Zeminlerin hali içler acısı

Fenerbahçe 1-0 geriye düştüğü maçı deplasmanda 1-3 kazanmasını bildi.

Öncelikle şunu söylemek lazım. Maç tarla gibi bir sahada oynandı. Üstüne üstlük ciddi anlamda yağan yağmur ile birlikte hava muhalefeti vardı. 

O yüzden öncelikle tüm futbolcuları kutlamak istiyorum. Hepsinin harcadığı emeklere helal olsun.

Fakat bu sorun nasıl çözülecek. Zeminler çok kötü durumda. Milyon eurolar harcanıp bir sürü futbolcu getiriliyor ama onları oynattığımız zeminler içler acısı halde.

Zemin konusunda TFF'nin kulüpleri zorlayacak tedbirler alması lazım. Tıpkı finansal fair play gibi yaptırımları olan uygulamalara geçilmesi gerekir diye düşünüyorum.

Böyle zeminler ile öncelikle futbolcu sağlığı risk altında. Diyeceksiniz ki ama burası Türkiye insan sağlığının hiçe sayıldığı ülke. 

Tabii böyle olmamalı. Kısacası yakın zamanda temelli bir çözüm bulunmasını beklemekten başka yapabilecek bir şeyimiz yok maalesef.

Maça gelirsek şunları yazabiliriz. Karşılaşma Fenerbahçe açısından hiç de iyi başlamadı.

Önce Benhur'un hücumları sonra Jonjo Shelvey'nin ısrarla Fenerbahçe savunmasının arkasına havadan uzun gönderdiği toplar Fenerbahçe için sıkıntı yarattı.

Üstelik Fenerbahçe ilk yarı boyunca resmen hiçbir varlık gösteremedi. Kanımca Fenerbahçe tüm sezonun en kötü ilk yarısını Rize'de oynadı.

Fenerbahçe ilk yarıyı tek bir pozisyona girmeden tamamladı. Üstelik bu devrede futbolu ile takımdan ayrılan tek bir Fenerli oyuncu dahi yoktu. Yani tüm takım berbattı.

Yenilen golde hata yapmayan oyuncu yoktu. Oosterwolde havadan kendine gelen topa kafa ile müdahale etse de müdahalesi yetersiz kaldı.

Oosterwolde'den gelen hava topuna yükselemeyen Tadiç mücadeleyi kaybetti. Djiku kendine yine havadan gelen topu kesmeye çalışırken golü atan Minchev'i kaçırdı. Ferdi ise ofsaytı bozdu.

Fenerbahçe Shelvey'nin yaptığı gibi uzun toplarla da oynayamazdı zira Rizespor beklendiği şekilde savunmasında kalabalık ve alan vermeden durdu.

Fenerbahçe'nin bu oyunu tercih etmesi muhtemel top kayıpları olarak kendine dönecekti. 

İkinci yarı ise Fenerbahçe üç değişiklik yaparak oyuna başladı. Bu değişiklikler sonuç verdi.

Bence haftalardır çok formsuz olan Szymanski'yi bir de böyle bir sahada ilk 11'de başlatmak zaten hatalı bir tercih idi.

Szymanski teknik bir oyuncu. Bu şartlarda ya çok güçlü oyuncular ile oynamak zorundasınız ya da Shelvey'in yaptığı gibi havadan uzun toplar ile şans aramanız lazım.

İsmail Kartal ikinci yarı ile birlikte kararını ilk tercihten yana kullandı. Bu kararından da sonuç aldı zira oyuna giren Mert Hakan Yandaş çok büyük bir efor sarf ederek maçın çevrilmesine büyük katkı verdi.

Buna ilaveten Mert Hakan'ın etkili oyunu Dzeko'nun golcü özelliklerinin ortaya çıkmasını sağladı. Dzeko bir gol attı ve bir de net sayılabilecek bir pozisyonu değerlendiremedi.

Son anlarda Rizespor bastırsa da Fenerbahçe İrfan Can Kahveci ile maçı bitiren bir gol daha buldu. Bu golde Tadiç'in İrfan'a gönderdiği orta pas karışımı asist gayet şıktı. 

Fenerbahçe'nin bir puan kaybı yaşamaması iyi oldu. Zaten maçların çoğu zevksiz ve de heyecansız geçiyor.

Bir de şampiyonluk yarışı tek bir takımın üstünlüğü ile geçse ligimiz daha sıkıcı bir hâl alacaktı. Bakalım bugün Ankara'da Galatasaray ne yapacak göreceğiz.