Şunu kabul etmek lazım, Başbakan Erdoğan tribünlere oynamayı çok iyi biliyor. Kendisine bu işin üstadı desek yeridir.
Son hünerini Endonezya'da sergiledi.
Gündemi idamdı.
23 Temmuz 2011'de Norveç'te 77 kişiyi katleden Anders Breivik'in 21 yıl hapse mahkum edilmesine tepki gösteren Erdoğan aynen şöyle söylüyor: "Yahu nasıl oluyor da 77 kişiyi öldüren bir insan 21 yıla mahkum oluyor? Şu anda Avrupa'da idam kalktı ama ABD'de, Japonya'da, Çin'de kalktı mı? Demek ki yeri geldiği zaman idamın bir haklılık sebebi de var. Çünkü 77 kişiyi öldüren bir insan, elini kolunu sallaya sallaya dolaşabiliyorsa, o 77 insanın ailesinin ben vicdanın, gönlünün rahat olduğuna inanmıyorum. Kendimizi kontrol etmemiz lazım. Kendimizi tekrar adalet terazisine tekrar yatırmamız lazım. Yatırmamız lazım ki, bu insanlık huzuru bulabilsin"
Şimdi gelelim Türkiye'ye.
77 kişiyi öldüren bir kişinin idam edilmesi gerekiyorsa ki doğru, 30 bin kişiyi öldürene ne yapılmalı?
Terörist başı Öcalan'dan bahsediyoruz!
Erdoğan'ın vicdanı, adalet terazisi 77 Norveçliyi öldürene idam diyorsa 30 bin Türk'ü öldüren için ne diyor?
Soruların cevabı Başbakan Erdoğan'dan.
Azerbaycan dönüşü uçakta şöyle demişti; "MİT her an, her tür hareketi yapabilir. Mesela yarın İmralı'ya gitmek gerekiyorsa MİT Müsteşarı'na 'Sen gerekeni yap' derim"
Evet... 77 kişiyi öldürene idam, 30 bin kişiyi öldürenle pazarlık.
Adalet işte böyle bir şey!
Acaba işin püf noktası öldürülenlerin kimliğiyle ilgili olabilir mi?
Breivik Norveçli öldürmüştü, Öcalan ise Türk.
Kurban sayısına bakarsak 1 Norveçli 389 Türk'e bedel.
"Öcalan'a bunca müsamaha Türk öldürdüğü için mi gösteriliyor" diye sormadan geçemiyor insan.
Norveçli anaların gönlünün rahat olup olmadığını düşünen Erdoğan acaba Öcalan'ın idam edilmemesinin binlerce şehit ailesini nasıl etkilediğini düşünüyor mu?
Kendisi daha önce de "halk idam cezasının geri gelmesini istiyor" demişti.
Önceki yazımızda da ifade etmiştik, tekrar edelim; bu laftan sonra Erdoğan'a düşen idam cezasını geri getirmek.
Milli irade lafını ağzından düşürmeyen, bu ifadenin tabiri caiz ise etinden sütünden faydalanan Erdoğan için şimdi samimiyet testi zamanı.
Madem milli irade terörist başına ve benzerlerine idam cezası istiyor o halde gereği yapılmalı.
Türkiye'de idam cezasının kaldırılmasıyla ilgili ilk adımı 2002 yılında üçlü koalisyon hükümeti attı.
Anavatan Partisi, Demokratik Sol Parti ve MHP'den oluşan hükümet idamı savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışındaki suçlar için kaldırdı.
İdamın tamamen kaldırılması ise 2006 yılında AKP hükümeti döneminde oldu.
AKP hükümeti 2006 yılında idam cezasını tüm suçlar için kaldırdı.
İdam cezasını darağacında sallandırıp infaz eden Erdoğan şimdi idam diyor. Hayırdır inşaallah!
Son hünerini Endonezya'da sergiledi.
Gündemi idamdı.
23 Temmuz 2011'de Norveç'te 77 kişiyi katleden Anders Breivik'in 21 yıl hapse mahkum edilmesine tepki gösteren Erdoğan aynen şöyle söylüyor: "Yahu nasıl oluyor da 77 kişiyi öldüren bir insan 21 yıla mahkum oluyor? Şu anda Avrupa'da idam kalktı ama ABD'de, Japonya'da, Çin'de kalktı mı? Demek ki yeri geldiği zaman idamın bir haklılık sebebi de var. Çünkü 77 kişiyi öldüren bir insan, elini kolunu sallaya sallaya dolaşabiliyorsa, o 77 insanın ailesinin ben vicdanın, gönlünün rahat olduğuna inanmıyorum. Kendimizi kontrol etmemiz lazım. Kendimizi tekrar adalet terazisine tekrar yatırmamız lazım. Yatırmamız lazım ki, bu insanlık huzuru bulabilsin"
Şimdi gelelim Türkiye'ye.
77 kişiyi öldüren bir kişinin idam edilmesi gerekiyorsa ki doğru, 30 bin kişiyi öldürene ne yapılmalı?
Terörist başı Öcalan'dan bahsediyoruz!
Erdoğan'ın vicdanı, adalet terazisi 77 Norveçliyi öldürene idam diyorsa 30 bin Türk'ü öldüren için ne diyor?
Soruların cevabı Başbakan Erdoğan'dan.
Azerbaycan dönüşü uçakta şöyle demişti; "MİT her an, her tür hareketi yapabilir. Mesela yarın İmralı'ya gitmek gerekiyorsa MİT Müsteşarı'na 'Sen gerekeni yap' derim"
Evet... 77 kişiyi öldürene idam, 30 bin kişiyi öldürenle pazarlık.
Adalet işte böyle bir şey!
Acaba işin püf noktası öldürülenlerin kimliğiyle ilgili olabilir mi?
Breivik Norveçli öldürmüştü, Öcalan ise Türk.
Kurban sayısına bakarsak 1 Norveçli 389 Türk'e bedel.
"Öcalan'a bunca müsamaha Türk öldürdüğü için mi gösteriliyor" diye sormadan geçemiyor insan.
Norveçli anaların gönlünün rahat olup olmadığını düşünen Erdoğan acaba Öcalan'ın idam edilmemesinin binlerce şehit ailesini nasıl etkilediğini düşünüyor mu?
Kendisi daha önce de "halk idam cezasının geri gelmesini istiyor" demişti.
Önceki yazımızda da ifade etmiştik, tekrar edelim; bu laftan sonra Erdoğan'a düşen idam cezasını geri getirmek.
Milli irade lafını ağzından düşürmeyen, bu ifadenin tabiri caiz ise etinden sütünden faydalanan Erdoğan için şimdi samimiyet testi zamanı.
Madem milli irade terörist başına ve benzerlerine idam cezası istiyor o halde gereği yapılmalı.
Türkiye'de idam cezasının kaldırılmasıyla ilgili ilk adımı 2002 yılında üçlü koalisyon hükümeti attı.
Anavatan Partisi, Demokratik Sol Parti ve MHP'den oluşan hükümet idamı savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışındaki suçlar için kaldırdı.
İdamın tamamen kaldırılması ise 2006 yılında AKP hükümeti döneminde oldu.
AKP hükümeti 2006 yılında idam cezasını tüm suçlar için kaldırdı.
İdam cezasını darağacında sallandırıp infaz eden Erdoğan şimdi idam diyor. Hayırdır inşaallah!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- Teröriste kravat taktırınca! / 01.03.2025
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024