% 10 barajı kaldırılsın!

AKP'nin yüzde elliyi aşmak hamlesiyle giriştiği Cumhur ittifakı, MHP'yi de %10 barajının üstüne çıkarmayı hedefliyor.
Her ikisi de barajdan korkuyor. Biri % 50'den, diğeri % 10'dan? Ne olur bilemiyoruz?
Demokratik sistemlerde sağlıklı bir seçim sistemi çok önemlidir. Milli iradenin meclise ve yönetime yansıması seçim güvenliği ile sağlanır.
Türkiye'deki seçim sistemi, halen antidemokratik özellikler taşımaktadır. 1980 darbesinden sonra getirilen % 10 barajı bunun en bariz örneğidir. 1982 anayasası ile getirilen bu baraj, tam 36 senedir yürürlükte? Bu durum ne yazık ki kimseyi rahatsız etmiyor. Çok garip değil mi?
Oysa darbe döneminde seçim sistemine eklenen seçim barajı ve benzeri birçok düzenleme ne yazık ki milli iradenin TBMM'ye tam olarak yansımasını ve birçok siyasi görüşün TBMM'de temsil edilmesini engellemektedir.
2002 yılında yapılan genel seçimlere 18 siyasi parti katılmış, seçim barajı nedeniyle bunlardan sadece ikisi TBMM'de temsil hakkı elde edebilmiştir. Oy kullanan 32.768.161 seçmenin 15.846.580'i (% 48,3) TBMM'de temsil hakkı bulamamıştır. Oysa gerçek demokrasi, seçimlere katılan her siyasi partinin aldığı oy oranıyla orantılı olarak parlamentoda temsil edilmesi esasına dayalıdır.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 21. Maddesinin 1. fıkrasında da "Herkes, doğrudan veya serbestçe seçilmiş temsilcileri aracılığı ile ülkesinin yönetimine katılma hakkına sahiptir" hükümlerine yer verilmiştir. Yüzde 10 gibi bir baraj buna tümüyle engeldir.
Diğer taraftan seçim güvenliğini ilgilendiren yeni uygulamalar anayasa komisyonunda ele alınıyor. Yargı ve hâkimlerin baskı altında yöneteceği bir seçime gidiyoruz. OHAL şartları altındayız. Mühürsüz oyların geçerli sayılması, oyları sayacak sandık kurullarının büyük oranda siyasal iktidarın kontrolüne girmesi, sandıkların başka yerlere taşınma kararının valilerce verilerek sandık ile seçmen arasının açılması, silahlı kolluk güçlerinin rahatlıkla seçim alanına girmesi, aynı binada oturan seçmenlerin farklı sandıklara dağıtılması gibi yeni uygulamalar seçimi şaibeli hale getirecektir.
Böyle bir seçim güvenli olmayacak? İktidarın değişmesi imkânsız hale getirilecek. Ancak tüm bu düzenlemelere ve ayarlamalara rağmen sonuç istenildiği gibi çıkmaz ise, seçimler YSK tarafından iptal edilebilecek?
Güvenli seçim şart? Ancak bu şekliyle uzak ihtimal gözüküyor. Siyasi partiler, medya-basın, üniversiteler, tüm sivil toplum kuruluşları geniş bir seçim güvenliği hareketi oluşturmalıdır. Bu hareketin başarılı olması önemlidir.
Aksi halde bir seçim yapmayacağız, siyasi bir dayatma ile halkı baş başa bırakmak zorunda kalacağız? Neticede milli irade asla meclise ve yukarıya yansımış olmayacak?
İttifaklar kurulurken, konuşulurken ne yapmalı? ? İster Cumhur İttifakı; ister karşısındaki ittifak olsun neye yarayacak? Ha o, ha bu? Hepsi kapitalizmin çocukları? Reçeteleri çözüm değil, sorun dolu?
Milli Ekonomi Modeli'nin iktidarı şart ki, sorunlarımız çözümlenebilsin? İşsizlik son bulsun, gelir dağılımında adaletsizlik ortadan kalksın ve sürekli büyüme sağlanabilsin?
Baraj oyunlarına son verin? % 10 barajını kaldırın bakalım, demokrasi hâkim olsun?