enfeksiyon hastalıklarından ölümler giderek azalırken toplumda gelişen pnömonilerin halen yüksek hastalık ve ölüm nedeni olduğunu vurguladı. Yıldız, ayakta tedavi edilen hastalarda ölüm oranı yüzde 1-5 iken, hastanede tedavi edilen olgularda bu oranın yüzde 12'ye, yoğun bakım desteği gerektiren hastalarda ise yüzde 40'a ulaştığını ifade etti. Ateş, öksürük, balgam çıkarma, göğüs ağrısının en sık rastlanan belirtiler olduğunu hatırlatan Füsun Yıldız, ayrıca nefes darlığı, bilinç kaybı, bulantı, kusma, sık nefes alıp verme, kas ve eklem ağrıları, halsizlik gibi belirtiler de görülebildiğini açıkladı. Yıldız, daha ağır seyreden vakalarda ise deri ve mukozanın mavi renk alması, ciddi nefes darlığı, tansiyon düşüklüğü ve bilinç bulanıklığı olabildiğinin altını çizdi.
'İlaç değişikliği olabilir'
Zatürre tanısı öncelikle hastanın öyküsü alındıktan sonra yapılan muayene ve sonrasında çekilen akciğer grafisi ile konduğunu söyleyen Yıldız, duruma göre daha ağır hastalarda kan testleri, bilgisayarlı tomografi ve balgam testleri gibi ileri incelemeler gerekebildiğini ancak çoğu zaman değişik nedenlerle mikrobu belirlemenin mümkün olmayabileceğini belirtti.
Prof. Dr. Yıldız, tanı konduktan sonra en kısa zamanda hastanın yaşı, kronik hastalıkları, zatürrenin şiddeti gibi durumlar dikkate alınarak ayakta mı yoksa hastaneye yatarak mı tedavi edileceğine karar verilmesi ve antibiyotik tedavisine başlanması gerektiğini ve test sonuçlarına göre ilaç değişikliği yapılabileceğini vurguladı.
'Grip aşısı Eylül, Ekim, Kasım aylarında yapılabilir'
Prof. Dr. Füsun Yıldız, bol sıvı alımı, istirahat, ağrı kesiciler ve ateş düşürücülerin de antibiyotiğe eşlik eden destek tedaviler olduğunu ifade etti. Tedavi süresinin hastalığın başlangıçtaki şiddetine, sorumlu mikroba, eşlik eden bir hastalığın varlığına ve hastanın bireysel yanıtına göre değişebildiğinin altını çizen Yıldız, genellikle ateşin düşmesini takiben 5-7 gün daha antibiyotiğe devam edilmesinin önerildiğini hatırlattı. Prof. Dr. Füsun Yıldız, "Ancak bazı mikrop türlerine bağlı zatürre durumlarında tedavi süresinin 10-14 güne bazen 21 güne kadar uzatmak gerekebilir" dedi.
Sigara kesinlikle bırakılmalı
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Füsun Yıldız 12 Kasım Dünya Zatürre Günü hakkındaki açıklamasını şu önemli hatırlatmalarla tamamladı: "Aktif veya pasif sigara içmek TGP'de bağımsız bir risk faktörüdür ve TGP tanısı konan hastalara sigarayı bırakma konusunda tıbbi destek verilmelidir. En sık zatürreye neden olan mikrop pnömokoklardır. Grip (influenza) de zatürreye zemin hazırlaması açısından tehlikeli olabilir. Her yıl en fazla gribe neden olan mikropların belirlenmesi ile her yıl yeni aşı hazırlanır ve grip aşısının her yıl tekrarlanması gereklidir. Aşı, Eylül, Ekim, Kasım aylarında yapılabilir. Zatürre ani başlangıçlı ve genellikle tedaviyle hızla iyileşen bir hastalıktır. Eğer zatürre tanısı almış, tedaviniz başlamış ve tedavinizin başlanmasından sonra 72 saat geçmiş olmasına rağmen ateşiniz düşmediyse, hala öksürük, balgam çıkarmanızda azalma olmadıysa tekrar hekime görünmelisiniz." İHA