10 yılda 4 bin 197 kadın cinayete kurban gitti

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yaptığı açıklamada, Meclis'te bütçe görüşmelerinin devam ettiğini ancak yeni bütçede de emekli, çiftçi, dar gelirlinin, atanamayanların, taşeronların, esnafın sorunlarına çözüm üretecek bir düzenleme olmadığını ifade etti.

Ülkemizde gündemin sürekli değişkenlik gösterdiğine değinen Gürer, ülkemizde bütçeden çok şiddet olaylarının konuşuluyor olduğuna dikkat çekti. Kadına şiddet, sağlıkçıya şiddet, öğretmene şiddet, çocuklara şiddet, gazeteciye, siyasetçiye şiddet, trafikte şiddet gibi olayların arttığına vurgu yapan Gürer, yaşamın her alanında şiddetin giderek derinleştiğini ifade etti.

2022 yılında kadına yönelik şiddetle ilgili olarak emniyete 602 bin 839 başvuru olduğunu aktaran Gürer, bu başvuruların 358 bin 178'inin muhtemel şiddet olayları olarak değerlendirilerek alınan tedbirlerle şiddetin önlendiğini kaydetti.

10 yılda 4197 kadının öldürüldüğünü, bu yılın ilk 10 ayında öldürülen kadın sayısının ise 350 olarak açıklandığını belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, şiddetin bu kadar artmasında ekonomik kriz, madde bağımlılığının yaygınlaşması, toplumsal sorunlar ve TV'lerde kavga ve şiddet içerikli dizelerin bu süreci olumsuz tetiklediğini kaydetti.

Şiddet dilinden uzak durulmalı

Yaşanan olayların düşündürücü ve herkesin bir yerde kendine çeki düzen vermesi gereken bir boyuta eriştiğini anlatan Gürer, Cumhurbaşkanından başlayarak kullanılan dilin ayrıştırma noktasında olmaması ve öteki anlayışıyla kurulmamasının önemli bir ihtiyaç olduğunu söyledi.

Gürer, CHP'nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara'nın Çubuk ilçesindeki bir şehit cenazesinde yapılan linç girişiminden sonra ülkemizde farklı noktalarda meydana gelen olayların değerlendirildiğinde, bu iklimin farklı kesimler tarafından beslenir görüntüsünün, bu alandaki sorunların derinleşmesine neden olduğunu ifade etti.

Süper Lig'in 15. Haftasında Ankaragücü ile Çaykur Rizespor arasında oynanan maçın ardından Ankaragücü Kulübü Başkanının maçın hakemine yumruklu saldırısın ise bardağı taşıran son damla olduğunu vurgulayan Gürer, birkaç gün önce de bir tanınmış futbolcunun trafikte yol verme yüzünden şiddete maruz kaldığını anımsattı. Gürer, bu sürecin bu şekilde devam etmesinin toplumsal sorunların artmasına neden olabileceğini belirtti.

Şiddet olayları yaygınlaşabilir

Şiddet olaylarında gelinen noktadan yarın nerelere ulaşılacağını bugünden düşünmenin mümkün olduğuna işaret eden Gürer, "Maç yöneten hakemin yumruklandığı ve öldüresiyi tekme atıldığı bir süreçte, parti genel başkanını linç edilmek istenmesi göz önüne getirildiğinde, şiddetin ülkemizde giderek artışıyla ve silahların da ileriki aşamada daha çok kullanılır hale gelebileceği değerlendirilmelidir" ifadelerini kullandı.

Herkesin beline tabanca taktığı bir ülke durumuna gelmenin akılcı bir yaklaşım olmadığına işaret eden Gürer, "Ruhsatsız silahların yanısıra ruhsatlı silahlar verilirken denetim daha sıkı olmalı. Emniyet güçlerimiz bu konuda takip ediyor, mücadele ediyor, yakalıyor ama alınan önlemlere rağmen yasal düzenlemeler de ihtiyaç. Özellikle şiddete yönelik yasal mevzuatların gözden geçirilmesi yeni önlemlerin geliştirilmesi şiddeti teşvik eden görüntülerin de yer aldığı sosyal medyaların ve TV programlarının da dahil her alanda mutlak surette irdeleme değerlendirilme yapılması şarttır.

Bu ülke hepimizin, bu ülkede yaşanan sorunlar bir kişiyi değil hepimizi ilgilendirir. On anlamda siyaset başta olmak üzere saldırı, nefret, kin, öteleme ayrılıkçı anlayıştan her kesini uzaklaşması sağlanmalı" dedi.

Gürer, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

"Yapılacak düzenlemelerin Meclis'in gündemine getirilmesini ve kanunu düzenlemelerle suç işleyenlerin korunacağı değil hak ettiği cezayı alacağı, 'arkamda dayım var' anlayışından uzaklaştırıcı, caydırıcı, suç işleyene gerekli cezaların verileceği, hukukun da taviz vermeden yakalananlara en ağır yaptırımları getireceği sürecin olmasını temenni ediyorum."